Yervant Özuzun: Irkçılığın, ayrımcılığın diğer adı: Varlık Vergisi

Çok uluslu, çok dinli altı yüz yıllık İmparatorluk sosyolojik ömrünü tamamlamıştı. Benimsenen tek uluslu, tek dinli ulus devlete geçiş süreci Osmanlının Müslüman olmayan unsurları için kolay olmadı.

1915-1923 sürecinde Anadolu ve Trakya’da, Müslüman olmayan yerli halklar etnik arındırmayla yok edildi. Devam eden süreçte, geride kalan küçük gruplar ve aileler de çeşitli lokal uygulamalarla yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda bırakıldılar.…

Faik Ökte: Varlık Vergisi Faciası

Varlık VergisiHAFIZA insan için her şeydir. Hafızanın tam ziyaı deliliktir. Bununla beraber insan, zaman olur ki, hatırlayamamak, unutmak için nefsine cebreder, unutabilmeyi mazhariyet, saadet sayar.

Bize yapılan fenalıkları unutmamız bazen kemal ve fazilet ölçüleriyle ölçülür. Fakat bu ölçü bizim kahramanı olduğumuz fenalıklara tatkikedilemez. Bununla beraber kabul etmek lâzımdır ki zamanın külleri gün gün hafızalarımızın üzerinde kalınlaşmakta, vukuatın vuzuhunu, netliğini kaybettirmefktedir.…

Vangelis Kechriotis: Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Karamanlı Rum Ortodoks Diasporası ve İzmir Mebusu Emmanouil Emmanouilidis

emmanuil-emmanuilidisRum asıllı Amerikalı yönetmen Elias Kazan, Amerika Amerika filminde, 1890’larda, Anadolu coğrafyasının önemli bir bölgesi olan Kapadokya’da yaşamış olan Rum – Ortodoks genci Stavros Topouzoglou’nun hikâyesini anlatır. Film yerli Hıristiyan topluluk üzerine Osmanlı yöneticilerinin uyguladığı şiddet yüzünden daha zorlu hale gelen bir hayatı anlatır. Kahramanımız ailesi tarafından İstanbul’a amcasını bulmak ve kendi işini kurmak üzere gönderilir.…

Sait Çetinoğlu: 30 Ocak 1923; Nüfus Mübadelesi Yoluyla Elen Toplumunun Tasfiyesi

Osmanlı imparatorluğunun Arap ve Balkan eyaletleri ayrı bir ülkeler halinde bölündükten sonra uluslar arası toplu durum bir Türk devletinin kuruluşunun şartlarını da olgunlaştırmıştır[1]. Ortada kurtarılacak bir İmparatorluk da kalmadığından, İttihatçıların ardıllarının elleri daha rahattır, Türk olmayan unsurlara karşı davranışlarında sakınacak bir durumları da yoktur.

Nüfus Mübadelesi yoluyla tasfiye

Lozan’a gelindiğinde Gayrimüslim nüfusun büyük bölümü Anadolu’dan sürülmüş, 1915 Soykırımı ile Ermeni nüfus sorunu da çözülmüştür.…

Ayhan Aktar: “Kıymetsiz” askerler: Çanakkale Cephesi’nde Yezidîler

Osmanlı İmparatorluğu’nun Van, Musul, Halep ve Diyarbakır vilayetlerinde yoğunlaşmış olan Yezidî nüfus, 1840 yılında çıkan askerlik mükellefiyetiyle ilgili yasadan rahatsız olmuşlardı. 1849 yılı Ağustos ayında, Yezidîlerin temsilcilerinden oluşan bir grup İstanbul’a gelmiş ve kendilerinin “haric-i mezhep” olduklarını –yâni Müslüman olmadıklarını!– ve bu nedenle aynen gayri Müslimler gibi “bedel” ödeyerek askerlik mükellefiyetinden kurtulmak istediklerini belirtmişlerdir.…

Rehan Nişanyan: PAYİTAHTA DOĞRU – Rupen’in Hatıralarından

22 Eylül Bulgaristan’ın Bağımsızlık Bayramı.  Osmanlı İmparatorluğunda II. Meşrutiyetin ilanından kısa bir süre sonra, 22 Eylül 1908’de Prens Ferdinand ortaçağ Bulgar krallığının payitahtı Tarnova’da Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etti. Öte yanda aynı dönemde  Ermeni Taşnaktsutyun Federasyonu II. Meşrutiyet hareketini ve İttihad Terakki’yi fiilen destekler. Ermeni Taşnak devrimcilerinden Rupen der Minasyan (1882-1951) yedi ciltlik anılarında Taşnak liderlerinin bu siyasi seçimde kararlılıklarını, yine de birçok devrimcinin ikircikli olduğunu, net bir vizyonun eksikliğini yansıtır.…

Vartanuş A. Çerme: Arşakuni Ailesi ve Urfa’nın İlk Hıristiyan Ermeni Kralı 5. Apkar

Ermenilenn doğuya kayan Hint-Avrupa menşeli Trako-Frig bir kavım oldu­ğunu Eski Çağ tarihçileri belirtmekledirler. MÖ iki bin yılı başından itibaren do­ğuya sarkan bu kavim Fırat’ın yukan kol­lan ile Aras’ın boylarına yerleşmiş, daha sonra etrafa yayılmışlardır Arşakuni (Artaksiad) Krallığı olarak da bilinen Ermeniler. Hıristiyanlığın kabulüne kadar ta­mamen Ari halk kültürünü benimsemiş­lerdir.

MÖ 190 yılında Araks bölgesinde krallığım ilan eden Ardavzt adına kurdu­ğu devletinin sınırlarını genişletme yolu­na başladı.…

Serdar Korucu: 9 Eylül ile Yanan Ermeni Atina’sı: İzmir

9 Eylül 1922, İzmir için kritik bir tarih. Yunan Ordusu’nun 15 Mayıs 1919’da başlayan hâkimiyetinin sona ermesi ve Ankara güçlerinin Osmanlı İmparatorluğu’nun dünyaya açılan en büyük merkezlerinden birini geri alması demek. Bu tarih bugüne kadar çoğunlukla Türkiye ve Yunanistan tarafları açısından değerlendirilse de İzmir’in kritik öneme sahip olduğu toplumlardan biri de Ermenilerdi.…

Keğam Kerovpyan: Ermeni Mitolojisinde Aram’ın Zaferleri

Hayg soyundan gelen, çalışkan ve yurtsever bir insan olan Aram, ülkesinin topraklarının yabancılar tarafından çiğnenip, ırkdaşlarına hükmedilmesini görmektense yurdu için ölmeyi yeğlerdi. Bu nedenle Asur kralı Ninos’un taç giymesinden birkaç yıl önce, komşu ulusların neden olduğu sıkıntılara kızdı, yaklaşık elli bin kişilik bir ordu hazırladı. Bunların tümü iyi mızrak kullanan, savaş sanatını bilen yiğit delikanlılardı.…

Garo Sasuni: Ermeni-Kürt İlişkileri (1514-1800)

Sivas’ın doğusunda kalan bölgedeki Ermeniler Osmanlı Devleti ve Kürt Beyliklerine bağlı kalıyorlardı. Muhakkak ki bu 300 yıllık devrede, Ermeni ve Kürt Ulusları siyasi alanda ilişkiler içindeydiler, ne yazık ki bu konuda geniş bil­giden yoksunuz. Fakat bu konuyla ilgili birkaç önemli olaya daha ileride yer ve­receğiz.

Her iki ulus arasındaki siyasi ilişkilerin fazla bilinmemesi, Ermeniler ve Kürtlerin siyasi ilişkiler içinde olmadıkları anlamına gelmez.…