Menekşe Hatun ve Samuel’in hikayesi

Ahmet GüvenYazar Ahmet Güven, ‘Nar Taneleri’ adlı öykü kitabında 1915 soykırımında Kızılbaş Kürtler tarafından kurtarılan Ermenilerin hikayelerini yazmış. 7 öyküden oluşan kitapta, soykırım yıllarında Kayseri, Maraş, Malatya ve Sivas hattında Kürt-Ermeni ilişkileri de mercek altına alınmış.

Araştırmacı yazar ve Londra Kırkısraklılar Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Güven’in kaleme aldığı “Nar Taneleri” adlı kitabı okuyucular ile buluştu.…

Talât Ulusoy: YİNE, YENİ, YENİDEN SOYKIRIM TASARISI

Eskiden “Milli Takım” (1-9-1) gibi bir taktikle futbol oynardı. Yani sürekli savunmada olurdu. Şimdi bu oyun tarzı bırakıldı., ama sadece futbolda bırakıldı. Özellikle sözde veya özde “Ermeni Soykırımı” gündeme geldimi aynı taktikle toplu savunmaya geçiliyor: Biz, Türk milleti böyle şey yapmadık, yapmayız!

Türk milleti, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk ve İslâm olan unsurları içinde asla “katil, hırsız, sapık” ve sair suçları işleyenler, özellikle kasınlara şiddet uygulayanlar yokmuş gibi, her “milli” meselede kendimizi toptan aklarız.…

Özlem Galip: Ermeni Soykırımı: Yüzleşmeme değil yüzsüzleşme!

“Yeryüzünün dört bir yanına “savrulmuş” Ermeni ulusunun tarihinde çok önemli bir kara gündür, 24 Nisan. Üç-beş Ermeni yan yana gelmeye görsün, alırlar ellerine pankartları, dökülürler sokaklara hemen. Nedir bütün bunların sebebi, niçin yollara düşer bu insanlar 24 Nisan’da?”

Hrant Dink, 1996 yılının Nisan ayında Agos’ta yayınlanmış “23 buçuk Nisan” başlıklı yazısında bu şekilde sıralar sorularını.…

Sarkis Hatspanian: ERMENİLER İÇİN HERGÜN 24 NİSAN!

1980’lerin yarılandığı yıllarda İsveç’te yayımlanan Garo Sasuni’nin “Kürt Ulusal Hareketleri, 15. yy’dan günümüze Kürt-Ermeni ilişkileri” kitabını Türkçeye çeviren değerli büyüğüm sayın Bedros Zartaryan’a yaptığım bir ziyaretin hemen akabinde Berlin’de “Haus der Kulturen der Welt” kurumunda organize edilen kültürler arası konfliktüel ilişkilerin konu edildiği 2 günlük bir sempozyuma katılmıştım. Türk, Kürt, Zaza, Çerkes, Arap, Yahudi, Almanlarla dolu konferans salonunda az sayıda Ermeni katılımcılar da bulunmaktaydı.…

Sait Çetinoğlu: Kilikya’daki Ermenilerin kıyımı, ‘Türk popu’na nasıl malzeme oldu?

Adana’da 1909’da Ermenilere yönelik gerçekleştirilen katliamın ardından, öldürülenlerin anısına yakılan, Ermeni halkının duyduğu acıların bir feryadı olan Adana Ağıdı, bir Türk pop şarkıcısının elinde neye dönüştü?

1909 yılı Jön Türkler için bir dönüm noktasıdır. 31 Mart olaylarıyla Jön Türkler gerçek ajandalarını ortaya koymada eşsiz şans yakalamışlardır. Bu olaylarla diktatörlüklerini ortaya koyma fırsatının yanında, Kilikya’da katliam provası yapma fırsatını da yakalamışlardır.…

Nami Temeltaş: Kilikya Katliamı Üzerinden 107 Yıl Geçti

“Katliamlardan sonra Adana’da neredeyse Ermeni kalmamış gibiydi. Bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı kaçmayı başarmış, kalanlar koyun sürüsü gibi birkaç jandarmanın nezaretine terk edilmişlerdi. Araştırmalar başladığında, bir yanda sevdiklerinin bedenlerine gözyaşı akıtmaktan tükenmiş zavallı insan enkazları, öte yanda kışkırtıcılar, katliam tertipçileri, yağmacılar ve katiller duruyordu. Bu şartlar altında mülki idare ne yaptı?…

Hovsep Hayreni: YUKARI FIRAT ERMENİLERİ 1915 VE DERSİM – ÖNSÖZ

Bu çalışmanın yaklaşık yüz sayfalık bir bölümünü “Ermeni Kırımları ve Dersim” başlığı altında yıllar önce hazırlamıştım. Başlangıçta doğrudan Dersim’le ilgili az sayıda Ermenice kaynaktan bir derlemeydi yaptığım. Bunların içerdiği tarihsel, etnografik, topografik bilgileri de alarak “Ermeni Kaynaklarında Dersim” genel başlığı altında bir kitap tasarlıyordum. Türkiye’de tarihle yüzleşmeye daha erken bir katkı olması için Çemişgezek ve Çarsancak Erme-nilerinin kırım tanıklıkları ile Dersim’e sığınma öykülerini toparlayınca kitap çalışmasının bitimini beklemeden (2001 yılında) bu tarihsel hafıza bölümünü internet okuyucusuyla paylaştım.…

Sait Çetinoğlu: Mardin’de Katliamlar ve tehcir

Sait ÇetinoğluCephe ile alakası olmayan bu bölgeden gayretli bir şekilde asker toplanır ve tekâlifi harbiye marifetiyle de Hıristiyanların ekonomik gücü kırılmaya ve tüketilmeye çalışılır. Bu sırada idari görevlerde bulunan gayrimüslimler görevlerinden azledilir­ler. Bu gelişmeler Hıristiyanları derin endişelere sevk eder. Hıristiyan ahalinin endişelerini gidermek ve olağanüstü bir duru­mun olmadığını göstermek amacıyla İttihat bir hileye başvurur.…

Ümit Kurt: 1915 Kıyımları Sonrası Zabel Yesayan’ın Raporu

Kervanlara refakat eden jandarmalar,onları bir-iki gün yürüttükten sonra bir su kaynağı veya nehrin yanında kervanları durduruyor ve susuzluktan perişan olmuş bu zavallıların su içmesine ya da serinlemesine mani oluyordu. Suya kavuşma izni elde etmenin karşılığı, bilmem kaç tane bakire ya da genç kızın kendilerine teslim edilmesi bedelindeydi. Bu korkunç yöntem sistematik bir biçimde uygulandı.…

Akın Atauz: Soykırım, Ankara ve Geçen 100 Yıl…

Soykırım Ankara bakmından ne anlam tadıyor? Nasıl yaşandı tehcir ve sonrası? Ankara bir daha 1915 öncesindeki gibi bir kent olabildi mi? Daha doğrusu, çok ayrıksı bir serüveni olan Ankara’yı bir tarafa ayırsak bile, hiçbir Anadolu kenti, bugün adlarını bildiğimiz bütün kentler ve kasabalar, hatta kırlar, bir daha 1915 öncesinde olduğu gibi olabildi mi?…