Bir süredir memlekete hakim olan ruhun taşralılığından ve merkezin de taşralaştığından daha sıklıkla bahsedilir oldu. Oysaki Türk siyasal kültürünü belirleyen temel dinamiklerden de biri olan, merkez ve taşra arasındaki gerilim hayli zamandır süregelen bir tartışmadır aynı zamanda. Osmanlı’nın son dönemlerinden yavaş yavaş başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında ivme kazanan Batılılaşma, aydınlanma ve modernleşme çabalarının yarattığı başta merkezde olmak üzere vuku bulan ve taşraya da dayatılmaya çalışılan “medeniyet” dönüşümleri ise bu hususa yeni bir yön katmıştır.…