“Türk Tarih Kurumu, Bir Halkı ‘Terörist’ Olarak Niteleyen Çalışmalar Yapıyor”

Garo Paylan

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken, HDP Milletvekili Garo Paylan’ın Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Türk Dil Kurumu’nun (TDK) tekçi bir anlayışa sahip olduğu yönündeki eleştiri ve sorularına karşılık yazılı yanıt verdi.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy imzasını taşıyan yanıtta, Türk Tarih Kurumu tarafından “sadece Türk tarihi alanında çalışmalar yapılmadığı” belirtilirken, çeşitli çalışmaların isimleri sıralandı.

Yanıt üzerine bakanlığa soru önergesi sunan Paylan, yanıtta sıralanan çalışmaların ise “Türkiye’nin çok kültürlü yapısını ifade edebilecek nitelikte olmadığını, Türkler dışındaki halklar için yapılanların da objektiflikten yoksun ve düşmanlaştırıcı olduğunun açık bir şekilde görüldüğünü” söyledi.

Paylan: Ermeni halkı “terörist” diye nitelendiriliyor

Bakanlık yanıtında, “Türk Tarih Kurumu Başkanlığında sadece Türk tarihi alanında çalışmalar yapılmamaktadır. Kürtler, Ermeniler, Süryaniler gibi topraklarımızda yaşayan milletlerin yanı sıra eski Anadolu uygarlıklarını anlatan Asurlar, Hititler, Bizans, Romalılar, Lidyalılarla ilgili çalışmalar da yapılmıştır” diyerek yapılan bir takım çalışmaları sıraladı.

Paylan yanıtı şöyle değerlendirdi:

“Kültür Bakanlığı’nın Ermenilerle ilgili ‘ortak tarih’ çalışmalarına örnek olarak gösterdiği ve ‘bilimsel’ etkinlik olarak lanse edilen, ‘Uluslararası 20. Yüzyılın ilk Yarısında Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu’ Ermeniler hakkında yapılan çalışmaların ekseriyetle Ermenileri düşmanlaştırıcı ve nefret dili içeren niteliğini açıkça örneklemektedir.

“Söz konusu sempozyum sonuç bildirgesinde ‘Ermeniler bir yandan terör faaliyetlerini yürütürken’ denilmekte, Ermeni halkı ‘terörist’ olarak nitelenmektedir.”

“Türk Tarih Tezi’nin tekçi varyasyonları”

Kültür Bakanlığı, Rumlarla ilgili yapılan çalışmalara ise “Karadeniz’de Milli Mücadele”, “Patrikhane ve Ekümeniklik Propagandaları” ve “Tarihi Arka Planıyla Pontus Meselesi ve Yabancı Basına Yansımaları” adlı etkinlik, belgesel ve yayınları örnek gösterdi.

Paylan yanıta ilişkin, “Bu yayın ve etkinlikler, 20. yüzyılın başlarında beliren ulusal akımları objektif bir biçimde değerlendirmekten öte, Anadolu’da yaşayan halkları ‘dış güçlerin’ oyununa gelen birer ‘düşman’, ‘çete’ veya ‘maşa’ olarak nitelendiren Türk Tarih Tezi’nin tekçi varyasyonlarındandır” ifadelerini kullandı.

“Ortak tarih mefhumu ne ifade ediyor?”

Paylan, bakanlığın yanıtında örnek çalışmalar arasında sıraladığı “Uluslararası 20. Yüzyılın ilk Yarısında Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu”na iliişkin soru önergesi vererek, bakanlığa şu 5 soruyu yöneltti:

“Ortak tarih” mefhumu Bakanlığınız için tam olarak ne anlama gelmektedir?

TTK ve TDK bünyesinde ‘Türklüğü ya da Türk soyluluğu merkeze almayan’, çoğulcu bir anlayışla yapılan ortak tarih çalışmaları var mıdır?

İmzanızı taşıyan yanıtta Ermenilerle ilgili çalışmalar arasında sayılan, yukarıda bahsi geçen sempozyumda, Ermenilerin “terörist” olarak nitelenmesi ve nefret dili kullanılmasını nasıl açıklarsınız?

Yukarıda bahsi geçen sempozyumda yapıldığı gibi Türkiye halklarını “düşmanlaştıran” TTK faaliyet ve çalışmalarını, nefret dilinden arındırmak için herhangi bir planınız bulunmakta mıdır?

TTK ve TDK bünyesinde çalışan uzmanların çokkültürlülüğe dair bir vizyonu ve dağarcığı oluşabilmesi için çalışmalar yürütülmekte midir?

Kaynak: bianet.org