Parçalanan Devrim Düşleri: Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Hürriyetten Şiddete

Jadaliyya (J): Sizi bu kitabı yazmaya iten ne oldu?

Bedross Der Matossian (BDM): Geç Osmanlı dönemi tarihine her zaman ilgim olmuştu, özellikle de 2. Abdülhamid (1876-1909) ve İkinci Meşrutiyet (1908-1918) dönemlerine. Geçmişte bu döneme ilişkin bilimsel çalışmaların çoğu hâkim yönetici elitin/siyasi merkezin perspektifinden doğru yazıldı. Hâkim olmayan grupları da dahil ederek dönemin daha geniş bir tablosunu veren yeni çalışmaları ancak son on yıldır görebiliyoruz.…

Hamo Moskofian: Karabağ’da Erdoğan’ı destekleyenler Öcalan’ı esir alanlardır

Türk devleti tarafından 1915 yılında gerçekleştirilen Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan bir ailenin çocuğu olarak Beyrut’ta dünyaya gelen Gazeteci Hamo Moskofian bir tarihin tanık ve öznelerinden. Lübnan iç savaşı sürecinde Filistin Kurtuluş Örgütü’nde (FKÖ) yer almaya başlayan Moskofian, FKÖ kamplarında PKK’lilerle tanışır. 1982 yılında İsrail’in Beyrut’u işgaline karşı PKK militanlarının direnişine tanıklık eder.…

Kinyazê Hemid: Ermenistan-Azerbaycan çatışmasını Türkiye başlattı

İki ay aradan sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da çatışmalar yeniden başladı. Türk yetkilileri tarafından yapılan açıklamalara bakılınca, çatışmaların Türkiye tarafından başlatıldığı ortaya çıkıyor. Ermenistan ve birçok ülkeden yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin bu çatışmaları başlatmak için çeteleri Suriye’den Azerbaycan’a geçirdiği belirtiliyor. Son günlerde Antep’te ikamet eden çetecilerden yapılan açıklamalar da bunu doğruluyor.…

ERMENİSTAN-AZERBAYCAN HATTI: Analist Ozinian: Türkiye bu savaşa müdahil

Ermenistan ve Azerbaycan arasında Cumartesi günü başlayan sıcak çatışmalar sürüyor. Ermenistan’ın seferberlik ilanının yanı sıra Azerbaycan da kısmı seferberlik ilan etti. Amerikan Ermeni Asamblesi’nin Doğu ve Kafkas Uzmanı olan Alin Ozinian bianet’in sorularını yanıtlarken, acil ateşkes çağrısı yapılması gerektiğini vurguladı. Ozinian, “Biz dün ‘Türkiye müdahil olur mu, olmaz mı?’ diye düşünürken bugün aslında müdahil olduğu haberlerini alıyoruz” diyor.…

Sevan Değirmenciyan ile Söyleşi: Bizans hâlâ “kahpe”, dileriz Ayasofya zarar görmez

Sevan Değirmenciyan, İstanbul’un ve Ayasofya’nın Ortodoks dünyası için yerini tarihteki önemli dönüm noktaları ışığında anlattı. “Film ve dizilerde Bizans halen ‘kahpe’, bu iklim Ayasofya’nın bilinmesine, asıl kimliği ile tanınmasına engel tabii ki…” ifadelerini kullanan; Bizans İmparatorluğunun Türkiye’deki tezahürlerinden bahseden yazar, ünlü Ermeni mimar Drtad’ın bu topraklardaki eserlerine ve Ayasofya’daki Ermeni izlerine de dikkat çekti.…

Masis Kürkçügil: Önemli olan halkın tarihsel bilinci

Zor günlerden geçiyoruz. Kimilerinin faşizm, kimilerinin Erdoğanizm, kimilerinin kötülüğün iktidarı dediği, insanlığın siyasi ve toplumsal birikimini hiçe sayan, kendi dar kalıplarına uymayan herkese ve her şeye savaş açan bir tek adam rejimi altında, hepimiz önem verdiğimiz değerlerimiz için mücadele ediyoruz. Bu mücadele, aslında tamamen güncel ve gündelik olanda geçmiyor. Çünkü tarih de bir mücadele alanı.…

Ermeni taburu iki yaşında

Ermeni Soykırımı’nın 104. yıl dönümünde kurulan Şehit Nubar Ozanyan Taburu, Rojava Devrimi ve savunmasının aktif bir bileşeni. Tabur komutanlarından Nubar Melkonyan, Kürt-Ermeni halkının geçmişte yaşadığı kardeşliği ve dostluğu yürüten ve büyüten bir adım olduğuna işaret ederek, “Bu, aslında dünyanın dört bir tarafına yayılmış Kürtlere ve Ermenilere de bir mesajdır; bizim kurtuluşumuz ve özgürlüğümüz birliktedir” dedi.…

SÖYLEŞİ – Ermeni Soykırımı’nın 105. Yıldönümünde Rojava’daki Ermeniler anlatıyor

1915 soykırımından kurtulan ancak kendi dilini, kültürünü yaşayamayan ailelerin çocuklarından Vrej Melkonyan ve Arev Kasabyan ile soykırımın 105. yılında bir röportaj gerçekleştirdik.

“Tek çaremiz birleşmek ve kendi kimliğimize sahip çıkmak!”

Bir yıldır tabur savaşçısı olan Vrej Melkonyan “TC devletine karşı Rojava’yı savunmak soykırım yaşayan halkın çocukları olarak bizim görevimiz” şeklinde konuştu.…

Dr. Türkyılmaz: Rejimin tek marifeti yıkımdır

Bölgesel bir güç olmaya çalışırken yalnızlaşan AKP’nin, iç siyasette izlediği stratejiyi dışarıda uygulamaya ağırlık vererek, kendi geleceğini de bu gelişmelere daha çok bağladığının söyleyen Dr. Yektan Türkyılmaz, “Devlet kurumlarını, aklını, orduyu, eğitim sistemini her şeyi yıkıyorlar, hatta şehir ve ormanları da… Günü bir krizle kurtarıyor, bu krizi kapatmak için de daha büyük bir kriz meydana getiriyorlar” dedi.…

‘Nasıl ölmediğimi ben de merak ediyorum’

Hem 12 Mart hem de 12 Eylül döneminde cezaevinde hatırı sayılır bir vakit geçiren, 68 kuşağı mensubu devrimci Garbis Altınoğlu yaşadıkları ntvmsnbc’ye anlattı.

Sayın Altınoğlu, Türkiye toplumu 30. yıldönümünde 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma konusunda hangi noktada durmaktadır, kısaca görüşlerinizi paylaşır mısınız?