Serdar Korucu: Ermeni Soykırımı’nı tarih tekzip mi etti?

Fikret Bila, deneyimli bir gazeteci. Türkiye’de basını takip edenlerin yarım asra yaklaşan tecrübesi nedeniyle adını bilmemesi neredeyse imkansız. Kendisinin son olarak yazdığı yazıysa 1 Kasım’da T24’te yayımlandı. Başlığı ise “Ermeni Soykırımı iddiası tarihin tekzip ettiği bir iddiadır.”

Bila, ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen tasarıyı hatırlatıyor, Senato ve Başkan Trump’ın kararının beklenilmesi gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “ABD’nin bugüne kadar Ermeni Soykırımı iddiasını kabul etmeyip, ‘büyük felaket’ diyerek geçmesine karşın, bu kez bu iddiayı kabul etmesinin nedeni ortaya çıkmış yeni belgeler veya bilgiler değildir.”…

Taner Akçam: T24 meselesi bize niçin Hrant Dink’i hatırlatıyor?

Hrant bir mihenk taşıdır. Onun ölümüne yol açan kampanyaları örgütleyenlerin yalanlarını yayabilirsiniz. Onun öldürülmesine giden yolu döşeyen fikirleri kapaktan haber yapabilirsiniz. Ama bu durumda Hrant’ın arkadaşları değil, karşısındaki insanlardan olduğunuz kesindir.

T24, Zeynel Lüle ve Fikret Bila’ya ait iki yazı yayımladı. Her iki yazıda da, tarihi hakikatleri inkarı esas alan resmi devlet politikaları tekrar ediliyordu.…

Robert Fisk: Nazi Almanya’sından Osmanlı Türkiye’sine, soykırımlar hep meraklı bakışların uzağında başlamıştır

Birçokları Yahudi Soykırımının Naziler tarafından Vannsee’de, göl kenarındaki bir evde 20 Ocak 1942 günü planlandığına inanıyor. Birçok tarihçi halen Ermeni Soykırımının Osmanlı Türkleri tarafından İstanbul’da 1915’te başlatıldığını düşünüyor. Elbette, Avrupa Yahudilerinin kitlesel katliamının Almanların 1 Eylül 1939’da Polonya sınırını geçmesi ile başladığını ve Vannsee’den yedi ay önce, 1941’de Sovyetler Birliği boyunca devam ettiğini uzun süredir biliyoruz.…

Esra Yalazan: ‘İçimizdeki Ermeni’, Yüzleşme ve Yesayan

Yazar, romancı Yesayan’ın 1909 Adana-Giligya katliamlarını izlenimlerini aktardığı kitabı ‘Yıkıntılar Arasında’yı değerlendirdiğim yazıda, resmi tarih tezleri devletlerin siyasi pozisyonları üzerinden tartışılırken, toplumsal barışa giden çetrefilli yolculuğun, çetin bir yüzleşmenin ardından gelen bağışlayabilme yetisiyle başladığına inandığımı söylemiştim.

Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisi’nde alınan “Ermeni soykırımını tanıma” kararından sonra, meselenin insani boyutunu farklı kitaplarla da hatırlatmak istedim.…

Mazlumların Ahı Yerde Kalmaz!

Yeni bir yüzyılın başında, tarihte insanlığın karşılaştığı en barbar, en kanlı, en acımasız katliamlardan olan Ermeni Soykırımı’ndan bugün artık haberdar olmayan kalmamıştır. Tek duymayan daha doğrusu inkar eden İttihat ve Terakki soyundan gelen ve bugün devamı olan TC siyasileridir.

Belli bir zümre hala inat ve inkar ile geçmişle yüzleşmeden uzak durmakta, üstüne üstlük Ermeni halkını sorumlu göstermekten çekinmemektedir.…

Ragıp Zarakolu: Uygun adım marş!

Amerikan Meclislerinden gelen kötü haberden sonra, “bütün dünya bize karşı”, “bizi seven yok”, “bizi sevmeyen ölsün” şarkıları. Kısacası 2023’e doğru uygun adım yürümeye devam ediyoruz.

Zaman akıp gidiyor. Arkasından uzun zamandan beri ilk kez, Temsilciler Meclisi komisyonundan soykırım gerçeğinin kabul edilmesine ilişkin bir karar çıkıyor.

Aradan 5 yıl geçiyor. İlk kez Amerikan Senatosu ve Temsilciler Meclisi, birlikte soykırım gerçekliğini kabul etme kararı alıyor.…

Alin Ozinian: ABD’nin Ermeni Soykırımı tasarısını okuyamayan ‘Talatlar’

Kaderin cilvesine bakın, ABD Temsilciler Meclisi 29 Ekim günü, 405 evet 11 hayır oyuyla neredeyse konsensüs denebilecek ezici bir çoğunlukla Ermeni Soykırımı’nı tanıma ve anma kararı aldı. ABD’den bir çok kişi ile konuştum, bu tarihin özellikle seçilip seçilmediğini anlamaya çalıştım. Hepsi tesadüf dedi.

Kainatta tesadüfe tesadüf edilmemiş olduğuna inananlardan olarak, Ermeni Soykırımı ve soykırımın inkarı üzerine kurulu bir Cumhuriyet’in kaçınılmaz alın yazısı gibi geliyor bu yaşananlar.…

Dickran KOUYMJIAN: Soykırım Ne Zaman Biter?

“Soykırım ne zaman biter?” Beklenen cevap “cinayetler bittiği zaman”dır. Nazi Soykırımının, kitlesel imha kamplarının kurtarılması, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi veya bazen de Nürnberg Mahkemeleriyle bittiği söylenir. Her durumda, Nazi Soykırımı evrensel olarak ve hatta faili tarafından bile kabul edilen tarihsel bir gerçektir. Kamboçya’daki daha güncel soykırımın da -sorumlulardan hesap sorulmamakla birlikte- sona erdiği açıktır.…

Taner Akçam: Hrant’ın sözüdür: “Soykırımın çözümü Anadolu topraklarındadır”

Amerikan Temsilciler Meclisi ezici bir çoğunlukla (450’ye 11) Ermeni soykırımını resmi olarak tanıyan bir yasa tasarısını kabul etti. Kararın şu anda bağlayıcı bir niteliği yok, daha çok sembolik karakterde.

Ama Senato’nun kabul etmesi ile birlikte, Amerikan Mahkemeleri açısından bağlayıcı bir karakter kazanacaktır. Bu daha önce olmayan yeni bir durumdur.

Amerikan Kongresi Nisan 1975 ve Eylül 1984 yıllarında da benzeri kararlar almıştı.…

Vahakn N. Dadrian: Ermeni Trajedisi ve Kurbanlarına Duyduğum Acıma Duygusuyla Başladığım Bilimsel Araştırmalar

Türkiye, İstanbul’da doğmuş bir Ermeni’yim ve I. Dünya Savaşı Ermeni Soykırımının etkisi altında büyüdüm. Kuşağımdan pek çokları gibi, benim hayatım da o soykırımın getirdiği tahribatlardan nasibini aldı. Aile üyelerinden çoğunu, en önemlisi de baba ve anne tarafından dede ve ninelerimi kaybetmenin ötesinde, sağ kalan aile üyelerimin hayatlarının kalan kısmında katlanmak zorunda kaldıkları travmadan doğan büyük ıstırabı ben de yaşamak zorunda kaldım.…