Nikos Michailidis: Bir trajedinin yıldönümü: İttihatçılar Pontus Rumları’na etnik temizlik mi yoksa soykırım mı uyguladı?

Osmanlı’nın çöküş döneminde Karadeniz yöresinin kadim halkı, Rum tebaasının akıbeti ne oldu? Yaşananlar bir tehcir / zorla göç ettirme mi, isyan sonucu gelişen katliamlar mı yoksa bir soykırım mı? Bir “soykırım” olduğu konusunda akademisyenlerin uzlaştığı bu olayları, simgesel tarihi sayılan 19 Mayıs 1919 gününün yıldönümünde ele almaya çalışalım.

Osmanlı, 1913 baharından başlayarak, bu bölgelerdeki varlıkları ulusal güvenlik için tehdit olarak görülen Ege bölgesi ve Doğu Trakya Rumlarına odaklanan bir sürgün ve zorla göç programı uygulamaya başlamıştı.…

Hovsep Hayreni: Hristiyan Halkları Yok Etmenin Son Halkası PONTOS RUM SOYKIRIMI Türkiye’de Tarihle Yüzleşmenin En Netameli Konusu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu önceleyen 30 yılın (1894-1923) tarihi, bu toprakların kadim yerlileri olan Hristiyan halkların birbiri ardına yok edilmelerinin tarihidir. Bunun zirve noktasını oluşturan 1915 soykırımı, devletin bütün inkar çabalarına rağmen artık dünyaca tanınan bir gerçeklik olarak Türkiye’de de sorgulanıyor. Ama özellikle bu sürecin son halkası (1919’dan 1923’e) halen dokunulması daha zorlu bir tabu olarak kalıyor.…

Pontos Rumları: 19 Mayıs bizler için soykırımdır

19 Mayıs 1919’un Pontos Rumlarına yönelik soykırımın “en ölümcül darbesinin” başlangıcı olduğunu belirten Pontuslu Rumlar, bu tarihin aynı zamanda Kürtler, Aleviler ve diğer halklar için de soykırımı ifade ettiğini vurguladı. İttihat ve Terakki yönetimi tarafından 1915’te bir buçuk milyon Ermeni ve 300 bine yakın Süryani’nin hayatına mal olan tehcir ve soykırımın son halkası Pontus Rumlarına yönelik gerçekleşti.…

Sait Çetinoğlu: Pontos Soykırımı – Pontos’taki Düzmece İstiklal Mahkemeleri ve Yargılamaları

İstiklal Mahkemelerinin arşivleri halen açılmamıştır. Bu nedenle bu “mahkemeler” hakkında bilgimiz neredeyse yok gibidir. Ancak bazı hatıratlarda; Ahmet Emin Yalman, Zekeriya Sertel, Hüseyin Cahit Yalçın… gibi bu mahkemelerden geçen kişilerin yazdıkları kadar ve her dönemin iktidar borazanı basının sanıkları suçlayıcı seri yazılarının satır aralarını okuyarak bilgi edinebiliyoruz. “Mahkeme” hakkında yazılanlar da bu “infaz kurumlarını” meşrulaştırmaya yönelik yayınlar olduğundan herhangi bir objektif karakteri de yoktur.…

Serdar Korucu: Fahişe Çika: Pontus ve Cumhuriyet

Osmanlı döneminde Giresun’da doğan, Pontus Soykırımı sonrası İstanbul’a gelmek zorunda kalan ve Galata genelevlerinde çalışan Çika nam-ı diğer Eftalya’nın anlatısı dönemine ayna tutuyor. Bu anlatılar arasında Pontus’taki çocukluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yılları var.

“Fahişe Çika”, 1998 yılında Yunanca basıldı, 2012’de İstos Yayınları tarafından Frango Karaoğlan’ın çevirisi ile Türkçeye kazandırıldı. Yazarı Thomas Korovinis, 1987-1995 yılları arasında İstanbul’da Zapyon ve Merkez Rum liselerinde öğretmenlik yapmıştı.…

Frangulis S. Frangos: Pontos’taki Soykırım Politikası ve Sürecine İttifak Devletleri Arşivinden Bakmak

Jön Türkler 1908’de kansız bir darbeyle yönetime el koydu. Gayrimüslim bütün azınlıklar o zaman durumun daha iyiye gideceğini umdular. Rum milletvekillileri meclise seçildiler,[1] “Hatta birisi dışişleri bakanı bile oldu (Mavrogenis Bey)[2], genel olarak Rumlar tüccar, bankacı ve eleman olarak çok önemli pozisyonlara gelmişlerdi”?[3]

Almanya’nın Atina’ya gönderdiği temsilci Almanya İmparatorluğu şansölyesine gönderdiği raporunda (4 Ekim 1908), İstanbul’daki “Türk Yunan Kardeşlik Şenliklerini» anlatmaktadır.…

Serdar Kaya: Rum soykırımı

Osmanlı’da Hıristiyan nüfusa yönelik ilk ciddi boyutlu katliamlar, 1894 ila 1896 yıllan arasında II. Abdülhamid tarafından gerçekleştirilir. Amaç, Doğu Anadolu’daki Etmeni ve Süryani nüfusu budamaktır. Pek çok kaynak, Hamidiye Alayları aracılığıyla gerçekleştirilen bu katliamlardaki ölü sayısını ıoo.ooo*in üzerinde verir. Ancak, İttihatçıların 1913 sonrasında yaptıkları, bu katliamları dahi gölgede bırakır. Yıllara yayılan bir Hıristiyan Soykırımının ilk mağdurları Rumlar olur.…

Serdar Korucu – Emre Can Dağlıoğlu: “Gayrimüslimlerin Hepsini Mahvedecek miyiz?”

15 Mayıs 1919’da Yunanistan Krallığı ordusunun İzmir’e yaptığı çıkartmayla başlayan “Türk-Yunan Savaşı,” 9 Eylül 1922’de Kemalist güçlerinin yaklaşık üç buçuk yıl önce terk ettikleri şehre girmesiyle sona erdi.

Bu savaşın ardından nihai barış ise 24 Temmuz 1923’te Lozan’da imzalanan anlaşmayla sağlanmış oldu. Türk tarafı için sıra, bu zaferin tadını çıkarmaya gelmişti.…

Tamer Çilingir: 19 Mayıs 1919 Pontos Rum Soykırımı

TBMM’nde 21 Ağustos 1922 yılında yapılan bir gizli oturumda Sinop milletvekili Hakkı Hami Bey öne çıkarak, hükümetinin sürgün politikasına karşı gelir. Yaptığı konuşmada şunları vurgular: “Eğer sürgünler insanların öldürülmesiyle ilgiliyse bu çok vahimdir. Dünyanın gözleri önünde bizi lekeliyor. Hükümet kendini savunamayacaktır. Ne yazık ki bugün, bir kez daha, araştırma komisyonuna gelip gelmeyeceğini ve gelirse onu kabul edip etmeyeceğimizi konuşuyoruz.…

Karadeniz kana bulandı

Devrimci Karadeniz Gençliği İsviçre’nin Zürih kentinde Pontus Soykırımı’nın 100. yılında bir anma etkinliği düzenledi. Türkiyeli ve Kürdistanlı birçok kurumun destek verdiği anma etkinliğinde Pontus Rum halkına uygulanan soykırım, yapılan konuşmalarla kınandı.

Anmada ilk konuşmayı Devrimci Karadeniz Gençliği adına Erhan Çalparmak yaptı. Çalparmak yaptığı konuşmada Nükleer Santrallere ve HES’lere karşı mücadele ettiklerini belirterek, ’’40 yıldır devam eden Kürt Özgürlük mücadelesine savaşmaya gönderilen gençlerimizin bilinçlenmesini sağlamaya çalışıyoruz’’ dedi.…