Suriye’nin kaybedenleri Karabağ’da buluştu…

Rusya ve İsrail, Ermenistan ve Azerbaycan’ı silahlandırıyordu. Biriken silahlar Dağlık Karabağ’da can alıyor. Dağlık Karabağ’da onlarca can kaybından sonra varılan ateşkesi ihlaller sürerken Ermenistan’daki gazeteciler ve uzmanlar, “Suriye’nin kaybedenleri Karabağ’da buluştu” diyerek, Türkiye’nin Suriye’de kaybettiğini Karabağ’da aradığının altını çizdi.

Suriye savaşının devamı…

Erivan’da (Yerevan) bulunan gazeteci ve uzmanlar, çatışmaları DİHA’ya değerlendirdi. Gazeteci Aykan Sever, sadece Türkiye değil, Suriye’de savaşı kaybeden İsrail ve Suudi Arabistan’ın da çatışmaları teşvik ettiğini söyledi: “Suriye’deki savaşın bir devamı olarak değerlendirilebilir bu süreç. Sadece Türkiye değil, Suriye’deki savaşın diğer kaybedenleri yani İsrail ve Suudi Arabistan’ın da bu savaşın teşvikinde rolü olduğu varsayılabilir. Azerbaycan bu savaşta başlatıcı taraftır. Toprak almak için bu harekatı düzenledi. Gerekçeler arasında ‘Her şey bizden yana; tam zamanı, Türkiye de bizi destekliyor’ gibi düşünceleri kendi pozisyonlarını tarif ederken sıraladılar.” Karabağ’ın Ermenistan diplomasinin merkezi olduğunu kaydetti. Savaşın sürme olasılığını zayıf gören Sever, şöyle devam etti: “Bu ancak Rusya ile yakın zamanda Azerilerin anlaşmaya vardığı 4 milyar dolarlık silah ihalesini bozmasıyla mümkün olabilir.”

Kasyan: Türkiye destekliyor

Armenpress Haber Ajansı’nın Türkolog’u Araks Kasyan da, “Türkiye’nin Dağlık Karabağ’a karşı saldırıları dahil Azerbaycan’ın her girişimini destekliyor… Karabağ-Azerbaycan temas hattında çatışmaların başlamasından hemen sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dahil Türkiye yetkilileri, Azerbaycan’ın maceracı politikasını açıkça desteklediler. AGİT Minsk Grubu diğer üye devletlerin aksine Türkiye tarafsızlık korumadı” dedi. Kasyan, 1 Nisan’dan başlayan çatışmaları Rusya’nın Suriye politikasına bağlamayı da doğru bulmadı.

Sorun Aliyev yönetimi

Amerikan Ermeni Asamblesi Bölge Uzmanı Alin Ozinian da, sorunun kaynağını Aliyev yönetiminin “bulaştığı yolsuzluklara” bağladı: “Aslında aniden patlak vermedi. 1994 yıllından bu yana Azerbaycan düzenli olarak ateşkes ihlallerinde bulundu. Panama belgeleri, insan hakları ihlalleri ve rüşvet krizlerinden boğulacak durumu gelen Aliyev Rejimi açısından dikkat dağıtmak için şu an iyi bir dönem. Şu anda ateşkes olduğu halde Azerbaycan saldırılara devam etmektedir.” Ozinian Türkiye ‘iki devleti bir millet’ söyleminin kontrol dışına taştığının altını çizdi: “Aynı Azerbaycan gibi Türkiye de dikkatleri dağıtmak istiyor… 1988 yılında Karabağ halkı bir karar verdi, kendi kaderini tayin hakkını kullandı. Er ya da geç Türkiye ve Azerbaycan halkların kararına saygı duymayı öğrenmeliler. Azerbaycan ‘Karabağ bizimdir’ türküsünü söyleyip, işi savaşa vuruyor, komik olan o alanda da yeniliyor.”

Rusya: Türkiye tutumu endişe verici

Erivan ve Bakü’de liderlerle görüştükten sonra Rossiya 24 televizyonunda yayınlanan Vesti v Subbotu programında konuşan Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Türkiye’nin Karabağ’daki çatışmalar konusunda ateşkes çağrısı yapmak yerine taraflı açıklamalarda bulunmasının endişe yarattığını söyledi. Medvedev, şunları kaydetti: “Karabağ krizinin etkilerinin Ortadoğu’ya ve Rusya’ya nasıl etki ettiğini dikkatle analiz eden güçler var. Tüm krizler bir süre sonra öyle ya da böyle siyasi kararların alınmasında bir faktör olabiliyor. Bu nedenle bu krizi dışarıdan etkileyen faktörler olabileceğini de ihtimaller arasında görüyorum. Bu konuda Türkiye faktörü muhtemelen var, zira Türkiye kriz konusunda pozisyonunu belli etti.” Türk yetkililerin Azerbaycan’a destek verdikleri yönündeki açıklamalarına değinen Medvedev, “Sakin olmak, müzakere masasına oturmak ve ateşkes çağrısı yapmak yerine farklı ifadeler kullanıldı. Neden, ateşi körüklemek için mi? Bunlar kesinlikle endişe verici” dedi. Medvedev ayrıca, Karabağ’da ateşkesin sürdüğünü, ihlallerin olduğunu ancak yoğun olmadığını belirterek “Karabağ’da ateşkes sürüyor. Zaman zaman ateş ediliyor, ancak bu ihlaller küçük çaplı” diye konuştu.

(Sedat YILMAZ / DİHA)

Kaynak: Özgür Gündem