HDP’den Erdoğan Hakkında Suç Duyurusu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Başbakan ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Önceki akşam yayınlanan “Adaylar Konuşuyor” programında, program sunucusu Oğuz Haksever Erdoğan’ın İzmir mitinginde kullandığı “Kılıçdaroğlu sen Alevisin ben Sünni. Bunu söyle. Demirtaş sen de Zazasın.…

SEVAN NİŞANYAN: Ütopya İnşa Etmek

NişanyanŞirince’de, vaktiyle Müjde’nin satın aldığı bir köy evimiz vardı. Yaklaşık 150 yıllıktı. Duvarları çamur dolgulu taştan, yer yer bir metre kalınlığında ve biraz yamuktu. Banyonun içinde büyük kayalar vardı, yağmur yağdığında içlerinden su çıkardı. Mutfağın tavanını bir kestane tomruğu tutardı. Bahçe duvarından incir ağacı çıkmıştı. Çok güzeldi. O eve aşıktık. Dokuları gözünüzün önüne getirin.…

Esad kontrölü ele geçirince Kesablı Ermeniler evlerine kavuştu

R. T. Erdoğan Hükmeti’nin “Esad karşıtı” diye desteklediği Sunni Müslüman örgütlenmeler ve güçlerce evlerinden edilen Ermeniler geri döndü. Suriye’de üç yıldır devam eden savaş nedeniyle hayalet kente dönüşen Ermeni yerleşim bölgesi Kesab’ı terk etmek zorunda kalan Ermeniler, memleketlerine dönüyor. Çoğunlukla Lazkiye’ye sığınan Kesab halkı, Beşşar Esad’a bağlı güçlerin şehrin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, eve dönmeye başladı.

Cumhuriyet sonrası Alevilik

Ümit Kardaş

Cumhuriyet,özellikle 1924’lerden itibaren İttihat ve Terakki ideolojisinin bir uzantısı olarak, tek etnik kimlik, tek dil, tek din, tek mezhep ve tek kültür üzerinden tekçi ideolojiyi egemen kılmaya başladı. Türk olmak asıl unsur, Sünni olmak ise bu unsurun tamamlayıcısı oluyordu.

Aleviler, Ortodoks Sünni inancı merkezde dayatan İmparatorluk döneminde, kanlarının dökülmesini meşrulaştıran fetvalar doğrultusunda uğradıkları katliamların etkisinin sonucu olarak bir umut olarak Cumhuriyet’e sahip çıkma noktasına gelmişlerdi.…

AYŞE GÜNAYSU: Düşmanlıklar yol gösteriyor

Devletin karanlık dehlizlerinden zaman zaman gün yüzüne çıkan kirli malzemelerden fışkırıyor: Türk milliyetçiliğinin gözünde kötü, hain, düşman imgesinin bir yüzü Ermeni ise, diğer yüzü kimliğine sahip çıkan Kürt.

Ergenekon davası ve onun uzantıları Kafes Eylem Planı ile Malatya Zirve Katliamı davası şimdilerde kamuoyu gözünde geçerliliğini kaybetmiş durumda. Devletin tepesinde cereyan eden iktidar savaşları sonucunda yüzlerce savcı ve yargıcın görevden alınmasıyla birlikte bu davalar fiilen işlerliğini yitirdi.…

Hayko Bağdat: Özel Enver Paşa Ermeni Lisesi

Uzun süredir bu toplum bir şey tartışıyor. Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinde belirlenen vatandaşın tarif ediliş biçiminin bugünkü kapsayıcılığından emin değiliz artık. “Kürt diye bir şey yok” dediğimiz dönemlerden gelip Kürt halkının doğuştan getirdiği hakları teslim ederken “Türk sorunu” çıkarmamaya çalıştığımız anlamsız bir kavganın içindeyiz. Milli birlik ve beraberliğimizi bozacağından korktuğumuz en kabadayı ihtimaller neler?…

Sevan Nişanyan Yenipazar Kapalı cezaevine nakledildi

Hrant Kasparyan

Dilbilimci, turizmci ve muhalif yazar Sevan Nişanyan, tutuklu bulunduğu “yüksek güvenlikli” Aliağa Şakran Kapalı Cezaevi’nden, Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi’ne nakledildi. İzmir’in Şirince Köyü’ndeki kendi arazisi üzerine inşa ettiği 40 metrekarelik bir yapının “imara aykırı” ve “kaçak inşaat” olduğu iddiasıyla tutuklanarak 2 Ocak 2014’te Torbalı Açık Cezaevi’ne konulan Sevan Nişanyan dördüncü kez cezaevi değiştirdi.…

‘Fatih Altaylı, verdiğin sözü tut ve Kiliseyi iade et!’

Miras yoluyla Kilise sahibi olan Fatih Altaylı’nın kiliseyi iade edeceğini açıklamasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bir girişimde bulunmaması protesto edildi. Van’ın, Yukarı Bakraçlı köyünde bulunan ve “Yedi Kilise” (Varaka Surp Hac Vank) olarak anılan Ermeni kilisenin ve kilisenin içinde bulunduğu köyün dedesinden miras yoluyla sahibi olduğu 2 yıl önce ortaya çıkan gazeteci, yazar Fatih Altaylı yapılan protestolar sonrası, kiliseyi iade edeceğini açıklamıştı.

Erdal Doğan: Hukuku gasp eden inkâr!

“Erdoğan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla ikinci adımı atmaya hazırlanıyor.(..) 1993 yılında kapatılan Alican Sınır Kapısı’nın açılması için hazırlıkların tamamlanması talimatı verildi. Kapının, Eylül ayı itibariyle açılması planlanıyor. Alican Sınır Kapısı’nın açılması ile ABD ve Ermenistan ile ilişkilerin de normalleştirilmesi amaçlanıyor.”(http://www.taraf.com.tr/haber-ermenistan-kapisi-aciliyor-158367/) Her ne kadar Dışişleri Bakanlığı bu haberi yalanlasa da halkların yoğun beklentisi bu yöndedir.…

ALIN OZINIAN: Nişanyan’ı hiçleştirmek: Modern işkence tecrit

Ahmet Altan, bir yazısında şöyle der: “Allah, insanı mükemmellikten uzak tutuyor, ‘arayabileceği’ geniş bir arazi bağışlıyor ona, istiyor ki bu arazide tek başına yürüsün, arasın, bulsun, ilerlesin ve ‘yaratıcısını’ bu ilerleme yeteneğiyle sevindirsin. Onun için insanın her arayışını, her buluşunu, Allah’ın aslında kendisine gösterilen bir saygı, yaratıcılığının rakipsizliğine bir alkış olarak değerlendirdiğini hayal ediyorum.”…