Esra Yalazan: ‘İçimizdeki Ermeni’, Yüzleşme ve Yesayan

Yazar, romancı Yesayan’ın 1909 Adana-Giligya katliamlarını izlenimlerini aktardığı kitabı ‘Yıkıntılar Arasında’yı değerlendirdiğim yazıda, resmi tarih tezleri devletlerin siyasi pozisyonları üzerinden tartışılırken, toplumsal barışa giden çetrefilli yolculuğun, çetin bir yüzleşmenin ardından gelen bağışlayabilme yetisiyle başladığına inandığımı söylemiştim.

Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisi’nde alınan “Ermeni soykırımını tanıma” kararından sonra, meselenin insani boyutunu farklı kitaplarla da hatırlatmak istedim.…

Zabel Mirkan: İlk Ermeni sosyalist feminist yazar Zabel Yesayan

”Savaşın yanı başımızda olduğunun bilincindeyiz, fakat yine de sakin ve tekdüze hayatımıza devam ediyoruz.”

Zabel Yesayan, Osmanlı döneminde antimilitarist hareketin öncüsü ve bilinen ilk Ermeni sosyalist feminist kadın yazardır. Zabel, 1878 yılında Üsküdar’da doğdu; gençlik yıllarını burada geçirdi. İlk edebi eseri ise 1895’te yayımlandı. Aynı yıl Paris’e gitti; Sorbonne’da edebiyat ve felsefe eğitimi aldı.…

Esra Yalazan: Zabel Yesayan’la ‘Yıkıntılar Arasında’ dolaşmak

Savaşlara, katliamlara dair tanıklıkları içeren araştırmalar, sözlü tarih çalışmaları, makaleler okuduğumda, öncelikle insanın hikaye edilmemiş kayıp hayatlardan, telafisi mümkün olmayan, dillendirilememiş acılardan geriye kalan “yıkıntılarla” nasıl baş edebildiğini düşünüyorum.

İçinde pişmanlık, suçluluk duygusu, üzeri hınç ve öfkeyle örtülmüş bir keder, korku, güvensizlik ve karşılığını bulamamış pek çok duygu enkazı barındıran yıkıntıların arasından parçalanmadan çıkmak kolay değil.…

Aycan Solmaz: Ermeni öncü kadın Zabel Yesayan’ın anısına

“Kadınlar nereye gitti?” Bu soruyu Merih Hovnanyan Ermeni kadınlarına dair bir makalesinde başlık yapmış. Ben de bu soruya sohbetlerin birinde tanık olmuştum. Karşısındaki insanın gasp edilen Ermeni malları ve gayri mülklerine dair kendince ve tabii ki de devlet aklıyla açıklamasına karşı ona, “sen mal mülklerden bahsediyorsun da ben sana bir soru sorayım o mal ve mülk bir şekilde başkasına geçse de, harabe olsa da orada.…

Karin Karakaşlı: Zabel Yesayan’la çember zaman

Soykırım kelimesinin yasaklandığı bir anmanın ülkesinde, Zabel Yesayan, “Nereden biliyorsunuz? Orada mıydınız?” sorusuna “Oradaydım. Ondan biliyorum” yanıtını verecek olan insandı. Şimdi bir daha bakalım basılı kitaplarına. Siyah-beyazda donmuş vakarlı duruşuna. Bütün bunları taşımayı, halleşmeyi bilmeden Zabel Yesayan’ı okumuş oluyor muyuz sahi?

Hani bazen bir film, sanki kişisel hikâyenizmişçesine sızar ya içinize, benim için ‘Yağmurdan Önce’ öyle bir film.…

Emek Erez: Zabel Yesayan unutulmasın diye…

Zabel Yesayan çok boyutlu tartışabileceğimiz bir yazar. Kendisine gelen eleştirilere kendi cemaatinden olsa bile cesurca göğüs geren bir kadın, öğretmenlik yaptığı sırada kendisi için ayağa kalkan öğrencilerine; “Bu talebin yerleşik kurallara aykırı olduğunun farkındayım, ama sizi ayakta görmek beni rahatsız ediyor. Askeri talime öyle benziyor ki…” diyerek hiyerarşiyi reddeden tavrı, barışı her daim kafasının bir köşesinde tutan, her şeye rağmen nefret etmemeyi başarabilen duruşu, feminist mücadelesi ve şimdimizde geçmişimize tanıklık etmemizi sağlayan, bize sezdirerek mesaj veren metinleriyle kıymetli bir isim.…

Saro Dadyan: Devrim Yaratan Bir Hayat: Zabel Yesayan

Yirminci yüzyılın başında Ermeni edebiyatına yeni bir soluk getiren Zabel Yesayan, hayatı boyunca hiç bir şeyin romantizmini yapmadı, hiç bir zaman kuramlar, klişeler üzerinden yazıp, konuşmadı. O, hayatı boyunca kendi felsefesinin dışına çıkmadı, her daim mücadele etti ve inandığı hakikatleri romanlarında ve hikayelerinde kelimesi kelimesine işledi.

5 Şubat 1878’de Üsküdar’da dünyaya gelen Zabel Yesayan, o günlerdeki adıyla Zabel Hovhannesyan, eğitimine Üsküdar’daki Surp Haç Ermeni Mektebi’nde başladı.…

Zabel Yesayan, 1915’te Ermeni kadınların maruz kaldığı korkunç muameleyi anlatıyor

Tarihçi Ümit Kurt ve gazeteci Alev Er, Paris’teki Nubaryan Kütüphanesi’ndeki araştırmaları sırasında, bugüne dek hiç yayınlanmamış bir belgeye ulaştılar. Dönemin en önemli Ermeni yazarlarından Zabel Yesayan tarafından kaleme alınan Paris Konferansı’nda Ermeni Delegasyonu’nu temsil eden Boğos Nubar Paşa’ya sunulan 11 sayfalık rapor, 1915 ve sonrasında Ermeni kadınların maruz kaldığı korkunç muameleyi anlatıyor

Agos’un haberine göre Ermeni halkına nelerin yaşatıldığına ilişkin tarihi bir belge daha ortaya çıktı.…

Averagneru Meç / Yıkıntılar Arasında bir Zabel

24 Nisan, o yağmurlu nisan günü. Soykırımın büyük çanının çaldığı o 24 Nisan gecesi, bir halkın damarlarına ilk yarığın açıldığı karanlık gece… 24 Nisan 1915’te, İstanbul’daki Ermeni aydınların isimlerini listede topladıklarında, içlerinde yalnızca bir kadın vardı. O gün hastanede saklanarak kurtulan ve ömrüne yazılmış sürgünlerin birinde ölüme sürüklenen şair, yazar, sosyalist, feminist… Yok edilmiş tarihin, kimselerin bilmediği yok edilmiş ismi Zabel Yesayan.…

SAİT ÇETİNOĞLU: Yıkıntılar Arasında: Zabel Yesayan’nın 1909 Kilikya Katliamı Tanıklığı

1909 yılının Nisan ayında iki aşamada gerçekleşerek 30 bine yakın Ermeni’nin katledildiği[1] ancak sonrasında  24 Nisan 1915’in gölgesinde kalan 1915 Soykırımının provası niteliğindeki Kilikya Katliamlarının[2] tanığı olan, bu coğrafyanın cesaretli ve güçlü kadını Zabel Yesayan’ın[3],

Marc Nichanian tarafından felaketin karşısına dikilen bir birinci şahıs anlatısı olarak nitelenen Yıkıntılar Arasında[4] adlı tanıklığı, coğrafyasındaki okuyucularla Kayus Çalıkman Gavrilof’un diliyle nihayet yüz yıl sonra buluştu. …