Alin Ozinian: Türkiye’de tarih tarihçilere bırakılır mı?

“1915’de Ermenilere uygulanan zoraki göç ve katliamların bir imha hareketine dönüşmesi dünyada otuzdan fazla ülkede soykırım olarak adlandırılıyor.

Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye askeri harekâtından hemen sonra ABD yıllarca önüne gelen soykırım tasarısını hızla oylayıp onayladı. Bu gelişmenin ardından, Ankara “en rasyonel” teklifini tekrarlamakla yetiniyor: “Tarihi tarihçilere bırakalım, bizim arşivlerimiz açık, kimse Türklere soykırımcı diyemez.”…

Sait Çetinoğlu: Sesini Kaybeden Şehir: Böyle Bir Kars

Bırakıp ardımda yuvamı
Nehir kıyısındaki harap evimi
Bırakıp Kars kentini
Bahçelerini ve derin mavi göklerini,

Gezinip dururum şimdi hep başka şehirlerde
anayurdum gözlerimin önünde

Yeghishe Charents

Böyle Bir Kars[1] adıyla yayımladığı incelemesinde Ludmila Denisenko, her ayrıntısının ve her nesnesinin dikkatle ve önemle çizildiği naif bir Kars tablosu çizer. Kars’ın hiçbir köşesini ve hiçbir nesnesini unutmadan nerdeyse her santimetrekaresini özenle çizip okuyucusuyla paylaştığı eseri bir entografik inceleme olduğu kadar Kars’ın, bir şehrin sesini kaybetmesinin de tarihidir aynı zamanda.…