Özge L. İspir: Dedeler, Torunlar, ‘Bizim Ermeniler’ ve Lobiler- 2. Bölüm

Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra, kendilerine “Hrant’ın Arkadaşları” diyen gruptan bir kısım akademisyen/gazeteci/sanatçı Türkiyeli aydının inisiyatifinde gelişen “Ermenilerden Özür Diliyorum” kampanyası başladı (1). Marc Nichanian’ın Edebiyat ve Felaket isimli kitabında bu tarz bir özürün özür olamayacağını söyleyerek eleştirdiği; inkar politikasının daha incelikli bir biçimiyle karşılaştığımız ve soykırımdan “Büyük Felaket” diye söz eden bu kampanya sadece inkar politikasını devam ettirdiği için değil, çok tepeden ve antidemokratik bir metni, kampanyaya destek vermek isteyen katılımcılara dayattığı için de eleştirilebilir.…

Özge L. İspir: Dedeler, Torunlar, ‘Bizim Ermeniler’ ve Lobiler – 1. Bölüm

“Ver Ermeni’yi bana onu öldürmeliyim ben. Cennete gideceğim. Bu Ermeni’yi de öldürürsem benim sayım tamam olacak. Cennete gideceğim. Ver onu bana da sevabıma gir.”  Yaşar Kemal- Yağmurcuk Kuşu   

Ermenilerin “yokluğunu” öğrendiğimde okula gitmeyecek kadar küçüktüm. Annemin kuşaklar boyu molla tedrisatından yetişme ailesi ile babamın seküler ailesi arasındaki kültür çatışması olmasaydı ve bir gün sokakta oynarken molla olan dedem beni yanına çağırıp dini bilgiler sınavına çektikten sonra diğer dedemi kastedip müstehzi bir ifadeyle “Git o Ermeni dölü dedene söyle sokakta oynamana izin vereceğine sana biraz Allah-kitap öğretsin” diyerek bir el hareketiyle yanından kovmasaydı, muhtemelen daha geç öğrenecektim.…