Ermeni Soykırımının yüzüncü yılı vesilesiyle kendisini benim gibi 20. yüzyıl Türkiye tarihçisi olarak gören birisinin konuşması gerekir.
Öncelikle, bunun etik ve ahlâki sebepleri var. Geç dönem Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye tarihçilerinin özel bir sorumlulukları var. Öğrenci ve daha sonrasında genç bir üniversite hocası olduğum 1970’ler ve 80’lerdeki gibi 1915’te ne olduğunu neredeyse hiç bilmediğimiz bir durumun sürmesine izin veremeyiz – kaldı ki soykırım bizim akademik alanımızın dışında yaklaşık elli yıldır bir tarihsel araştırma konusudur.…