Ayhan Aktar: Hem tehcir hem soykırım

TUNCA ÖĞRETEN: 1915 öncesindeki Osmanlı nüfus sayımlarına göre, bir milyon 290 bin Ermeni yaşıyordu. 1927 nüfus sayımındaysa bu sayı 100 bin olarak karşımıza çıkıyor. Bu kadar Ermeni’ye ne oldu?

Ayhan Aktar: Resmi görüşe göre, bu insanlar tehcir edildiler. Bu esnada kötü yol şartları, açlık, salgın hastalıklar ve bir takım eşkıya çetelerinden ötürü de birçoğu telef oldu.…

Selina Doğan: Direnç kırıldı desteğe dönüştü

Lora Sarı: Sizce kadınların Türkiye’de başlıca sorunları nelerdir ve bu konuda neler yapacaksınız?

Selina Doğan: Mevcut iktidarımız, kadınları sırf kadın olmaktan kaynaklanan özelliklerine hapsetmeye yönelik politikalar yürütüyor. Kadınlar üç çocuk yapsınlar, kadınlar çalışmayıp evde otursunlar, kadınlar gülmesinler, kadınlar şöyle giyinsinler gibi… Kadınlar, aynı zamanda kutuplaştırıcı şiddet söyleminden de fazlasıyla nasiplerini alıyorlar.…

Garo Paylan: Parti tüzüğünde soykırımın kabulü var

Baruyr Kuyumciyan: En önemli özelliğiniz, Ermeni aday olarak öne çıkmanız oldu. Bu anlamda kişisel kampanyanızda Ermeni toplumuna ulaşabildiniz mi?

Garo Paylan: Ermeni aday olarak görülmenin bir miktar dışına çıkabildiğime inanıyorum. Partideki konumum gereği, parti politikalarını belirleyenlerden ve merkez yönetimdeki eşitlerden birisiyim. Oraya Ermeni olarak sembolik bir şekilde yerleştirilmedim, ben orada ‘Garo’ olarak yer alıyorum.…

Mehmet Polatel: Artık inkar pozisyonunun yapabileceği bir şey kalmadı

“Soykırım diye bir leke üzerimizde yok!” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Katoliklerin Ruhani Lideri Papa’nın “1915’te olanlar soykırımdır” sözlerine ve akabinde Avrupa Parlamentosunun soykırımı tanıma çağrısına, devletin ve “hükümetin başı” olarak bu yanıtı verdi. İnkar ve tonu sert tepkiler sadece Erdoğan’dan değil; AKP, CHP ve MHP’den de geldi. Hatta şu sıralar AKP’ye demediğini bırakmayan CHP ve MHP, konu Ermeni Soykırımı olunca, Avrupa Parlamentosu kararının yok hükmünde olduğu konusunda AKP ile uzlaşarak, ortak metne imza attı.…

“Kendi evimizde işgalci konumundayız”

Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’de eylem 14. Gününde. Demokrat haberden Arat Saadetyan mülk sahibinin verdiği süre 1 ila 1.5 ay.  Eylemin nasıl başladığını, Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’in bugünlere nasıl geldiğini, yaşanan süreci ve beklentileri, Ermeni gençlerin kurduğu ve Kamp Armen’in yıkımın englenmesi sürecinde aktif rol oynayan Nor Zartonk (Yeni Uyanış) oluşumundan Arno Kalaycı ile konuştu.…

#KampArmen Bize 24 Nisan’ın Çocuklarından Emanet

6 Mayıs sabahı iş makinaları Tuzla Çocuk Kampı’na girdi ve “Kamp Armen”in tarihinden bir parça daha kopardı. Tüm dünyada Ermeni Soykırımı’nın 100’üncü yılı anılırken, Kamp Armen, 1915’ten sonra olanların hikayesini anlatıyor.

1950’lerde Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi’nin alt katı yetimhane olarak kullanılıyormuş. Kilise Vakfı, 1961’de Tuzla’daki araziyi Sait Durmaz’dan satın almış. Kampı çocuklar elleriyle inşa etmiş, etrafına ağaçlar dikmiş.…

Ermeni tarihçi Suny: Kendini mağdur gören iki ulus var ama aslında ikisi de özne

1965’ten bu yana sürekli olarak Türkiye’ye çağrıda bulunan Ermenistan devleti ve diaspora Ermenileri taleplerine karşılık bulamayınca seslerini duyurmak için birçok yola başvurdular.

Bazısı iyi bazısı kötü. Bu denemeler 2000 yılından itibaren daha politik ve akademik girişimler haline geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli bahsettiği tarih komisyonu ve Başbakan Davutoğlu’nun daha Dışişleri Bakanı iken ürettiği “bizim diasporamız” söylemleri 2000 yılında atılan adımların okumaların sonucunda gelişti.…

Namık Dinç: Ermeniler 1915’i Nasıl Hatırlıyorsa, Kürtler de Aynı Şekilde Hatırlıyorlar

Ermeni Soykırımı konu edildiğinde, önemli bir tartışma konusu da, Kürtlerin soykırımdaki rolü. Adnan Çelik ile Namık Kemal Dinç’in Diyarbakır ve çevresindeki Kürtlerin 1915 Ermeni Soykırımı’na dair hafızalarına yönelik sözlü tarih çalışmasının ürünü olan ve İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları tarafından basılan ‘Yüz Yıllık Ah! Toplumsal Hafızanın İzinde 1915 Diyarbekir’ kitabı, bu konuda önemli kaynak olacak.…

Prof. Taner Akçam: 1915’te Ermeni ayaklanmaları olduğu iddiası yalan

Ermeni katliamının üzerinden bir yüzyıl geçti. 24 Nisan yaklaşırken tartışmayı başlatan Papa Francis’in katliamı “genel olarak geçen yüzyılın ilk soykırımı olarak kabul edilen” ifadesi oldu. Papa Francis’in sözlerine Vatikan’dan “Alıntı bağlamında kullandı” düzeltmesi geldi ancak bu açıklama Francis’in bazı Türkiyeli siyasetçilerin hedefi haline gelmesine engel olmadı. Başbakan Ahmet Davutoğlu katliamla ilgili yaptığı taziye açıklamasında “Ermenilerin hatırasına sahip çıkmak tarihi ve insani görevimiz” dedi, ancak 1915’in kötü hatıralarını “soykırım” olarak niteleyenleri miting meydanlarında hedef aldı, Papa Francis’e İspanya’da 13.…

Bir başka açıdan Kürtlerin Ermeni Soykırımı’ndaki rolü

Ferda Balancar: Yazılarınızda Kürtlerin soykırıma katılma sürecinde bazı kavramları sık kullanıyorsunuz. Bunlardan birisi iştirak kavramı. Bu kavramı açar mısınız?

İştirak kavramını bilinçli olarak kullanıyorum. Soykırım ile Kürtler arasındaki ilişkiyi ancak iştirak gibi teknik ve kullanışlı bir terim izah edebilir diye düşünüyorum. Başlarken iştirak kelimesinin tesadüfi veya gayrı iradi durumlara tamamen kapalı olduğunu ve iştirak için muhakkak bir iradenin olması gerektiğini belirtmemiz lazım.…