Ragıp Zarakolu: ‘Ermeni’si olmayan aşirete aşiret denmez!’

Ağabeyim Atanur mimardı, askere gittiğinde birlikte paylaştığımız oda bana kaldığı gibi karanlık odası ve rolleiflex fotoğraf makinesi de bana kaldı. Hani şu tepeden bakılan, kare olarak görüntüyü alan nitelikli fotoğraf makinesi. 5 yıl eş durumundan dolayı Almanya’da de facto sürgün kalan ablamın hediyesiydi ona. Geçen gün konuşurken, “Senin de ülkeye gelememe durumun da beş yılı doldurdu” dedi.…

Ragıp Zarakolu: 100. yıl anısına ‘Emperyalizme Karşı Cihad’

TUSTAV, Türkiye solunun tarihi köklerine ilişkin belgelere dayalı çok değerli kitap ve araştırmaları yayımlamaya devam ediyor. Bu çalışmalar sırasında farklı siyasal bakışı olan araştırmacıların işbirliği sağlamasını da önemli buluyorum. Ve kitaplar sadece Türkiye solunun değil Türkiye Cumhuriyetinin de kuruluş dönemini kavramamıza olanak sağlıyor. Bunlardan biri de Ağustos ayında yayımlanan Yavuz Aslan’ın “Şark Şurası ve Şark İli Mecmuası” adlı kitabı.…

Ragıp Zarakolu: İttihatçı Bolşevik Salih Zeki

1917 Devrimi fırtınası çokları gibi Salih Zeki’yi de sarmalına aldı. Ama Deir ez Zor sabıkası hep peşinden geldi.

Solun tarihi ve soykırım tarihi araştırmalarında ortak çalışmaların önemi çok büyük. Bu ortak çalışmanın en başarılı örneklerinden biri Taner Akçam ve Vahakn N. Dadrian’ın “İttihat ve Terakki’nin Yargılanması/Divanı Harbi Örfi Zabıtları” çalışmasıdır. (Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2008)

Ve 90’lı yılların başlarında Dadrian ve Akçam’ın tarihçi olarak birlikte çalışmaya başlamaları, aynı zamanda gerçek “Ermeni/Türk” diyaloğunun başlamasını sağlamıştır.…

Ragıp Zarakolu: Evet vardılar!

Sürgünlük hallerinde insanı en sevindiren şeylerden biri, posta kutusunda, çıktığını bildiğin, ilgilendiğin bir kitabı bulmak… Bu sayede Aras Yayınları’nı örneğin takip edebiliyorum. Yerel tarihe ilişkin Aras çok önemli katkılarda bulundu ve bulunmakta. Richard G. Hovannisian’ın bir hayat çalışması olan Tarihi Kentler ve Ermeniler dizisinden bugüne değin, Van, İzmir, Harput, Bitlis ve Muş’a ilişkin derlemelerin yayınlanması ile yerel tarihe çok önemli katkılarda bulunuldu.…

Ragıp Zarakolu: Kars Ardahan mevzuu

Babam Remzi Zarakol 1945 yılında Bulancak’tan Sovyet sınırındaki Arpaçay’da kaymakam olmuştu. O sırada ordu, Erzurum’a geri çekilmişti, bir Sovyet askeri harekatı beklendiğinden dolayı.

Ankara Sovyetler Birliği ile, eski dostluk ve işbirliği antlaşmasının yenilenmesini istediğinde, 2. Dünya Savaşı sonrasının değişen dünya koşulları nedeniyle, bazı taleplerde bulunduğunu ileri sürmüştü Moskova.

Aslında bu Türkiye’ye özgü bir olgu da değildi.…

Ragıp Zarakolu: Uygun adım marş!

Amerikan Meclislerinden gelen kötü haberden sonra, “bütün dünya bize karşı”, “bizi seven yok”, “bizi sevmeyen ölsün” şarkıları. Kısacası 2023’e doğru uygun adım yürümeye devam ediyoruz.

Zaman akıp gidiyor. Arkasından uzun zamandan beri ilk kez, Temsilciler Meclisi komisyonundan soykırım gerçeğinin kabul edilmesine ilişkin bir karar çıkıyor.

Aradan 5 yıl geçiyor. İlk kez Amerikan Senatosu ve Temsilciler Meclisi, birlikte soykırım gerçekliğini kabul etme kararı alıyor.…

Ragıp Zarakolu: Yeni bir tragedya sergilenirken Garbis’le vedalaşmak

68 kuşağından arkadaşlar peş peşe vedalaşıp ayrılıyor bizlerden. Sen de mi Garbis diye sormayacağım! Kalbi ve beyni, yeni bir orta doğu tragedyası sahnelenirken duruverdi, daha doğru bir tanımlama ile infilak etti.

Belge yazarlarından, dostlarından üçünü kaybettik peş peşe. Işıtan Gündüz, Zihni Çetiner ve Garbis Altınoğlu… 68 fırtınasının buluşturduğu üç farklı insan, üç farklı yönelim.…

Ragıp Zarakolu: Kendi coğrafyası ile barışamamak

Artık kitap yasaklamaya, mahkemeye vermeye gerek yok. Muhbirlerimizin ‘tepki’si, kitapların toplu iadesi, dağıtılmaması için yeterli oluyor.

Şimdi de DERSİM adına taktılar, PONTOS’dan sonra. Acaba dünyada kendi coğrafyası ile takıntılı olan bir başka ülke daha var mıdır?

12 Eylül döneminde ERMENİSTAN adına takmışlardı. Yabancı turist rehberlerinin gözaltına alındığı olmuştu. Ellerinde tarihî Ermenistan’ın zikredildiği haritalar var diye.…

Ragıp Zarakolu: Ermeni fobisi

Geçen hafta Avrupa parlamentosunda Ermeni fobisini tartıştık. Maşaallah fobi deyince hiç biri eksik değil. Borsa da hisse senetlerinin iniş çıkışını takip etmek gibi bir şey. Antisemitizmden, Rum ve Ermeni fobisine, Kürt fobisine uzanan bir sinsile. Bu arada “kafir” oldukları için Süryani/Keldaniler de paylarına düşeni elbette alıyorlar. Nasturi desen, o mesele zaten 1924/25 de “hal’olmuş” Hakkari/Çölemerk’de…

Son dönemde, herhalde Ergenekon çevresi ile yeniden flört yapma sonucu, Ermeni fobisi yeniden tırmanışta.…

Ragıp Zarakolu: Türkiye solunun arkeolojisini yapmak

Ragıp ZarakoluMete Tunçay, Türkiye solunun tarihine yönelen ilk siyaset bilimci akademisyenimizdir. Zaten Doçentliğini de “Türkiye’de Sol Akımlar” adlı araştırması ile almıştı. (1) Siyasal düşünce tarihine ve onun klasiklerine ilişkin çok önemli kitapları kazanmıştır. Öyle pek kolay bir dönem değildi. Bu konuda Ankara’da Sosyalist Kültür Derneğinde ilk konferans verdiğinde, konferansı izleyen eski komünist, sonra Kadrocu, sonra Kemal ve İsmet’in biografisti Şevket Süreyya kendisini heyecanla kutladıktan sonra şöyle diyecekti.…