DurDe Platformu ve İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği “60. Yılında 6-7 Eylül Olayları: Unutmadık” paneli dün gerçekleşti.
DurDe Platformu’ndan Gonca Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı panele gazeteci, yazar Rıdvan Akar, Prof. Dr. Samim Akgönül ve İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu adına Prof. Dr. Nikolaus Uzunoğlu katıldı.
Saat 16.30’da Galatasaray Meydanı’ndaki basın açıklamasının ardından Cezayir Toplantı Salonunda yönetmen Yorgus Mutevellis’in “eski İstanbul içinde olayların sırasında feci tecrübeler ve acılar yaşayan Rum kadınlara ve kızlara” ithaf ettiği Korkunç Gece belgeselinin gösterimi yapıldı.
“60 yıl geçti aradan o gecenin anısına göklerin yüzü hala yerde” sözleriyle başlayan belgeselde olaylara ait geniş bir fotoğraf arşivi kullanılarak yapılmıştı. Belgesel Rumlar adına “60 yıldır bir özür bekliyoruz” sözüyle bitti.
Prof. Dr. Samim Akgönül’ün Skype bağlantısıyla katıldığı panelde, 6-7 Eylül olaylarına giden süreç ve olaylardan sonra yaşananlar anlatıldı.
Devletin ilk başarısı
6-7 Eylül olaylarını Türkiye Cumhuriyeti’nin “ilk başarışı” olarak yorumlayan Samim Akgönül, “Bu olayda denenen pratik zamanla Maraş, Sivas, Hatay ve Ayvalık olaylarında da kullanıldı” dedi.
6-7 Eylül olaylarının devlet, basın ve kitle üçlüsü çerçevesinde incelenmesi gerektiğini ifade eden Akgönül bu ilişkiyi biraz daha sofistike bir şekilde olsa da bugün de görmenin mümkün olduğunu belirtti. Olayların sadece devlet uygulaması şeklinde açıklanamayacağını söyleyen Akgönül, istenen propagandayı yapmaya istekli bir medyanın ve bunu uygulamaya istekli bir kitlenin de varlığına dikkat çekti ve “Beni en çok korkutan şey nefretteki samimiyet” dedi.
Karataş sendromu
1951 yılında Kadıköy’de doğan Nicolaus Uzunoğlu olaylardan yaklaşık 20 yıl sonra Türkiye’de barınmanın kendisi için imkansız olduğunu anladıktan sonra Yunanistan’a giden Türkiyeli bir Rum.
Rumların yaşadıklarının 6-7 Eylül olaylarıyla son bulmadığını belirten Uzunoğlu 1964-66 yıllarında İstanbul’daki Rum nüfusunun büyük bir kırılma yaşadığını ve bir yıl gibi kısa bir sürede 90 binden 30 bine bir düşüş yaşandığını söyledi.
Uzunoğlu Türkiye’den ayrılan Rumların Karataş sendromunu yaşadıklarını ve gidenlerin uzun yıllar ziyaret amaçlı bile olsa geri gelmeye çekindiğini söyledi. İrtibatta olduğu bazı kişilerin hiç gelmemiş olduğunu söyledi.
“Zarar görenlere yapılacak teşvik önemli”
Telafinin kolay bir şey olmadığını vurgulayan Uzunoğlu yine de geri dönme süreciyle önemli bir adım atılabileceğini ve arkasından bir dizi uygulamalarla oraya göç etmek zorunda bırakılmış insanların ya da onların çocuklarının buraya yeniden entegre edilebileceğini söyledi.
Uzunoğlu özrün kolay olduğunu söylerken, “Önemli olan zarar gören insanlara yapılacak olan teşviktir” dedi. Mülkiyet, eğitim, mavi kart, vatandaşlık sorunlarını ve vakıfların yaşadığı problemlerin çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Devlet etkisi
Gazeteci ve yazar Rıdvan Akar ise olaylarda devletin rolünü ele aldı. Mustafa Kemal’in Selanik’teki evine atılan bombadan, dönemin siyasilerinin söylemlerine kadar birçok önemli olgunun birbirine bağlandığını belirten Akar, 6-7 Eylül’ün ne kadar planlı bir şekilde yürütüldüğünü verdiği örnekler üzerinden açıkladı. 1960 darbesinden sonra Yassıada’da kurulan mahkemedeki, 6-7 Eylül olayları davasındaki ifadeler üzerinden ilişkiler ağını anlattı. (AB/ÇT)
Kaynak: bianet.org