1915 Soykırımında Hıristiyanları Koruyan Ezidi Çemberi

Sincar’da [1914-18] savaş yıllarında yaşananlar:

…[Ezidilerin] Ermeni’lere sağladıkları koruma inkar edilemez. Ermeniler Mezopotamya’ya varınca misafir edilip korunacakları tek yer Ḫamo aşiretinden Ḫamo Şerro’nun yanıydı. Bütün tehlikesine rağmen bir tek adam, Sincar’ın efendisi, onları kabul eder, korur ve beslerdi ve saklardı, yüzlerce esiri, çoğunlukla Ermeni’yi kurtardı. Sincar çevresindeki Arap kabileler Tay ve Şammar (özellikle Şammar) katliam ve talanlara katılırlar.…

Ayşe Günaysu: Ermeni soykırımı ve tanıklıklar

Osmanlı  İmparatorluğu’nda 20. yüzyılın başında Edirne’den Eskişehir’e, Adapazarı’na, Bursa’ya, Merzifon’a, Amasya’ya, Ankara’dan Adana’ya, Antakya’ya, Gaziantep’e, tüm Trakya ve Anadolu’daki Ermeniler, kent, mahalle ve köy olmak üzere, 2 bin 925 yerleşim yerinde yaşıyordu. Ermeni nüfus, kayıtlara 6 Ermeni vilayeti (Vilayat-i Sitte) olarak geçen Erzurum, Van, Mamüretü’l Aziz, Diyarbekir, Sivas ve Bitlis’te yoğunlaşmıştı.…

Soykırım halısı Beyaz Saray’da sergileniyor

1915 Ermeni Soykırımı sürecinde aileleri öldürülen Ermeni yetimlerin dokuduğu 90 yıllık tarihi halı, Beyaz Saray’da ziyarete açıldı. Saray’ın ziyaretçilere açık olan kısmında düzenlenen ve ABD başkanlarına hediye edilen eserlerin tanıtıldığı sergi kapsamında sergilenen halı, 23 Kasım Pazar gününe dek ziyarete açık olacak.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü Bernadette Meehan tarafından, “Ermeni yetimler halısı” ifadeleriyle tanımlanan halının sergilenmeye başlanmasına ilişkin ABD Ulusal Basın Kulübü’nde de dün bir toplantı düzenlendi.…

Müslümanlaştırılan Ermeniler bu kitapta ele alınıyor

Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da faaliyet gösteren Batı Ermenilerinin Sorunlarını Araştırma Merkezi, 1915 ve sonrasındaki süreçte Müslümanlaştırılan Ermenilere ilişkin yeni bir kitap yayımladı. Merkezin direktörü, armenolog, filoloji doktoru Haykazun Alvırtsyan’ın kaleme aldığı 150 sayfalık kitap, yarın düzenlenecek olan tanıtım toplantısıyla okurların dikkatine sunulacak.

Türkiye Cumhuriyeti’nde Mühtedi Ermenilerin Sorunları başlığıyla yayımlanan kitaba Türkiyeli okurların erişebilmesi için Ermenice ve Türkçe iki dilde yayımlanan kitabın Türkçe çevirisini Diran Lokmagözyan üstlendi.…

Başpiskopos Adday Şer ve Kildanilerin Siirt’te toplu katliamı

Siirt şehri, Bitlis’in güneybatı yönünde 50 km uzaklıkta, Mardin’den 4 günlük yürüyüş mesafesindedir. Botan nehrinin, Sason dağlarının güney yamaçlarında oluşturduğu güzel bir vadi’de bulunur. Bağlar, bademlikler, incir, nar ve fındık ağaçları ile iki katlı evler inşa edilmişlerdir. Bu bir tür alçıdır ve evlerin nemli ve kırılgan olmasını sağlar.[1] Uzaktan beyaz evleriyle şehrin güzel bir görüntüsü vardır.…

Ayşe Günaysu: 1915 kurbanları ve hayat sigortaları

Kendi vatandaşlarını ölüme gönderen devlet, bir yandan onları yalnızca “tehcir” ettiğini iddia ederken, aynı zamanda onların “ölmüş kabul edilmesi gerektiğini, varislerinin bile kalmadığını” gerekçe göstererek, varislerinin parasal haklarına el koymak istiyordu.

Gazetelerde, TV kanallarında, 21-22 Ağustos tarihlerinde yayımlanan haberlerden, ABD’de California Temyiz Mahkemesi’nin, 1915-1916 yıllarında kitleler halinde can veren hayat sigortası poliçesi sahibi Ermenilerin varislerine, sigorta şirketlerine tazminat açma hakkını tanıyan yasayı iptal ettiğini öğrendik.…

Sait Çetinoğlu: Vedat Türkali’den 1915 Bugündür! / Bitti Bitti Bitmedi

İlk kez bir Türk romanında Ermeni Sorunu ve 1915 Soykırımı bütünlüklü sayılabilecek düzeyde Vedat Türkali tarafından işlendi. Türkali, hem bu konuya  ve azınlıklar konusuna  bigâne kalan bir yazar değildir.

2004’te yayınladığı Kayıp Romanlar[i], Azınlıkların belleğinde unutulmayacak bir iz bırakan kanun gömleği giydirilmiş talan uy­gulaması  Varlık Vergisinin  yara izini tarifler: Ovsanna bir- iki sözcük dışında Türkçe bilmiyordu.

Mehmet Şerif Paşa: Jön Türkler Ermenileri İmha Etmeyi Uzun Süredir Planladı

Jön Türklerin, yani İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin, Ermeni halkını imha etme planlarını yıllardır hazırlamakta olduğu suçlaması, Mehmet Şerif Paşa’nın Journal de Geneve gazetesine gönderdiği bir mektupta yer aldı. Bu tanınmış sürgünün görüşleri hiç kuşkusuz, bugün Türkiye’de iktidarda olan partiyle bağlarını kopardığı için anayurdunu terk etmek zorunda kalmış olması ışığında değerlendirilmeli. Mehmet Şerif Paşa’nın düşmanları bile – ki ne kadar güçlü düşmanları olduğu, iki yıl önce Paris’teki Türk polis ajanlarının suikastından kıl payı kurtulmasından anlaşılabilir – onun Jön Türklerin izlediği politikaya ilişkin mükemmel gözlemlerde bulunma fırsatına sahip olduğunu kabul etmek zorundadır; çünkü Şerif Paşa Jön Türkler, Abdülhamit rejimini devirip ilk kez iktidara geldiklerinde parti organlarının önde gelen üyelerinden biriydi ve sonrasında partinin vaad ettiği reformları uygulamaya koymaya niyetinin olmadığını anlayınca saflarından ayrılarak muhalif Liberal partiyi kurdu.…

Mehmet Polatel: Ermeni soykırımında mülksüzleştirme ve gasp süreçleri

Ermeni soykırımı üzerine yapılan çalışmalarda uzun süre boyunca ihmal edilmiş bir konu olan kitlesel şiddet eylemlerinde mülkiyet sorununun önemine dair bir kaç cümle ile konuşmama başlamak isterim. Kitlesel şiddet vakalarının hepsine bir şekilde mülksüzleştirme ve mülkiyet transferi süreçleri eşlik eder. Ermeni soykırımında  mülksüzleştirme  ve mülkiyet transferi süreçlerinin devlet tarafından yönetilen -ve Avrupa’da Holokost sırasında Yahudilerin mülklerine el konulmasıyla önemli benzerlikler arz eden- sistematik bir hırsızlık halini aldığını söyleyebiliriz.…

NAZLI TEMİR: ‘Acıların paylaşımı’ yeter mi?

Geçtiğimiz Pazartesi günü, 27 Ekim’de, Paris EHESS (Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociale) François Furet Amfisi’nin konuğu Hasan Cemal, ‘1915: Ermeni Soykırımı’ adlı kitabı üzerine konuşmak için, sosyolog Hamit Bozarslan ve tarihçi Taline Ter Minassian’ın yanı sıra, her ikisinin de doktora öğrencisi olan Duygu Taşalp tarafından davet edilmişti. Hasan Cemal’in kitabı üzerine yüksek lisans tezi hazırlamış olan Taşalp, açılış konuşmasında kitabın önemine değindi.…