Jön Türkler 1908’de kansız bir darbeyle yönetime el koydu. Gayrimüslim bütün azınlıklar o zaman durumun daha iyiye gideceğini umdular. Rum milletvekillileri meclise seçildiler,[1] “Hatta birisi dışişleri bakanı bile oldu (Mavrogenis Bey)[2], genel olarak Rumlar tüccar, bankacı ve eleman olarak çok önemli pozisyonlara gelmişlerdi”?[3]
Almanya’nın Atina’ya gönderdiği temsilci Almanya İmparatorluğu
şansölyesine gönderdiği raporunda (4 Ekim 1908), İstanbul’daki “Türk Yunan
Kardeşlik Şenliklerini» anlatmaktadır.… Devamını oku ...
Küçükken, 60’ların sonlarında, dedem
Andonis’ten ilk defa “Vatana dönmek üzere” deyimini duydum, komşusu Haritos’la
rakı içerken; neyi ima ettiklerini tam olarak anlayamıyordum. Kaldı ki rakı içilirken söylenen
alışılagelmiş bir dilek değildi. “Vatan”dan kastın… üzerine bastıkları toprak
değil de, başka bir şey… uzakta… sadece kendilerinin vatanı olmayan, içinde
başka insanların da yaşadığı ortak vatan olduğunu anlamam zaman aldı.… Devamını oku ...
Bu bölümde Pontos Rumları üstünden bastırılmaya çalışılan Gayri Müslim mirasına odaklanıyoruz. Elbette ne kadar bastırılmaya uğraşılsa da bu soykırımın mirası da diğerleri gibi su yüzüne çıkmaya yazgılı. Ya belgelerden, ya kültürden, ya sanattan, ya arkeolojiden ya da başka başka yöntemlerle. Burada dikkatinizi beklenmedik bir yönteme çekerek başlamak niyetindeyim fakat daha önce soykırımın izlerinin silinme biçimlerinden biri olan yağmacılığın boyutlarını hatırlayalım.… Devamını oku ...
Tarih ve Siyaset üzerine Yazılar ve Araştırmalar