Kadın Komünarlar Birliği: Aynur Ada’nın yolundan zafere!

Aynur Ada

Kadın Komünarlar Birliği, şehit düşen Aynur Ada ve Yasin Aydın’a ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “Kadın Komünarlar Birliği Merkez Üyesi, Kadın Özgürlük Gücü kurucu komutanlarından Aynur Ada (Göze Altunöz), Til Temir cephesinde katliamcı, işgalci, faşist T.C ordusu ve destekçisi cihadist çetelere karşı savaşırken, en ön cephede 6 Kasım 2019 tarihinde ölümsüzleşti. DKP/ BÖG savaşçısı İmran Fırtına (Yasin Aydın) ile devrim mücadelesinin sönmeyecek iki meşalesi, onurlu bir savaşın komünar savaşçıları olarak bayraklaşmıştır” denildi.

‘BİR GÜN OLSUN DEVRİMCİ MÜCADELEDEN ŞAŞMADI!’

Şehitlerin hayat hikâyeleri ve mücadelelerine değinilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Aynur yoldaş, 31 Mayıs 1994 tarihinde Tekirdağ, Keşan’da memur bir ailenin çoçuğu olarak doğdu.Ankara’da büyüyen Aynur yoldaş, lise çağında Devrimci Liselilere örgütlendi. Örgütlendiği günden bugüne bir gün olsun devrimci mücadeleden şaşmadan mücadele yürüttü. Daha sonra İstanbul’da, Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden geçtiği, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken, örgütün Kasım Atılımı kararıyla birlikte ilk gerilla grubunda yer aldı. Süluk, Hol, Minbic cephelerinde savaştı. Mahir Arpaçay Taburu’nunda uzun süre komutanlık görevini üstlendi. DKP MK’sinde ve HBDH içerisinde görev yaptı. DKP’nin ve Kadın Komünarlar Birliği’nin kuruluşunda rol aldı. Ankara’da lise sıralarında, İstanbul’da üniversite kampüslerinde, Gezi Barikatları’nda, kadın kurtuluş mücadelesinde öncü bir nefer oldu. Türkiye sokaklarında, Ankara’da, İstanbul’da her haksızlığın karşışına amansızca dikildi. Kadın Komünarlar ruhunun örgütleyicisi Aynur yoldaş cesur bir kadın komünist gibi yaşadı.

Aynur yoldaş, savaşa girdiği günden itibaren, parti çizgisinden bir an olsun sapmadı. O, adını aldığı Aynur Sertbudak’ın mücadelesini, kendi mücadelesiyle bütünleştirdi.Tüm sapmaların karşısında Komünar bir ruhla savaştı. O sadece halkların ve kadınların değil aynı zamanda, partisinin de örgüt savaşçısı oldu. Tüm gericiliklere, disiplinsizliğe, ikircikliliğe, sırtını döndü. Aynur Ada, DKP’nin savaş çizgisinin devamcısı ve komutanıydı. Devrimci çizginin dışına adımını atmadan, kendinden önce ölümsüzleşenlerin mücadelesini kendi hayatına katarak yolunu yürüdü. Eylem’in, İdil ve Zahide’nin, günler öncesinde yitirdiğimiz kavga yoldaşımız Ceren’in bayrağının onurlu bir taşıyıcısı oldu.

‘IŞİD VE AKP’NİN KARŞISINDA DİRENDİ’

Rojava’da IŞİD çeteleri, kadınları köle pazarında satıp, dünyanın her yerinde bombalarla insanların canını alırken, AKP ortaklığı ile büyüyen bu çetelerin karşısında yer aldı. İşgalci T.C ordusu ve destekçisi çeteler, fosfor bombalarıyla sivilleri katlederken, Aynur yoldaş bu savaşın günümüz devrimciliğinin en önemli görevi ve sınavı olduğunu bilerek cepheye koştu. Aynur yoldaş, bu sınavı ‘Biliyoruz ki kanımız Kızıldere’ye karışacak’ diyerek, korkusuzca geçti. Komünarcı ruhun miheng taşı olan, savaş neredeyse orada, en önde olunmalı şiarını yerine getirdi. Bu savaşı, pazarlıklara, emperyalist çıkarlara bırakmadı. Yüzünü her zaman faşizme ve erkek egemenliğe karşı savaşın verildiği cephelere döndü. Ona göre bugünün koşulları silahlı mücadeleden geçiyordu. Patriyarkal kapitalizmin, T.C işgalciliğinin, AKP faşizminin karşısında zaferin, can-ı bedeline de olsa silahlı mücadeleyle kazanılacağını bilerek savaştı ve o, silahını bir gün olsun bırakmadı. Konur’da, Kadıköy’de, Rojava’nın her bir yanında ve dağlarda mücadele etti.

Bugün; Kadın Komünarlar Birliği’nin Merkezi Üyesini, gözü kara cesur bir devrimciyi, partinin donanımlı bir kadrosunu, DKP’nin kuruluşundan itibaren üyesi olan en genç yoldaşımızı uğurluyoruz. Bugün, Mehmet Kurnaz’ın en iyi öğrencisini, Eylem’in, İdil ve Zahide’nin komutanını, Birleşik Özgürlük Güçleri’nin en iyi sabotajcılarından birini Aynur Ada’yı uğurluyoruz. Kadın kurtuluş mücadelesinin korkusuz bir neferini, her cephede, bulunduğu her alanda patriyarkal kapitalizme karşı savaşmış, kendinden önce ölüme gülerek yürüyenlerin bayrağını devralmış Aynur’u uğurluyoruz. Tüm yoldaşlarının hafızasına genç yaşta kuşandığı cüreti ile kazınan yoldaşımızın adını, yılmaz bir kadın devrimcinin adını, işgalci T.C faşizmi yıkılana, patriyarkal kapitalizm son bulana kadar her yere taşıyacağız.

‘FAŞİZMİN TÜM KURUMLARI HEDEFİMİZ!’

Kadın Komünarlar Birliği olarak, Aynur’u göğsümüzde bir karanfil olarak taşımayacağız! Aynur’un adını, bayrağını, inancını gittiğimiz her cepheye, faşizmin burçlarında bayrağımız dalgalana dek silahımızla, eylemimizle sürdüreceğiz! Adını, zafere yazacağız!

Faşizmin tüm kurumları, tecavüzcüler, kadın düşmanları, karşı devrimci tüm güç odakları hedefimizdesiniz! Aynur’un cesaretiyle üzerinize yürüyeceğiz! Aynur’un öfkesini, ensenizde hissedin!

Kadın Komünarlar Birliği, Rojava’da kadınları köle pazarlarında satan,kadın düşmanı IŞİD’e karşı nasıl savaştıysa, o cesaretle karşınıza dikileceğiz. Minbiç’te, Serekaniye’de, özgür alanlarda Aynur’un kurşun sesi düşmanın kulağındadır! O sesin Türkiye’deki yankısı olacağız. Aynur Ada’nın ‘Biz burada ölümsüzleşsek bile, bayrağımızın, Ankara’da, İzmir’de, Türkiye metropollerinde, fabrikalarında dalgalanacağı inancındayız’ diye ifade ettiği kararlıkla haykırıyoruz; ya zafer ya zafer!”

Kaynak: anfturkce.com