İktidarı ve Ana Muhalefetiyle, kendi ayağına kurşun sıkmak konusunda (moda deyimle ‘noktasında’ demiyorum!) adeta yarıştığı; at ve it izlerinin karıştığı, maç ortasında hakemler hatta kurallarının değiştiği, bazı devlet kadrolarının İslam dışı inanç grubuna mensup bir gazeteciyi öldürttüğünü, sağır Sultan bile bilirken, diğer kadroların görmezden gelmesi, kıyamet öncesi hissini veriyor.
Her neyse, bu arada dünya dönüyor ve hayat da devam ediyor…
Bu kaotik ortamda, Sevan Nişanyan utancını unutmamakta yarar var diye düşünüyorum.…