HDP’li parlamenter Sabahat Tuncel’in Devlet Özür dileme Kanun Teklifi üzerine: Sait Çetinoğlu

-Bu adım samimi mi?

Tasarının siyasi gündeme taşınması ne gibi sonuçlar getirebilir?

-Tasarının kabul edilmesi mümkün olabilir mi?

Sabahat Tuncel’in samimi olduğunu düşünmek için elimizde yeterince veri vardır. Zaten niyet okumak gibi bir yeteneğimiz ve niyetimiz olmadığından da Sabahat Tuncel’in samimi olduğunu kabul etmemiz gerek. Kısaca niyet okumayı bir yana bırakarak konuya yaklaşmamızın gerekli olduğunun altını çizmemiz gerek

Devletin Soykırımın faili olduğuna kuşku yok.…

Ümit Kurt: ‘Türkiye’de yalan hakikate, hakikat de bir rejime dönüştürüldü’

Yalçın Ergündoğan (Sesonline.net): Türkiye’de ilgili kamuoyu sizi yine İletişim Yayınları’ndan çıkan “Türk Yurdu’nda Milliyetçiliğin Esasları” adlı kitabınızla tanıyor. Resmi tarihin kalıplarının ve sınırlarının dışına çıkmaya çalışan genç bir tarih araştırmacısınız. Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?

Ümit Kurt: Ben 1984 Antep doğumluyum. Lisans öğrenimimi ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2006 yılında yüksek lisans öğrenimimi ise 2007-2008 yılında Sabancı Üniversitesi Avrupa Çalışmaları bölümünden aldım.…

Vahe Taschjian: 1915’te bazı kadınlar fuhuş yaparak hayatta kalabildi

Almanya’da yaşayan bir akademisyen olan Vahe Taschjian, 2003 yılında Kahire’deki Ermeni arşivlerini incelerken Ermeni soykırımı sonrası hayatta kalma mücadelesi veren ve bu kapsamda fuhuşa ya da Müslüman olarak karma evlilikler yapmaya zorlanan kadınları öğrendi. O dönem Ermeni toplumunda yayınlanan gazeteleri ve diğer kaynakları inceleyen Taschjian, kadınların yaşadığı inanılmaz zorlukları anlattı.

ÖZGE ATASEL: Kahire’deki arşivi görmeden önce hayatta kalma mücadelesi veren bu kadınlardan haberdar mıydınız?

Soykırım Anadolu’ya ne kaybettirdi?

Birzamanlar Yayıncılık’ın kurucusu ve yayın yönetmeni Osman Köker’le “Tarihe Yolculuk: Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu’ndan Kartpostallar ve Objelerle 20. Yüzyıl Başında Ermeniler” sergisinin ardından soykırım öncesi Anadolu’da Ermenilerin sosyal kültürel ve ekonomik hayattaki rollerini konuştuk.

Ermenilerin 1910’ların başlarında günlük hayattaki rollerine dikkat çeken Köker, Diyarbakır, Sivas ve daha pek çok yerleşim merkezinde sosyal ve ekonomik hayatın 1910’ların başlarında 1970’lere göre daha iyi seviyede olmasına vurgu yapıyor ve Erzurum mebusu Hoca Raif Efendi’nin anılarına gönderme yapıyor: “Ermeniler gittikten sonra şehirde çeşmelerin musluğunu tamir edecek tek bir usta kalmamıştı.”…

Sait Çetinoğlu: Türkiye’deki sermayenin kaynağı el konulan Ermeni birikimi

Araştırmacı-yazar Sait Çetinoğlu, Türkiye’de hem taşra hem de İstanbul sermayesinin kaynağının, 1915 soykırımından sonra el konulan Ermeni birikimleri olduğuna dikkat çekti, “Bugünkü AKP’nin içinde o gün Ermenilerin birikimlerinin üzerine konanların çocukları, torunları var” dedi. Özellikle Ermenilere ilişkin araştırmalarıyla bilinen yazar Sait Çetinoğlu, ANF’nin sorularına yanıt verdi.

Ermeni soykırımı uluslararası ilişkilerde nerede duruyor?

Arsen Yarman ile 19.Yüzyılda Ermeniler ve Bozulan İlişkiler Üzerine

 “Tek bir kelime bile tarihe ışık tutabilir… ”

Toplum ve Kuram Dergisi: Arsen Bey, sizi, Ermeni toplumunun unu­tulan ve unutturulan geçmişi ile ilgili kapsamlı araştırmalarınızdan ta­nıyoruz. Son araştırmanız ‘Palu, Harput 1878: Adalet Arayışı” (1. Cilt) ve ‘Palu, Harput 1878: Raporlar” (2. Cilt) kitapları nasıl ortaya çıktı?

Arsen Yarman: Bildiğiniz gibi Sivas 1877 kitabını, Rahip Natanyan’ın raporundan yola çıkarak hazırlamıştık.…

Harun Ercan / Mehmet Polatel: Masis Kürkçügil ile Soykırım ve Ermeni-Kürt İlişkileri Üzerine

II. Abdülhamid dönemine gelmeden önce Ermeni toplumu içerisinde ne gibi toplumsal, siyasal ve kültürel dönüşümler yaşanıyordu?

Eğer “Ermenilerin siyasallaşmasından” bahsedeceksek II. Abdülhamid döneminden çok önce Ermenilerin “modern” anlamıyla, o günlerde gelişen sınıfların, burjuvalarının bulunduğu alanlar ne ise oralardan başlamak gerekir. Ermeni entelijansiyası, –tabii Batı Ermenistan’daki çünkü Doğu Ermenistan farklıdır; buluştukları kanal var ama önemli ölçüde ayrıdırlar– büyük oranda 1840’lı yıllarda Avrupa’da yetişmiştir.…

Bogos Mouradian: Soykırım hala devam ediyor

Ermeni dili ve kültürü iki ayrı kırımdan geçirilerek bugün de halen zorluklar içerisinde yaşam mücadelesi veriyor. 1895 kırımı ve 1915 soykırımı sonucunda diasporaya çıkmak zorunda kalan Ermeni toplumu sığındıkları ülkelerde yeni bir yaşam alanı kurmayı başardılar. Önemli bir kısmı diasporada asimilasyona yenik düşerek kendi kimliğinden, kültüründe ve dilinden uzak bir yaşama geçti.…

Taner Akçam: Çocuklar malları için kapışıldı

Gayrimüslim malları bazen ünlü bir işadamının gaspıyla bazen kentsel dönüşümle gündeme geliyor. Tarihçi Taner Akçam’a göre sistem bu malların imhası üzerine kurulu, bugün Anadolu’da pek çok mal hukuken Ermenilere ait yayımlanan “Erdoğan Demirören cinayetle suçlanıyor” haberi yalnızca ünlü bir iş insanının cinayete karışması ve daha sonra öldürülen kişinin malını gaspetmesi iddiaları açısından çapıcı değildi.…

Ülkeye adını hatırlatan kelimebaz

Sevan Nişanyan ‘Adını Unutan Ülke’ kitabında Türkiye’de adı değiştirilen 15 bin köy, kasaba ve ilin dökümünü sunuyor. 20. yüzyıl başında yaklaşık 15 bin Ermenice, Kürtçe, Rumca, Süryanice, Lazca, Gürcüce, Arapça, kökeni belirsiz dillere ait ve hatta Türkçe köy ve kasaba isminin yüzyıl sonunda hangi isimleri aldığını gösteriyor.

Sevan Nişanyan’ı tanımlayabilecek en uygun kavramlardan biri, ‘Kelimebaz’ olsa gerek.…