Çeşitli yazarların ifadelerine göre, 20. yüzyılın başında, Dersim’de nüfüsün yaklaşık üçte biri “Armani” denilen Ermenilerden oluşuyordu ama onlar kendilerine “Hay” diyorlardı. Ermeni kimliği aşağıdaki harici işaretler ile karakterize edilmekteydi: Hıristiyanlık, Ermeni dili, Ermeni isimleri, bazı popüler ayinler ile giyim ve mutfak konusundaki bazı farklılıklar: Geleneksel olarak Ermeniler daha kültürlüydü, çoğu yanında bir dini okul bulunan bir kiliseye sahip köylerdeydiler ve Konstantinopolis Ermeni Patrikhanesi ile Erzincan ve Harput piskoposluklar ile bağları vardı.…
Etiket: Aleviler
Hranouch Kharatian: Dersim’de kimlik arayışı 1. Bölüm: Dersim kimlikleri
Ermenistanlı etnolog Hranouch Kharatyan Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze izlenen Türkleştirme politikalarının Dersimliler üzerindeki etkisini inceliyor. Osmanlı’dan günümüze Dersim’in farklı toplulukları kimliklerini farklı şekillerde tanımladılar. Ama onların tanımlarından bağımsız olarak devletler her dönemde bu toplulukları yakından izledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nde “kimlik hakkının” geçirdiği evrimler
Türkiye halkına « Türk » kimliğinin yoğun bir şekilde aşılanması ve « Türk» isminin verilmesi programı politik, ideolojik-kültürel ve zorlayıcı idari yöntemler aracılığı ile modern bir ulus devlet yaratmak için Kemal Atatürk tarafından düzenlenmiştir.…
Sait Çetinoğlu: Ermeni – Zaza/Alevi/Kızılbaş İlişkilerinde Tarihsel Bir Perspektif
Ermenilerin diğer Osmanlı toplumlarıyla olan ilişkileri aslında nüfus kayıtlarıyla tapu kayıtlarının karşılaştırılmasıyla çok net olarak ortaya çıkacaktır[i].
Bu karşılaştırma aynı zamanda Ermenilerin kurtarılma hikayelerinin de aynası olacaktır.[ii]
Bu durum, Ermeni Soykırımının yüz yıllık karanlığa gömülmesinin yanında, Pontos, Helen ve Asuri – Süryani soykırımlarından tarihsel coğrafyalarında yüz yıldır söz edilmemesi ve inkar edilmesinin anahtar unsurudur.…
Cumhuriyet sonrası Alevilik
Ümit Kardaş
Cumhuriyet,özellikle 1924’lerden itibaren İttihat ve Terakki ideolojisinin bir uzantısı olarak, tek etnik kimlik, tek dil, tek din, tek mezhep ve tek kültür üzerinden tekçi ideolojiyi egemen kılmaya başladı. Türk olmak asıl unsur, Sünni olmak ise bu unsurun tamamlayıcısı oluyordu.
Aleviler, Ortodoks Sünni inancı merkezde dayatan İmparatorluk döneminde, kanlarının dökülmesini meşrulaştıran fetvalar doğrultusunda uğradıkları katliamların etkisinin sonucu olarak bir umut olarak Cumhuriyet’e sahip çıkma noktasına gelmişlerdi.…