Sinan Laçiner: Sistematik Yalan Siyaseti, Komploculuk Ve Sol Politika

Sovyetler Birliği’nin dağılması ve soğuk savaşın bitişinin ardından ABD’nin tek küresel efendi olarak kendi öncülüğünde Yeni Dünya Düzeni’nin zaferini ilan etmesi, egemen sınıflar açısından görece istikrarlı bir dönemin kapılarını açmış görünüyordu. Fakat bu çok uzun sürmedi ve 2000’lerin başlarından itibaren giderek hızlanan biçimde bu neoliberal hegemonyada çatlaklar belirmeye başladı. 2008 ekonomik krizi, Arap Baharı, darbeler, iç savaşlar ve artan kitlesel göçler, buna paralel biçimde yükselişe geçen ırkçılık ve göçmen düşmanlığı ile otoriter/despotik yönetimlerin yaygınlaşması, bu çatlakların görünür olduğu başlıca başlıklardı.…

YÜKSEL TAŞKIN: Komploculuk ve sol

“İran’daki siyasal tartışmalar şu tür terimlerle doludur: komplo, casus, hıyanet, bağımlı, dış tehlike, dış güçler, yabancı etki, sırlar, entrikalar, kukla, işbirlikçi, emperyalizmin uşakları, perde gerisi.” Bu ifadeler, İran siyasi tarihine dair parlak çalışmaları olan Ervand Abrahamian’ın Humeynizm başlıklı kitabından alındı. Buradaki tasvirin ülkemiz entelektüel iklimini de birebir yansıttığı dikkatlerden kaçmamıştır. Komplocu düşünme eğilimi her ülkede az çok var olmakla beraber, asıl olarak güven meselesinin yoğun yaşandığı yerlerde daha ciddi bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.…