HDP Milletvekili Erol Dora, devlet kurumları, gerçek ya da tüzel kişilerce Süryanilerin arazi ve taşınmazlarına haksız biçimlerde el konulduğuna dikkat çekerek, sorunun çözülmesini istedi.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Süryanilerin arazi sorunları hakkında Araştırma Önergesi verdi.
Dora, başta Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari olmak üzere, diğer yerleşim yerlerinde yaşayan Süryani yurttaşların yaklaşık son kırk yıllık süreçte çeşitli nedenlerle yurtdışına göç etmek durumunda kalmaları ardından son yirmi yıl içerisinde sürdürülmüş kadastro çalışmaları kapsamında gerek devlet kurumları ve gerekse kimi gerçek ya da tüzel kişilerce arazi ve taşınmazlarına haksız biçimlerde el konulduğuna dikkat çekti.
‘BİRÇOK SÜRYANİ KÖYÜ TAMAMEN BOŞALMA AŞAMASINA GELDİ’
Süryanilere ait arazi ve taşınmazların ve bunlara ilişkin yürütülen tapu ve kadastro süreçlerinin kapsamlı bir biçimde araştırılması, gerekli tespitlerin yapılması ve yaşanan hak kayıpları ve mağduriyetlerin giderilmesini isteyen Dora, şunları ifade etti:
“Son yüzyılda, Türkiye’de yaşayan Süryaniler, sosyal, siyasal, dinsel ve kültürel alanlarda birçok sorunla karşılaşmışlardır. Bu sorunlar Süryani halkını, binlerce yıllık geçmişe sahip olduğu Mezopotamya topraklarında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu kapsamda, günümüzde Türkiye’de Süryani halkının yaşadığı en önemli spesifik sorunlardan biri de arazi sorunlarıdır. Süryani halkının yaşadığı Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari ve diğer bölgelerde son otuz yıldır yaşanan çatışmalı ortam neticesinde Süryani nüfusun büyük bir bölümü yurt dışına göç etmek zorunda kalmış ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamlarını devam ettirmek durumunda kalmışlardır. Söz konusu bölgelerde son yirmi yıldır tapu-kadastro çalışmalarının başlatılmasıyla birlikte köy arazilerinin ayrıca şahsi arazi ve taşınmazların tespitlerinin gerçekleştirilmesi ve hak sahiplerinin resmi olarak kayıt altına alınması maksadıyla ilgili devlet makamlarınca çalışmalar yürütülmüştür.”
Yurtdışına yapılan göçler ve bölgede yaşanan çatışmalı ortam gerekçe gösterilerek devletçe gerçekleştirilen köy boşaltmaları neticesinde birçok Süryani köyünün tamamen boşalma noktasına geldiğini, geriye kalan yerleşim yerlerinde ise çok az sayıda Süryani ailenin kaldığını bildiren Dora, “Söz konusu köyler ve diğer yerleşim yerlerinde Süryani yurttaşlarımıza ait arazilere dair kadastro çalışmalarının Süryani nüfusun çoğunluğunun yurt dışında bulunduğu bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş olması birçok problemin, hak kaybının ve mağduriyetlerin yaşanmasına yol açılmıştır” dedi.
‘SÜRYANİ KÖYLERİ BAŞKA KÖY SINIRLARINA KATILDI’
Turabdin, Mardin, Şırnak, Hakkari ve diğer bölgelerde Süryani yurttaşlara ait yerleşim yerlerinde bulunan taşınmaz ve arazilerin birçoğunda sorunların devam ettiğine değinen Dora, Mor Gabriel Manastırı, Turizlo (Bagok Dağı)’da bulunan Mor Evgin Manastırı, Alagöz (Bethkustan) köyü, Çatalçam (Dayro du Slibo) köyünü örnek gösterdi.
Dora, şöyle devam etti: “Bölgede kadastro tespit çalışmalarının başlamasıyla birlikte köy sınırları belirlenirken Süryani yurttaşlarımızın çoğu yurt dışında ikamet ediyor olduğundan, Süryani köylerine komşu olan köylerin, köy sınırlarını Süryani köylerinin aleyhine genişlettikleri, Süryani köylerine ait taşınmazların, meraların ve ormanlık alanların bir kısmı da kendi köy sınırlarına kattıkları yönünde somut kanıtlar mevcuttur.
Süryani yurttaşlarımız yurtdışındayken, köylerde kalan arazileri ve taşınmaz malları ile imkanları dâhilinde ilişkilerini koparmamışlar ise de, arazilerin ve taşınmazların sayıca çokluğu, buna karşın köylerde kalan Süryani yurttaşlarımızın sayıca azalmış olması gibi nedenlerle, arazilerin büyük bir kısmında tarımsal faaliyet sürdürememişlerdir.”
‘ORMAN ARAZİSİ VASFIYLA HAZİNE ADINA TESCİLLENDİ’
Ayrıca Süryani köylerinde bakımsız kalan ve zamanla doğal bitki örtüsü ile kaplanan taşınmazların, uzun yıllar faaliyet yürütülmemiş tarım arazilerinin birçoğunun da kadastro çalışmaları kapsamında kıraç arazi oldukları gerekçesiyle devlet yetkililerince hazine malı olarak tapuya tescil edilmesini eleştiren Dora, “Benzer biçimde Süryani yurttaşlarımızın onlarca yıl vergilerini ödedikleri taşınmazların ve hatta mahkeme kararı ile kendi adlarına tescil ettirdikleri taşınmazların önemli bir kısmının ise kadastro çalışmaları sırasında orman haritası içinde kaldıkları gerekçesi ile yetkililerce orman arazisi vasfı ile hazine adına tescil ettirildiği yönünde de somut kanıtlar mevcuttur” diye ekledi.
Kaynak: firatnews.com