Sait Çetinoğlu: Diyarbakır/Ergani [Argana] Sancağında 1915 Soykırımı ve Ermeni Mülklerinin Paylaşımı

1915 Soykırımı öncesinde Diyarbakır/Ergani [Argana] Maden Sancağında 50 kadar yerleşim yerine dağılmış 38430 Ermeni yaşamaktadır. Tarıma elverişli alanları ve Bakır madeni ile zengin bu yörede Dicle’nin kıyısında 3300 Ermeni’nin yaşadığı merkez yer alıyordu. Ergani’nin rahatlıkla bir Ermeni şehri olduğunu söylemek mümkündür. Sancağın mutasarrıfının da Ermeni olması bir tesadüf değildir.

Savaş döneminde ki ilk Mutasarrıfı Dikran Bey(1) 28 Ekimde görevinden alınır.…

Raymond Kévorkian: Birinci Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Kıyımı

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Türk milletine dayalı bir ulus devlet inşası projesi, Türk olmayan unsurların dışarıda bırakılması fikrini zımnen öngörüyordu. Toprak kayıpları, özellikle Balkan Savaşlarında (1912-1913) alınan aşağılayıcı mağlubiyet, Jön Türk merkez-i umumisinin üyelerinin radikalleşmesine yol açtı ve kamuoyu nazarında Birinci Dünya Savaşı sırasında Rum ve Ermenilerin “cezalandırılmasını” mümkün kılan bir şeytanlaştırma sürecini hazırladı.…

Serdar Korucu: Bir Katolik Ermeninin Tanıklığında Soykırım

Simon Arakelyan, Ermeni Soykırımı ardından hayatta kalan ve tanıklığını yazanlardan biri. Ancak ünlü bir yazar değil. Her ne kadar ilk kitabının sonunda ikincisini müjdeliyor olsa da, bugüne kadar bilinen tek eseri Ermeni harfli Türkçe olarak yazdığı ve 1921’de İstanbul’da Simon Ohanyan Matbaası’nda basılan “Enkare Vukuatı ve Menfilik Khatıratım”.

Murat Cankara’nın editörlüğünde Türkçesi sadeleştirilen ve Latin harflerine çevrilen “Ankara Vukuatı” Aras Yayıncılık tarafından basıldı.…

Talât Ulusoy: MÜZAYEDELER ve EKONOMİNİN TÜRKLEŞTİRİLMESİ

Tarih, 11 Eylül 1922, Pazartesi. Ankara Kuvvetleri İzmir’e gireli iki gün olmuş. Burdur Mebusu İsmail Suphi Bey ve altmış kadar arkadaşı, “memaliki müstahlasa” (kurtarılmış yerler) hakkında alınacak önlemler üstüne bir önerge verir.

“Meşgul (işgal altında) vilâyetlerimizin düşmandan kurtarılması sebebiyle, mûtat vazaif Hükümet (alışılmış hükümet görevleri) haricinde hâsıl olan binlerce dâva ve vazifelerin âcilen rüyet ve halli (görülüp halledilmesi) ve yaralı Milletimizin tedavi ve takviyesi için kurtarılan yerlerdeki berveçhi zir (aşağıdaki gibi) sayılan dertlerimize Büyük Millet Meclisinin hemen vazıyet etmek vazifesidir (el koyması görevidir).”[1]…

Serdar Korucu: Patrik Zaven’in Kaleminden Ermeni Soykırımı Kurbanı

IŞİD’den kurtarılmasıyla gündeme gelen Musul, Ermeni Soykırımı sürecinde de önemli şehirlerden biriydi. Ve orada hayatını kaybeden Ermenilerin ailelerine acı haberi vermek, ilk kez yayınladığımız bu belgedeki gibi, Ermeni Patriği Başepiskopos Zaven Der Yeğyayan’a düşüyordu.

Bugün Irak sınırları içinde yer alan ve ülkenin en büyük ikinci kenti olan Musul, son yıllarda IŞİD işgali nedeniyle dünyanın gündemindeydi.…

Sait Çetinoğlu: Soykırımı Laboratuvarında incelemek: Mardin 1915

Bir tıp doktoru olan Yves Ternon’un 1915 Soykırımı sürecindeki Mardin incelemesini   “Bir Yıkımın Patolojik Anatomisi”  olarak adlandırır. Mardin’in  soykırım sürecinde  bir laboratuvar olmasından dolayı  Mardin’in anlaşılması Soykırımın anlamlandırılması açısından son derece önemli olduğu gibi, Soykırım  sürecinin günümüze uzanan bir izlerini taşıması bakımından ve günümüzde Soykırımın anlaşılması bakımından da bir laboratuvar derecesinde önemlidir.…

Thea Halo: Geriye adım bile kalmadı

TehcirOdaya girdiğimde annem “diğerlerini uyandır” diyordu. “Askerlerin ne zaman geleceğini bilemeyiz.”
Masanın başında duruyor ve ekmeğin üzerine eritilmiş tereyağı döküyordu. Babam masanın başında oturmuş, kahvesini içiyordu ve büyükannem ise ikizlerle ilgileniyordu.
“Anne neden gitmemiz gerekiyor” diye sordum.
Tereyağı küpünü elinden bıraktı ve gözlerinden boşalan yaşları gizlemek için başını öte yana çevirdi.…

Konstantinos A. Vakalopoulos: Doğu Trakya Rumlarına yönelik sürgün ve soykırım (1908-1922)

1- Osmanlı İmparatorluğu’nda ezilen Rumların dramı, 1908’deki Jön Türk Devrimi ile 1922 sonlarında Lozan Konferansı’ndaki mübadele kararı yılları arasında yaşandı.

Gerçi değişik biçimlerde de olsa daha önceleri de imha ve kökünü kazıma planları oldu. İlk önce Doğu Trakya’dan başlayan sürgünler, Osmanlı hakimiyeti altındaki Rumların sonunun başlangıcı oldu. Doğu Trakya Rumlarına ilk önce 1912 ve 1913’teki Bulgar-Türk savaşının sonuçları yansıdı.…

O KARA GÜNLERDE

…Andonyan ilk kitabını 1919’da yayımlamıştı. Ayn sev orerun [O Karanlık Günlerde]… Meds Vocirı [Büyük Suç] olayla ilgili tarihyazımını başlatan kitaptı ve uygarlaşmış insanlığa hitap ediyordu. Ayn sev orerun ise bambaşka bir yapıdaydı. Bu kitap, her biri diğerinden korkunç ve olay yerinde (1917’de Meskene’ de ve Halep’te) yazıya dökülmüş anlatıların derlemesiydi; yazarın kamplarda gördüğü korkunç, savunulamayacak (bu yazıların açık hedefi savunulacak bir yan bırakmamaktı) sahneler dizisinden yola çıkarak giriştiği bu derlemenin amacı, öyle görünüyor ki kurbanın içinde bulunduğu iğrenç durumdan söz etmekti.…

Serdar Korucu: Osmanlı Meclisi’nde Ermeniler için Adalet Gündemi

Ermeni SoykırımıYaklaşık 100 yıl önce Osmanlı Meclisi’nin gündeminde adalet konusu vardı. Nedeni de Ermeni Soykırımı…

Prof. Ayhan Aktar’ın “Osmanlı Meclisi Ermeni Meselesini Tartışıyor: Kasım-Aralık 1918” makalesine göre, 4 Kasım 1918 tarihinde Meclis-i Mebusan, Fındıklı’daki binasında toplandığında, Bağdat – Divaniye Mebusu Fuat Bey’in 28 Ekim 1918 günü verdiği önerge ilk suçlu arama çalışmalarını başlatıyordu.…