Serdar Korucu: Başrahip Babayan’ın Günlüğünden Ayntap’ın Antep’e Dönüşümü

“Günlüğümden Sayfalar” adıyla kitaplaştırılan başrahip Der Nerses Babayan’ın günlüğü 1915 ile 1922 yılları arasında yaşananları bugüne aktarıyor. Anlattıkları sadece başrahibin başından geçenler değil, Ayntap’tan Antep’e ve en son haliyle Gaziantep’e evrilen bir şehrin ve yok edilen Ermeni nüfusunun da kaderi…

Ümit Kurt’un Türkçeye kazandırdığı ve Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayımlanan Babayan’ın günlüğü, Antep Ermenilerinin imhası sürecine ve Antep Harbi’nin gidişatına dair literatüre Ermenice kaynaklardan yapılan ilk katkı olması açısından önem taşıyor.…

Talat Ulusoy: Ermenilerin yok edilmesi ve bir tanık…

Talat UlusoyUzun yıllar evvel tanışmıştık onunla. Başlangıçta, neredeyse her gün, sabah akşam görüşürdük. İskelenin yakınında beni bekliyor olurdu. Ayaküstü laflardık. İlk günden beri bir sıkıntısı varmış, bir şeyleri söyleyemiyormuş gibi gelirdi bana. Belki de bendim kararsız sorularımla onu susturan.

Bir garip Melamet yolcusu gibiydi. Üstünde bir redingot, elinde bir rovelver vardı. İn mi, cin mi, iyi mi, kötü mü belli etmezdi.…

Raymond H. Kévorkian: Osmanlı Ermenilerinin Milli Varlıkları ve Taşınmazları: Gasp ve İmha

Raymond Kevorkian1915’te Osmanlı Ermenilerinin ata topraklarından sökülüp atılması ve imhasıyla sonuçlanan kitlesel şiddetten bahsedilirken, bunun, hedef alınan nüfusun kolektif ve bireysel mal varlıklarının müsaderesi, başka bir deyişle tarihsel bir topluluğun mülklerinin belli bir devlet ya da şahıslar menfaatine sistemli biçimde gasp edilmesi gibi ikincil sonuçları neredeyse hiç göz önüne alınmaz. ‘Mal’ teriminin ardına, bin yıllık köklerin yüzyıllar içinde çok geniş bir toprak parçasına yayılmış izlerinden oluşan anıtsal miras da gizlenir.…

Sait Çetinoğlu: Diyarbekir 1915: Bir Soykırım Laboratuvarı ve İki Soykırım Uzmanı; Vali Dr. Reşit – Mebus Feyzi

Diyarbekır, 1915 Soykırımında bir laboratuvar işlevi görmüş ve soykırım burada bir laboratuardaki kadar incelikle uygulanmıştır.

Soykırımın en önemli iki failinden biri olan Dr. Reşid[i] İTC’nin kurucularından biridir ve vilayet-i sitte’de reformları uygulayacak olan genel vali Hollandalı Westenek’in yardımcısıdır. Reşid aynı zamanda Kürdistan’ı aile  toprağı olarak gören Emir Bedirhan’ın da damadı olması Soykırımda Kürtleri kitlesel olarak tetikçi olarak kullanmasını kolaylaştırmıştır.…

Füsun Erdoğan: Arzavat’ın İzinde…

Füsun ErdoganZaman zaman anadan (Feride Çiçek) duyardım Arcoş’a dair anlatımları… Ama bir türlü akıl edip de, anayla karşılıklı oturup, uzun uzun konuşmayı, Arcoş’un öyküsüne dair tüm bilgileri almayı beceremedim.

Bu beceriksizliğimi geçen yıl Akocan’la telafi etmeyi ilk akıl ettiğimde ise, onun acemiliği ve zaman sorunu engel olmuştu. Şubat’ta bir kez daha Akocan İstanbul’a gidince, bu defa mutlaka babaannenle konuşmalısın diyip, soruları eline tutuşturdum.…

Ümit Kurt: Ermenilerin mülksüzleştirilmesinin aracı olarak hukuk sistemi

1913-1918 dönemi sırasında, iki büyük Osmanlı halkı olan Rumlar ve Ermenilere ait mülkler, bu insanları yurtlarından eden merkezi bir politikaya bağlı özel kanunlar aracılığıyla ellerinden alındı.[1] Her bir gruba karşı yürütülen politikaların bazı farklılıkları vardı. Buna rağmen, bu farklılıklar etnik ve dini ayrımlar çerçevesinde şekillenmek yerine, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin farklı dönemler ve koşullarda izlediği sürekli değişen politikaları tarafından belirleniyordu.…

Serdar Korucu: Ermeni Soykırımı Döneminde Telafer

Irak güçlerinin IŞİD’e karşı başlattığı operasyonda denetime geçen son yer Musul’un merkezi olduğu Ninova eyaletinin önemli yerleşim merkezinden Telafer oldu. Açıklamayı Irak Başbakanı Haydar El İbadi Ağustos ayının son gününde yaptı ve Haziran 2014’ten bu yana IŞİD işgalindeki bölgenin tamamen temizlendiğini duyurdu. Türkiye’den Dışişleri Bakanlığı nezdinde yapılan açıklamadaysa operasyondan memnuniyet ifade edildi ancak bir de önemli bir vurgu yapıldı.…

Temel Demirer: KOMŞULARIM(IZ)A, KİROPİLER’E ÇORUM’DA NE OLDU?

Ermeni Soykırımı’ndan söz etmenin ağırlığını, en iyi Murathan Mungan’ın, “Söylenecek sözün çokluğu, bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır, kalırsınız. Haklılığın suskunluğu, diğer suskunluklara benzemez; düğümü zor çözülür,” sözleriyle; Cemal Süreya’nın, “Kan var bütün kelimelerin altında,” dizeleri betimler…

Kolay mı? Anadolu’nun yerli halklarından, tarihi-coğrafi dokunun önemli unsurlarından olan ve yüzyıllar boyunca coğrafyamızda yaşayan Ermeniler, bundan tam 100 yıl önce yaşadıkları topraklardan koparıldılar.…

Raymond Kévorkian: Birinci Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Kıyımı

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Türk milletine dayalı bir ulus devlet inşası projesi, Türk olmayan unsurların dışarıda bırakılması fikrini zımnen öngörüyordu. Toprak kayıpları, özellikle Balkan Savaşlarında (1912-1913) alınan aşağılayıcı mağlubiyet, Jön Türk merkez-i umumisinin üyelerinin radikalleşmesine yol açtı ve kamuoyu nazarında Birinci Dünya Savaşı sırasında Rum ve Ermenilerin “cezalandırılmasını” mümkün kılan bir şeytanlaştırma sürecini hazırladı.…

Serdar Korucu: Bir Katolik Ermeninin Tanıklığında Soykırım

Simon Arakelyan, Ermeni Soykırımı ardından hayatta kalan ve tanıklığını yazanlardan biri. Ancak ünlü bir yazar değil. Her ne kadar ilk kitabının sonunda ikincisini müjdeliyor olsa da, bugüne kadar bilinen tek eseri Ermeni harfli Türkçe olarak yazdığı ve 1921’de İstanbul’da Simon Ohanyan Matbaası’nda basılan “Enkare Vukuatı ve Menfilik Khatıratım”.

Murat Cankara’nın editörlüğünde Türkçesi sadeleştirilen ve Latin harflerine çevrilen “Ankara Vukuatı” Aras Yayıncılık tarafından basıldı.…