İttihat ve Terakki iktidarı döneminde 1915 Soykırımı sırasında boşaltılıp Ermeni sakinlerinin ölüm yolculuğuna gönderilmesinden sonra, soykırımdan bir şekilde kurtularak dönenlerin köyü… Kemalist dönemin Bakanlar Kurulu’nca 1938 (1) tarihinde tekrar askeri bölge ilan edilip Ermeni sakinleri askerî tesisat ve garnizonların bulunduğu yerlerden uzak bir mahalle nakledilerek ikinci kez boşaltılan Kayseri-Efkere Köyü Ermenisi Donik (Donogan) Yeseyan’ın (Hacı Bey) Efkere’den başlayıp ABD’de noktalanan ilginç hayat hikayesi yakın tarihe ışık tutması bakımından önemlidir.…
Etiket: Sait Çetinoğlu
Sait Çetinoğlu: Kanun gömleği giymiş zulüm: Varlık Vergisi
Hayk Ertaşkıran, 20 kur’a askerlikten hasta olarak dönmüştür. Hayk’ın Karaköy’de bir ayakkabıcı dükkanı vardır. Kendisine yüklü miktarda Varlık Vergisi salınır. Kanser hastası ve yatalak olduğundan hakkını savunamaz, dükkanı evi tamamen boşaltılıp bir tek yattığı yatak bırakılır. İki gün sonra Hayk eşine; “Saint Antuan Kilisesi’nde başımıza gelen felaketler için dua et ve dönüşte Beyoğlu’ndan bir tavuk al da gel canım çekti” der.…
Sait Çetinoğlu: Lenin Yönetimindeki Bolşeviklerin Milli Mücadele’ye katkıları üzerine
Tuhaf kader cilveleri vardır. Eğer Lenin çarlığı yıkmasaydı ve Rusya zafer gününe erişse idi, İstanbul Rus olacaktı. İnsanın acaba bir İstanbul köşesine Lenin’in büstünü koysak mı, diyeceği gelir. Falih Rıfkı Atay[i]
Okuyucu Falih Rıfkı’nın sözlerini, abartılı bulabilir ama bir gerçekliğin ifade edilmesidir. Milli Mücadele döneminde Sovyet yardımının ne kadar önemli olduğu, Türk-Yunan savaşında, Yunan Ordusunun grevinin yanında, Sovyetlerin mali ve askeri yardımının tayin edici bir etkisinin olduğu kuşkusuzdur.…
Sait Çetinoğlu: 1915 Soykırımı’nda Kürtler’in Rolü ve Hamidiye Alayları Üzerine
Ermeniler’in bu coğrafyadan kazınmasında en büyük suçlu İttihat ve Terakki ile Alman ortakları olmasının yanında bin yıllardır bu coğrafyada yaşayan bir halkın bir anda ortadan kaldırılması sadece ordu ve Teşkilat-ı Mahsusa çetelerinin örgütlediği cezaevinden çıkardıkları canilerden teşkil edilen çetelerin yanında yerel halkın da Soykırıma destek vermesi, İttihatçı canilerin işlerini tereyağından kıl çeker gibi düzenli bir şekilde gerçekleştirmelerinde en büyük kolaylık sağlamıştır.…
SAİT ÇETİNOĞLU: KAPİTALİZMİN AMOK KOŞUSUNA KARŞI MANİFESTO
Bir Başka Uygarlık için Manifesto’nun devamı ve tamamlayıcısı olarak düşünebileceğimiz Fikret Başkaya’nın Çöküş başlıklı son çalışması,[i] insanlığı rehin alarak içine sürüklendiğimiz açmazlardan, Marxizm’e yeniden vurgu yaparak, çıkış yollarına dair perspektifler sunan, anti kapitalist manifesto ve yeryüzünün lanetlilerine bir enternasyonal çağrısıdır.
7 bölüm ve bu bölümlerdeki tezlerini netleştiren çerçeve açıklama olarak tanımlayabileceğimiz 10 ekten oluşan, Kapitalizmin nihai Krizi Üzerine Bir Deneme alt başlıklı Çöküş, radikal düşünceye hakkını veren bir çalışma olarak, düşünmeye ve ayağa kakmaya bir çağrıdır.…
Sait Çetinoğlu: Tanıma ve Telin İTC Yargılamaları
Diran Lokmagözyan’ın çevirisi ile Arsen Avagyan’ın redaksiyonundan geçen Meline Anumyan’ın Tanıma ve Telin[i] başlıklı çalışmasında, Türk tarihçiliğinin ender değindiği bir dönemi irdelenmiştir. Anumyan, bu çalışmasıyla okuyucuya İTC’nin 1919-21 ve 1926 yargılamalarının ayrıntılı bir özetini sunmasının yanında, her iki dönem yargılamalarının kıyaslaması da yaparak Temmuz 1908 ile Temmuz 1926 aralığının da ayrıntılı bir bilançosunu çıkarması bakımından çalışma son derece önemlidir.…
Sait Çetinoğlu: Ermeni Soykırımının Final Bilgileri, Belgeler ve Tanıklıklar: Naim Efendi’nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları
Mütarekenin hemen sonrasında Soykırımın ikinci safhasının yaşandığı topraklardaki bilgileri ve belgeleri paylaşan sevkiyat memuru Naim Efendi’nin Hatıratı, Taner Akçam tarafından Krikor Gergeryan Arşivinde izi sürülerek, Arşiv bilgileri eşliğinde tekrar günümüze taşınmıştır. Akçam’ın Naim Efendi’nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları[i] başlıklı son çalışması, Aram Andonyan’ın[ii] Meskene günlüklerindeki sözleriyle: hiçbir şey için umutları kalmamış, Hatta Tanrı’ya inançlarını bile kaybetmiş; artık yaşama güçleri kalmamış olan, ölüme mahkûm edilmiş Ermeni halkının bakiyesinin Soykırım’ın son noktasındaki yaşamına ve tüketilmesine odaklıdır.…
Sait Çetinoğlu: Devşirmeler ve Devletsizler: Kürd Halkının, Tarihsel Açmazından Kurtulmasında Uzun Bir öneriler Demeti
Korkudan kendini korumak en esaslı savunmadır. Korku; insanı savunmasız, utanmaz, tutumsuz hallere sokar. İnsanının ruhunu çürütür ve köle durumuna düşürür. İnsanı umutsuz bırakır ve bitirir. Sonra insanlığa karşı her türlü kurnazlığı, kötülüğü yapmaya alıştırır, hileli yaşamı prensip edinen bir hale sokar.
Ahmet Önal
Siyasi köken olarak, cesaretin, ısrarın ve direniş fikrinin ana eksen olduğu, siyasi savunmasında Ermeni Soykırımından söz edip, mahkum eden ender radikal bir siyasi organizasyondan (Kawa) gelen yazar ve yayıncı Ahmet Önal’ın Devşirmeler ve Devletsizler[i] başlıklı çalışması, Kürd-Ermeni, Türk –Ermeni ilişkileri ve Kürd tarihi üzerine ısrarlı yayın yapan ender Kürd yazar ve yayıncısı olarak Kürdlerin özgürlüğü konusundaki tarihsel sürekliliğin arka fonunda, günümüz sorunlarının incelendiği, yıllar içinde yazılmış ancak birbirine eklemli ve tekrara düşmeden, birbirini tamamlayan makalelerinin bir araya getirildiği bu çalışma, anahtar kavramları ile sorunun kaynağının belirlenmesi yanında çözümün anahtarlarını da belirlemiştir.…
Sait Çetinoğlu: Turan’a Aralanan Kapı (!): Bakü’nun Fethi 16 Eylül 1918
100 yıl önce bugün Bakü Osmanlı ordularınca işgal edildi. 100. Yıl nedeniyle fatihlere ilişkin yazılar yayınlanmakta ve günün mana ve önemine dair toplantılar yapılmaktadır. Hatta Erdoğan’ın Azerbaycan ziyaretinin de bu günlere denk getirilmesinin de ayrı bir önem taşıdığının altını çizmek gerekir.
Bakü, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri (Killiğil) Paşa’nın komuta ettiği Kafkas İslam Ordusu tarafından muhasara edilmiş ancak şehre saldırılasrında bir sonuç elde edemeştirtir.…
Sait Çetinoğlu: Türkiye’nin Türk, Kürt Burjuvazisinin Kara Tarihinden bir Yaprak: Malatya’da Ermeni Mallarını Kim Aldı?
Malatya hem Tarihi Ermenistan’ın çeperinde yer alması zengin bir Ermeni nüfusunun yanında Türklerin, Kürtlerin ve Kızılbaşların da nüfusun önemli bir parçası olması dolayısıyla ilginç Osmanlı sancaklarından biridir.
Malatya aynı zamanda 1915 Soykırım sürecinde ölüm yolculuğuna çıkarılan Ermeniler için de bir transit geçit ve toplanma bölgesidir. Ancak Malatya öyle sıradan bir geçiş yeri de değil, büyük sürgün kavşaklarının orta yerinde her istikametten gelenlerin önemli ölçüde eritildiği bir ana istasyon, bir nevi temerküz kampıdır.…