Stefo Benlisoy: İstanbul’da ilk 1 Mayıs ne zaman ve nasıl kutlandı?

1 Mayıs işçi bayramının bu topraklarda hayli köklü bir geçmişe sahip olduğu genellikle es geçilen bir husus. 1 Mayıs denilince toplumsal bellekte 70’li yıllardaki devasa gösteriler gelse de kutlamaların yüz yılı aşkın bir maziye sahip bulunduğunu akıldan çıkarmamak gerek. Öte yandan, İstanbul’da 1 Mayıs’ın ilk olarak ne zaman kutlandığı sorusu bugün dahi çelişkili yanıtlara sahip.…

Bilgin Ayata: Ermeni-Türk uzlaşma sürecinde Kürtler

Ermeni Soykırımından bir yüzyıl sonra ve Türk devletinin sürmekte olan inkarı sürecinde, Türkiye’de hem sivil toplum söyleminde hem de bilim söylemlerinde, hem devlet hem de toplum genelinde çeşitli uzlaşma girişimlerinin de eşlik ettiği Ermeni geçmiş ve bugününe yönelik bugüne kadar benzeri görülmemiş önemli bir ilgi gözlemlenmekte. Gözlemcilere göre, Türkiye’nin baskılanmış geçmişine yönelik artış gösteren bu ilginin nedeni, ülkenin AB adaylığı, 2000’li yıllarda demokratikleşme reformları ve Ermeni gazeteci Hrant Dink’in 2007 yılında öldürülmesinin Türk toplumunun liberal kesimlerinde neden olduğu şok dalgası.…

Sevan Nişanyan: Türkiye nasıl Türkleşti

Nişanyan1300’lerin başında, nedenlerini ve boyutlarını tam olarak henüz analiz edemediğimiz rüzgâr değişimi olmasa bugün buranın adı belki Türkiye değil Acemiye olurdu.

Anadolu’ya Türklerin gelişi konusunda üç olguyu ayırt etmek gerekir sanıyorum. Yerlilerin islamlaşıp Türkleşmesi ayrı bir konu. O amalgamın içine dışarıdan kimler gelmiş?

1. Türk askerî aristokrasisi

Yani beyler ve onların yakın maiyeti.…

Tomas Çerme: Tarihi Mardin Kalesi

Mardin Kalesi denizden yüksekliği Doğuda 1200m Batıda 1180m olan kayalık bir tepede kuruludur. Doğudan Batıya uzunluğu 800m civarında olan düzlük, ortada Doğuya yakın bir yerde çok az alçalır ve 30m.ye kadar da daralır. Düzlüğün en geniş yeri ise 150m civarındadır. Tepenin üst kısmında falez şeklinde kayalıklar üzerinde bulunan düzlük, doğal olarak bir kale meydana getirmektedir.…

Taner Akcam: Tarihimizi Tabulaştırma Nedenleri ve Sonuçları

I. TABU ÜZERİNE

Konuya çok basit bir soruyla başlayalım. Tabu nedir? Freud bu soruya şu cevabı verir. “Tabu’nun anlamı iki ters doğrultuya sapar. Bizim için bu bir yandan ‘kutsal’, ‘ilahi’ anlamına öte yandan da ‘esrarengiz’, ‘tehlikeli’, ‘yasak’, ‘kirli’ anlamına gelir… ‘tabu’; yaklaşılamayan bir şey(dir).”[1] Tabu, “…bir nesneye dokunmaya veya bundan kendi çıkarı için yararlanmaya, ya da bazı yasak kelimeleri kullanmaya karşı, ister uygulamada veya gelenekle belirlenmiş, ister açıkça formüle edilmiş yasalarla olsun konulmuş yasaklar(dır)”.[2]…

Kadir Akın: Tarihi Çanakkale Yalanları

Çanakkale Savaşlarının bu kadar aktüel hale gelmesi, Tayyip Erdoğan’ın 100’e yakın devlet başkanı, başbakan ya da ülke temsilcisini bundan bir süre önce, 24 Nisan’da Çanakkale’de yapılacak törenlere davet etmesi ile başladı. Üzerinde türlü rivayetler sürdürülse de aslında Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı çerçevesinde İtilaf Güçlerinin, içinde Osmanlı’nın da olduğu İttifak Güçlerine saldırısının adıdır.…

Tolunay Bayram: Geçmişten Günümüze Asurilerin Hikayesi

Asuriler (Süryaniler) eski çağlardan bugüne Orta Doğu’da yaşayan ve bugün dünyanın her yerine yayılmış olan bir halktır.

Antik çağlarda bugün Kuzey Irak’ta bulunan Assur şehrinin yerli halkı olarak bildiğimiz Asuriler Mezopotamya’nın gördüğü en büyük imparatorluklardan biri olan Asur’un bir anlamda sahibidirler. Şehir ve halk adını Şehrin tanrısı olan Assur ya da Ashur’dan almaktadır.…

Mehmet Can: İttihat Terakki ve Ermeniler

İttihat Terakki ve Ermeniler dediğimiz zaman şundan başlamak lazım: Öncelikle 1887 Hınçakların kuruluşundan. Hınçaklar başından beri parti programları itibariyle sosyalist bir örgütlenmeydi. Günümüze kadar da yani yaklaşık olarak 120-130 yıllık tarihlerinde de sosyalist olarak kaldılar. Bunun yanı sıra Hınçaklardan sonra 1890 yılında Taşnak Partisi (Ermeni Devrimci Federasyonu) kuruldu.

Bu iki partinin her ikisinde de şöyle bir şey var: Biri Cenevre’de kuruluyor, diğeri ise Tiflis’te kuruluyor.…

Sait Çetinoğlu: Misak-i Milli Soykırımının İtirafıdır

Erdoğan’ın Musul ve Ege Adaları’nın Egemenliğini “Tartışma” Adına Gündeme Getirdiği Misak-i Milli  Aynı Zamanda Ermeni Rum, Asuri-Süryani ve Pontos Soykırımının İtirafıdır…

Birinci Dünya Savaşına büyük emperyal ümitlerle katılan, ancak savaşın sonunda yenik düşen Osmanlı Devleti ile Müslüman (Türk, Kürt, Çekez, Laz…) toplumunun ortak tasası, parçalanma tehlikesinin ötesinde, Savaş sırasında insanlığa karşı işlediği  suçlardan dolayı cezadan kurtulmak ve 4 yıllık savaşın sürdürülmesinde finansman kaynağı olan Ermeni, Rum, Pontos, Süryani halklarından gasp edilen malların ve değerlerin hesabının sorulması ve el konan malların geri alınması korkusudur.…

Sait Çetinoğlu: Geçen Asrın Başında Osmanlı Lazistanında Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Yapı

Rus-Sovyet Doğu araştırmaları ekolunun en önemli temsilcilerinden, özellikle Kafkas halklarının tarihi, kültürleri  ve dillerine ışık tutan, Sözlüklü Çan (Laz) Dili Gramerinin yazarı bilim insanı Nikolay Yakovleviç Marr’ın  geçen yüzyılın başındaki Lazistan yolculuğu  ile ilgili araştırma ve gözlemlerini kapsayan Türkiye Lazistanı’na Yolculuk (İzlenimler ve Gözlemler) adlı raporu[i] bir asır öncesi Laz Halkının yaşamına odaklanır.…