NAMİ TEMELTAŞ: Katledilişlerinin 101. Yılında Paramaz ve Yoldaşları

1914 yılının Haziran ayında Sosyal Demokrat Hınçak Partisi (SDHP) üyesi 120 kişi, İstanbul’da İttihat ve Terakki yöneticileri Talat, Enver ve Cemal Paşa’lara suikast yapılacağı ihbarı üzerine gözaltına alındı.

17 Eylül 1913’te, Romanya’nın Konstanz (Köstence) şehrinde SDHP’nin VII. Kongresi’nde böyle bir karar alınmış, ancak alınan karar henüz tasarım aşamasında olduğundan ve somut olarak hiç bir adım atılmamış olması tutuklamaların ciddiye alınmamasına neden olur.…

Sarkis Hatspanian: Cehaletin Gözü Kör Olsun!

Sarkis Hatspanian2010 Eylülün’de Van’ın Ağtamar adasındaki Surp Khaç Ermeni kilisesinde 1915 sonrası ilk kez yapılacak olan dini ayine katılmak için Yerevan’dan giden çok az insandan biri olan kilisenin kubbesine dikilmesi gereken haçı yapan yakın arkadaşım usta demirci Canik, dönüşünde mahpusaneye ziyaretime geldiğinde bana bir avuç Van toprağı, küçük bir şişede göl suyu ve Van şehir belediyesince yayınlanmış turistik tanıtım amaçlı birkaç tane de broşür tipi kitapçık getirmişti.…

Kürşat Bumin: Nişanyan’ı unutacak mıyız?

20 yıl önce ‘şehir’ üzerine bir şeyler karalamış birisi olarak başbakanın İstanbul’un ‘ucube’ yapılarından söz edişine ben de kulak verdim. Başbakan son günlerde iyiden iyiye geliştirdiği hiddetli hitabet tarzıyla şehrin bağrına ‘bir hançer’ gibi saplanmış bu yapıları gördüğünde ne derece ‘üzüldüğünü ve mahvolduğunu’ dile getiriyordu. Mesela: “Eğer bir gemiyle İstanbul’a doğru yaklaşıyorsanız, bir tarafta Süleymaniye, diğer tarafta da Gök Kafes denilen bir ucube yan yana durduğunda bizim nesil Mimar Sinan’dan hiç ders almamış diye insan üzülüyor, mahvoluyor.…

Nadire Mater: Bir Öncü Ermeni Kadının Kaleminden Adana Katliamı

’Çocukları ve torunları toprakla uğraşırken gelinleriyle kızları da ev işlerini paylaşmışlardı; kendi de evlerinin kapısı önünde, tahta sekide bağdaş kurup oturur, dut ağacının gölgesinde eğirirdi. Gününü böyle geçirirdi…

‘’Saatler geçer, oğullarının, torunlarının tarladan dönüşünü bekleyerek eğirir, eğirirdi. Şimdi çocukları, torunları yoklar, ev harabe oldu, dut ağacını alaşağı ettiler, sekisi yok, pamuğu yok, ama yaşlı kadın yine de eğiriyor, öylece boşlukta eğiriyor.…

Hayri Tunç: Meryem Ana’nın Oğlu Armenak Bakırcıyan’ın Hikayesi

Katliamlar, soykırımlar sadece yapıldıkları zaman, acılarının anlaşılmadığı kırımlardır. Bir katliamın ve soykırımın acılarını o anlar geçtikten sonra anlamaya başlar, yıllar geçtikçe de daha çok hissedersiniz. Günler geçer, aylar geçer, yıllar geçer, yüzyıllar geçer ama o acı sizden çıkar evlatlarınıza, torunlarınıza, onların torunlarına kadar gider. Yüreğinize işlemiş bir acıyı bin yıllar dahi söküp atamaz.…

Nilay Vardar: Kayseri’de Rum ve Ermeniler’den Neler Ayakta Kaldı?

19. yüzyıl sonunda nüfusunun üçte birini gayrimüslimlerin oluşturduğu Kayseri’de bugün müslümanlaştırılmış Ermenilerin dışında kentte kendini Ermeni olarak tanıtan sadece bir kişi yaşıyor. Aradan geçen sürede kentin Rum ve Ermeni nüfusu yok edilse de gayrimüslimlere ait tarihi yapılarından hala direnenler var. Üstelik sistematik definecilik, yağmacılık, su baskınları vb gibi dış tehditlere rağmen…

İşte Hrant Dink Vakfı, hala direnen bu yapıların korunarak, restore edilerek geleceğe taşınması için “Ermeni ve Rum Kültür Varlıklarıyla Kayseri” isimli bir kitap hazırladı.…

Sarkis Hatspanian: BUGÜN GÜNLERDEN SARKİS !

Bugün günlerden Sarkis… hem de kutsal Sarkis !

Yani ismi Sarkis olanların günü(1) olup, onlara “isminle yaşayasın” dileklerinin iletildiği gün bugün !

Gelişmiş teknolojinin bizi daha insanî yaşadığımız dünyamızdan hergün biraz daha uzaklaştırdığı bu zamanlara özgü iletişim araç ve gereçleri vasıtasıyla sabahtan beri edindiğim yüzlerce kutlama mesajına teşekkürlerimi iletirken, aynı iyi dilekleri edinebilmesi için payına biçilmiş ömründen sadece bir haftası yetmeyip, fanî dünyamızdan günler evvel göçen Sarkis Dayı onu yitirdiğimizi öğrendiğim andan beri aklımdan çıkmıyor hiç !…

Kimsesizler Mezarlığında Hay Fedailer: Levon Ekmekçiyan ve Zohrab Sarkisyan

ASALA1915 Ermeni Soykırımı 1.5 milyon insanın ölümüyle eşi benzeri görülmemiş bir şekilde tamamlandı. Osmanlı’nın deyimiyle “güvenlik nedeniyle” başka bölgelere sürgün edildiler. Yani yok edildiler. Bu soykırımdan şu veya bu şekilde kaçıp kurtulanlar-kurtarılanlar dünyanın dört bir yanını kendilerine mesken edindiler. Bu insanlar seneler sonra Amerika’ya, Uruguay’a, Arjantin’e, Fransa’ya, Almanya’ya, Rusya’ya (…) giderek kendilerine yeni yaşamlar kurdular.…

Levon Ekmekçiyan’ın Cenazesi 32 Yıl Sonra Ailesinin Yanında

Levon EkmekçiyanAnkara’da idam edilen Levon Ekmekçiyan’ın cenazesi, ölümünden 32, ailesinin İnsan Hakları Derneği’ne başvurusuyla başlayan süreçten iki yıl sonra Fransa’ya gönderildi.

Levon Ekmekçiyan’ın 23 Aralık 2015’te Ankara’daki Cebeci Asri Mezarlığı’ndan alınarak Paris’e gönderilen cenazesi DNA işlemlerinin ardından Paris’te düzenlenecek cenaze töreniyle defnedilecek.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, bugün şube binasında konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.…

Yozgat’ta 72 Ermeni hayata tutunmaya çalışıyor

16 Aralık Çarşamba günü, CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan ve Ermeni Patrikhanesin’den üç din görevlisi, Yozgat’taki mülteci Ermeni aileleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Bu ziyarete Agos gazetesi de katılarak Yozgat’ın yeni Ermenilerinin hikayesini sayfalarını taşıdı.

“Irak’taydılar. IŞİD’den kaçtılar. Kader onları Yozgat’a getirdi. Zor şartlarda yaşıyorlar. BM göç başvurularına 2022 için randevu veriyor.…