‘Fatih Altaylı, verdiğin sözü tut ve Kiliseyi iade et!’

Miras yoluyla Kilise sahibi olan Fatih Altaylı’nın kiliseyi iade edeceğini açıklamasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bir girişimde bulunmaması protesto edildi. Van’ın, Yukarı Bakraçlı köyünde bulunan ve “Yedi Kilise” (Varaka Surp Hac Vank) olarak anılan Ermeni kilisenin ve kilisenin içinde bulunduğu köyün dedesinden miras yoluyla sahibi olduğu 2 yıl önce ortaya çıkan gazeteci, yazar Fatih Altaylı yapılan protestolar sonrası, kiliseyi iade edeceğini açıklamıştı. Ekranlarda sarf ettiği ‘Soykırım vardır diyenin yüzüne tükürürüm’ sözleriyle de hatırlanan Altaylı’nın sözünü yerine getirmemesi üzerine; iki yıl önce bir imza kampanyası başlatıp, Fatih Altaylı ile de görüşen, Türkiyeli Ermeni hak savunucusu Nadya Uygun, Sesonline.net’e bir açıklama yaptı. Uygun açıklamasında; “Ben bizzat Fatih Altaylı’nın kendisi ile de bu konuda bizzat görüşmüştüm. Üzerinden iki yıl geçti bu konuşmamızın, ama kendisinden henüz bir ‘tık’ yok. Bana kilise ve külliyesini iadeye hazır olduğunu söyledi. Ben de, kliseyi ve külliyesini restore edecek Van Valiliği’ne iade edip gereğini yapmasını istemiştim kendisinden” dedi. Nadya Uygun’un Sesonline.net’e yaptığı açıklama şöyle:

“Van Valiliği’ne bağlı Van İl Kültür Müdürlüğü’nün, tapu kadastro kayıtlarında Yedi kilise” adındaki Varakavank manastırı ve külliyesinin, Fatih Altaylı’ya miras yoluyla kaldığını, medyadan öğrenmiş bulundum. Fatih Altaylı ile görüşmeden önce Van Valiliği ve Ermeni Patrikhanesi yetkilileri ile görüştüm. Valilik restorasyon için izin çıktığını ve bütçe tahsis edilidiğini, ancak Altaylı’ya ulaşamadıklarını söyledi.

Patriklik de, Van Valiliği’nin kendilerine restorasyon için izin çıktığının haberinin verildiğini bildirdi. Bunun üzerine ben de doğrudan Fatih beyle temasa geçtim. Şu an, iki yil oldu ve bana ‘kilise ve külliyesini iadeye hazır olduğunu’ söylemişti. Hatta, ben de, ‘Van Valiliği’ne iade etmesinin beklendiğini’ kendisine söylemiştim. Kabul etti ve biz de beklemeye koyulduk.

2014 yılının ikinci yarısına girdik, hala bir yanıt, ses, icraat, hareket yok! Arada kendisinden başka sülalesine mensup insanların da ‘mal’ sahibi oldukları ortaya çıktı.

Bu geçen süre zarfında, Sesonline.net gibi duyarlı internet gazeteleri dışında, ana akım medya asla bu konuya değinmedi.

“VALİLİKTE DE KADRO DEĞİŞMİŞ”

En son, Van Valiliği’nde bu işle ilgilenen kadronun tamamen degiştiğini öğrendik. Dolayısı ile, şimdi konuya hakim olan, kendisine başvurabileceğimiz kamu görevlisi bulmakta da zorlanıyoruz doğrusu.

Verdiği sözü tutmayan, Fatih Altaylı’yı protesto ediyor ve bir kez daha sesleniyoruz; ‘elinizdeki Varakavank ve külliyesini Van Valiliği’ne veriniz!’

Yakında bu konuyu, duyarlılık ve vicdan sahibi dünya kamuoyuna taşımayı düşünüyoruz artık…”

ADINI VARAK DAĞI’NDAN ALIYOR

Adını, arkasındaki Erek Dağı’nın Ermenicesi olan Varak’tan alan manastır, bölgedeki manastırların en ünlülerinden biriydi. 19. yüzyılda burada yoğun bir faaliyet yürütülüyordu. Hatta Anadolu tarihinin ilk süreli yayınlarından biri, manastırın patriği Mıgırdıç Hırimyan tarafından çıkartılıyordu.

Manastırda, başka kopyası olmayan 350 el yazması kitabın da olduğu bir kütüphanenin, ikonaların, şamdanların, haçların, tabloların bulunduğu da biliniyor.

Kaynak: sesonline.net