Alin Ozinian: Melek İpek’e yapılanlar ve Varlık Vergisi

Geçen hafta Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, annesi Melek İpek’in, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkilileri tarafından evinden çıkarılmasını gösteren bir video paylaştı sosyal medyada. Daha önce, yaklaşık 10 milyar dolarlık mal varlığına el konulan İpek Holding, şirket hakkında açılan davanın gerekçeli kararındaki iddialara cevap vermişti. Akın İpek, kardeşi Tekin İpek’in hiçbir delil olmadan, bomboş suçlamalarla hapiste 4.…

Hamit Erdem: Varlık Vergisi (1942) ya da Sermayenin Türklere Nakli

11 Kasım 1942’de çıkarılan bir kanun, Türkiye’nin yakın tarihinde büyük kırılma noktalarından birine işaret etmektedir. Varlık Vergisi Kanunu. Bu Kanunla Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Musevi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının; sermayeleri, mülkleri ve servetleri sert ve acımasız yöntemlerle ve devlet marifetiyle ellerinden alınmış, Türklere geçmesi sağlanmıştı.

Varlık Vergisi, İkinci Dünya Savaşı yıllarının olağanüstü şartlarında uygulanmıştı.…

Rehan Nişanyan: Kazazyanların Varlık Vergisi Hatıraları

Varlık günlerini konuşuyorduk annemle. Kasım 1942’de Varlık Vergisi çıkarıldığında 13 yaşındaydı, şimdi ise 90. Aile dostu Sait Çetinoğlu’nun kendisine hediye etmiş olduğu “Varlık Vergisi 1942-1944: Ekonomik ve Kültürel Jenosid” isimli kitabını karıştırıyor, zamanın ırkçı karikatürleri kanımızı donduruyor ve tabii kitapta bulunan dedem Ohannes Kazazyan’ın Aşkale’de çekilmiş resmine bakıyorduk.

“Yazayım hatırladıklarını,” dedim.…

Ayşe Hür: 1942 Varlık Vergisi Kanunu

1942 yazında, İstanbul gazetelerinde, genel olarak gayrimüslimleri, özel olarak Yahudileri hırsızlık, karaborsacılık, soygunculuk, vurgunculuk ve ihtikâr (aşırı kâr) fiilleri ile ilişkilendiren haberler ve karikatürler birbirini izlemişti. Rıfat N. Bali’nin derlediği bazı başlıklar şöyleydi: “Vurgunculara ders olsun. İzmir’de bir Yahudi 5 sene hapse mahkûm oldu.” (Tasvir-i Efkâr, 1 Temmuz 1942), “Üç Yahudi’nin marifeti.…

TARİHİN ACILARI TOPLUM HAFIZASINDA DEVAM EDER

Varlık Vergisi ve Armenak Efendinin Aşkale Yolculuğu

Varlık Vergisi nasıl bir vergiydi?

Cumhuriyet döneminin ayrımcı, ırkçı bir vergisiydi. Hedef kitle Rumlar, Ermeniler, Yahudilerdi. Vergide hedef ise ödeyemeyecekleri oranda vergilendirip her şeylerinin elden çıkmasını sağlamaktı. Öyle de oldu.

Bunun bir nedeni de olmalıydı.

Çok uluslu, çok dinli her imparatorluk gibi Osmanlı da yükselme, duraklama, gerileme ve sonra küçülme sürecine girmişti.…

Sait Çetinoğlu: Kanun gömleği giymiş zulüm: Varlık Vergisi

Hayk Ertaşkıran, 20 kur’a askerlikten hasta olarak dönmüştür. Hayk’ın Karaköy’de bir ayakkabıcı dükkanı vardır. Kendisine yüklü miktarda Varlık Vergisi salınır. Kanser hastası ve yatalak olduğundan hakkını savunamaz, dükkanı evi tamamen boşaltılıp bir tek yattığı yatak bırakılır. İki gün sonra Hayk eşine; “Saint Antuan Kilisesi’nde başımıza gelen felaketler için dua et ve dönüşte Beyoğlu’ndan bir tavuk al da gel canım çekti” der.…

Yervant Özuzun: Irkçılığın, ayrımcılığın diğer adı: Varlık Vergisi

Çok uluslu, çok dinli altı yüz yıllık İmparatorluk sosyolojik ömrünü tamamlamıştı. Benimsenen tek uluslu, tek dinli ulus devlete geçiş süreci Osmanlının Müslüman olmayan unsurları için kolay olmadı.

1915-1923 sürecinde Anadolu ve Trakya’da, Müslüman olmayan yerli halklar etnik arındırmayla yok edildi. Devam eden süreçte, geride kalan küçük gruplar ve aileler de çeşitli lokal uygulamalarla yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda bırakıldılar.…

Faik Ökte: Varlık Vergisi Faciası

Varlık VergisiHAFIZA insan için her şeydir. Hafızanın tam ziyaı deliliktir. Bununla beraber insan, zaman olur ki, hatırlayamamak, unutmak için nefsine cebreder, unutabilmeyi mazhariyet, saadet sayar.

Bize yapılan fenalıkları unutmamız bazen kemal ve fazilet ölçüleriyle ölçülür. Fakat bu ölçü bizim kahramanı olduğumuz fenalıklara tatkikedilemez. Bununla beraber kabul etmek lâzımdır ki zamanın külleri gün gün hafızalarımızın üzerinde kalınlaşmakta, vukuatın vuzuhunu, netliğini kaybettirmefktedir.…

Ege Görgün: Varlık Vergisi ya da Şükrü Saraçoğlu mu, Lefter mi?

11 Kasım 1942’de meclisten geçen Varlık Vergisi kimileri için zorunluluk, kimileri içinse utanç vesikasıydı. İletişim’den çıkan Yorgo Hacıdimitriadis’in Aşkale ve Erzurum Günlüğü (1943) adlı kitap sayesinde vergisini ödeyemeyen gayrimüslimlerin başına neler geldiğini öğreniyor ve zorunlu olarak utanıyoruz.

”VARLIK VERGİSİ YAPTIRIMLARINA TOPLUM ALIŞMIŞTI”

II. Dünya Savaşı tüm hızıyla sürerken Türkiye tarafsız kalarak bu kanlı kaosun bir parçası olmamayı başarmıştı.…

Sait Çetinoğlu: Yok Edici ‘Varlık Vergisi’

Sait Çetinoğlu“Varlık Vergisi” üzerinden 70 yıl geçti. Ancak kurbanlarının acıları dinmediği gibi, bu vergi ile ilgili çeşitli münasebetlerle savunmalar yapılmakta ve bu ırkçı vergi meşrulaştırılmaktadır. Bunlardan biri de Hasan Pulur’un konuya ilişkin yazısıdır. Bu konuda geniş bir literatür var, ancak bunlar oldukça zengin bilgiler taşımasına rağmen eksiktir. “Varlık Vergisi” arşivleri halen kapalı olduğundan, önemli bilgilere erişmek bugün bile mümkün olmamaktadır.…