Kürt-Ermeni aşk masalları, Aras Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Sarkis Seropyan’ın derleme kitabı, Kürt-Ermeni ilişkilerine başka bir açıdan ışık tutuyor.
“Aşiq û Maşûq – Ermenice Kaynaklardan Kürt-Ermeni Aşk Masalları”, Aras Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Kitabı derleyerek çeviren isim ise 2015 yılında aramızdan ayrılan Sarkis Seropyan. Kitaptaki çizimler, Zeynep Özatalay’a ait.
Kitapta bir araya getirilen masalların ortak noktası, imkânsız aşkların yanı sıra Anadolu, Mezopotamya ve Dersim coğrafyasının sesine ses katıyor olmaları. Bu özellik, masalların Ermeni ve Kürt halklarının yaşayışlarını ortaya koymasından ileri geliyor.
Masalları bir araya getiren Sarkis Seropyan’ın çevirisi ve Zeynep Özatalay’ın çizgileriyle hazırlanan “Aşiq û Maşûq”, hem ölümsüz aşkları hem de ortak kültürün ölümsüzlüğünü anlatıyor.
Tanıtımdan…
Kitap, tanıtım bülteninde şu cümlelerle anlatılıyor:
Seçkideki ilk iki masal olan ‘Siyamanto ve Xıçezare’ ile ‘Lur da Lur’, ilk anlatanından son kaydedenine kadar uzun bir yol kat etmiş Kürt halk söylenceleri.
Ermeni köy edebiyatının usta kalemi, din adamı Karekin Srvantzdyants yöre yöre gezerken Kürt halkının sevilen aşk hikâyesi ‘Siyamanto ve Xıçezare’yi de yazılı edebiyatın parçası kıldı. Vrtanes Papazyan ise iyi bilinen bir Kürt aşk masalını Ermenice anlatarak yazıda ölümsüzleştirdi. Coğrafi paydaşlığın etnik kimlik kaynaklı önyargılara galebe çalışına bir kanıt olsa gerek bu emek. Zira paylaşılan toprağın hatrı büyük ve soylu kızla çobanın umutsuz aşkı evrensel…
Son masal olan ‘Kral Lusig ve Sedev Hovig’ de bir soylu ile çobanın aşkının hikâyesi. Ancak pek de alışık olmadığımız biçimde bu kez çoban olan bir kadın. Üstelik masalın başında hiç güzeller güzeli de değil. Aksine ucube bir yaratık gibi tarif edilmiş. Sedev’in güzelleşmeye başlama hikâyesi, ana babasının kızlarını olduğu haliyle kabul etmelerine koşut olarak ilerliyor ve çobanlık meziyetleri güzelliğinden çok daha kıymetli sayılıyor.
Dahası, gerek Kral Lusig gerekse Sedev Hovig neredeyse başa baş sayılabilecek bir kendini keşif sürecinden geçiyor. Dolayısıyla bu sıradışı masalda biri kadın diğeri erkek olmak üzere iki Odiseus ve iki farklı yolculuk var.
Sarkis Seropyan kimdir?
Sivaslı bir ailenin ilk çocuğu olarak 1935’te İstanbul’da doğan Sarkis Seropyan, genç yaşta çalışma hayatına atılarak soğutmacı ustası oldu. Yıllar boyu yoğun Ermenice ve Türkçe okumalarla kendini yetiştiren Sarkis Seropyan’ın gezi ve araştırma yazıları, Ermeni toplumunun yayın organlarında yıllar boyunca düzenli olarak yayımlandı.
Seropyan, Anadolu’da kalmış ve kimliklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan Ermenilerin İstanbul’da yeni bir hayat kurmasına yardımcı olmak amacıyla oluşturulan Kağtaganats Hantznajoğov’da (Göçmenler Komisyonu) görev yaptı.
‘Cangülüm Anahit ve Kazben – Ermeni Tanrıları Konuşuyor’ başlıklı mitoloji kitabı, 2003’te Belge Yayınları’ndan çıktı.
Sarkis Seropyan, ömrünün sonuna kadar Anadolu’nun çeşitli yörelerinde Ermeni kültürel mirasını ortaya çıkarma amaçlı geziler yaptı; izlenimlerini kurucusu ve editörü de olduğu Agos gazetesinde yayımladı.
Ermenilerle ilgili akla gelebilecek her konuda başvuru kaynağı olan Sarkis Seropyan, kısa bir hastalık döneminin ardından 28 Mart 2015’te hayatını kaybetti. Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’ndeki cenaze merasiminin ardından Şişli Ermeni Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.
Kaynak: Yeni Özgür Politika