Risale-i Nur külliyatının bir kısmı da dâhil olmak üzere neredeyse bütün Nurcu literatürünün Ermeniler konusunda devletçi, önyargılı ve yer yer ırkçı klişelerin yoğun etkisi altında kaleme alındığına şüphe yok. Bahusus Nursi’nin talebeleri tarafından hazırlanan ama kendisinin şahsi denetiminden geçip geçmediği muamma olan Tarihçe-i Hayat eseri Ermeniler konusunda klişeleşmiş önyargılarla doludur. Bunun yanı sıra post-Nursi dönemde Nurcu literatüre şekil veren müelliflerin neredeyse tümünün katıksız Ermeni düşmanı ve iflah olmaz soykırım inkârcısı olduklarını görmemiz gerekir.…
Etiket: Said-i Nursi
Cilasun’la söyleşi: Yeni Paradigma ve Said Nursî
Halkın Günlüğü- Bundan 60 yıl önce yaşamını yitirmiş ve ideolojik olarak tamamen zıt bir pozisyonda olduğunuz Said-i Nursi’yi gündeminize getiren, dört yıllık yoğun bir çalışma neticesince böylesine kapsamlı bir eseri yazmanıza vesile olan şey nedir?
Emrah Cilasun- Bunun birinci nedeni şu; Türkiye’de 1920’lerde, Cumhuriyet’in kuruluşuyla başlayan Kemalist devlet, Kemalist paradigma, Kemalist resmi ideoloji, bunun sonuna geldik.…
Recep Maraşlı: Bediüzzaman Said-i Nursî, Anti-Semitizm ve 1915 Soykırımındaki Rolü Tartışmalarına Katkı
Güncel olarak bu tartışmanın fitilini Ayşe Hür’ün Radikal’de yayınlanan “İslamcıların ve sağ muhafazakârların Hitler sevdası” başlıklı yazısı ateşledi. [1] Hür, “MÜTEREDDİD HİTLERCİ: SAİD-İ NURSİ” alt başlığıyla, Emrah Cilasun’un geçtiğimiz yıl yayınlanan “Bediüzzaman Efsanesi ve Said Nursî Gerçeği” kitabına atıfta bulanarak, Nursi’nin Hitler Almanyası’nın başarısı için duacı olmaya başlamasını; bu konuda baştan beri temkinli olmakla beraber Almanya’nın savaşta sivil halka yaptığı zulümler ayyuka çıkınca ve Almanya’nın yenilgisine yakın bir zamanda onu “dua defterinden çıkarması”nın hikayesini aktarmıştı.…
Said Nursî üzerine Emrah Cilasun ile Röportaj
Patika Kitap: Said Nursî genel olarak İslami kesimlerin önem verdiği bir karakter. Sizi Said Nursî hakkında kapsamlı bir araştırma yapmaya iten sebep nedir?
Emrah CİLASUN: Türkiye’de, cumhuriyetin kuruluşundan beri bildiğimiz resmi devlet ideolojisi, yani devletin paradigması olan Kemalizm artık miadını doldurdu. Türkiye’nin komprador kapitalistlerinin ve bürokrasisinin derdine artık Kemalizm derman olamıyor.…