Sait Çetinoğlu: 19 Mayıs/Tarihin İktidara Yedeklenmesi

 Milliyetçilik, bireylerin bir siyasi düzenin üyeleri arasında topluluk oluşu vurgulayan sembol ve inançlar dizisine mensubiyeti olarak psikolojik nitelikli  bir olguyu tanımlar[1]

20’li yılların başındaki İmparatorluktan Cumhuriyete geçişte,  eskiden de var olan, kendine ait bir devlete sahip olmaya ve onu idare etmeye alışkın olan askeri yönetici elit sınıf mensubu olan Kemalist kadrolar, eskiden de olduğu gibi, “Memluklar tipinde bir yönetici sınıf olarak,”[2] yönetenlerin huzuru sağladığı, yönetilenlerin artık üreterek, yönetenlerin bekasını yükümlendiği[3], kendini idare eden fakat yaptırım gücü olmayan zayıf sınıfların üzerine oturmuştur.…

Temel Demirer: İTTİHATÇILARDAN KEMALİZME “ULUS(LAŞMA)” VEYA İMHA, İNKÂR VE ÖTEKİLEŞTİRMENİN TÜRKÇESİ

“Gerçeği susturup,

yeraltına gömseniz bile,

o büyüyecektir.”[2]

Tarih, içinden işimize gelen bölümleri seçip, öne çıkarırken; işimize gelmeyenleri “es” geçip, karartacağımız bir alan değildir, olmamalıdır…

Bu elbette bir dilek ve bunun bir adım ötesine bir adım attığınızda tarihi ait olduğunuz (ezen ya da ezilen) taraftan okumaya başlarsınız.

Tarihi ezilenden yana okumaya başlayınca, ezenin resmî tarihini, tabu ve yalanlarını yıkmaya başlarsınız ki, bu yıkım aynı zamanda ezilenlerin tarihinin de inşasıdır.…