Cengiz Aktar: Pontos Soykırımının 100. yıl dönümü

Pontos Soykırımı’nın yıllara yayılmış ama iradî bir yok etme süreci olduğu bugüne kadar ağırlıklı olarak yurtdışında yapılmış çalışmalardan anlaşılıyor. Memlekette ise konu inkâr ediliyor; ya hiç bilinmiyor ya resmî tarihin tahrifatı sonucunda yanlış biliniyor.

Akademinin ilgisi sıfır, kanaat önderlerinde gözle görülür bir çaba yok. Üstelik rejimin bunaltıcı baskısı 19 Mayıs’a rejim karşıtı olağanüstü bir anlam yüklemişken kimsenin diğer 19 Mayıs’ı görecek niyeti yok, rejim var oldukça da olmayacak.…

Sait Çetinoğlu: Pontos’un Zenginliği ve Pontos Soykırımı

Pontos’un Zenginliğine dair Genel Bilgiler (1)

Pontos Osmanlı coğrafyasının en gelişmiş bölgelerinden biridir gerek nüfusunun artısı, gerek kalkınmasından ve zenginliği açısından son derece önemli ve Pazar için üretim yapılan kapitalizme eklemlenmiş bir bölgedir. Bu nedenle aynı zamanda Pontos’taki canlı Helenizmin de kaynağıdır. Emmanuil Emmanuilidis bu canlılığın Ege sahilindeki Hellenizmle kıyaslandırılabileceğini söyler.…

Robin Amara: Bu Yıl Hangi Soykırımın Yüzüncü Yılı? (4)

Bu bölümde Pontos Rumları üstünden bastırılmaya çalışılan Gayri Müslim mirasına odaklanıyoruz. Elbette ne kadar bastırılmaya uğraşılsa da bu soykırımın mirası da diğerleri gibi su yüzüne çıkmaya yazgılı. Ya belgelerden, ya kültürden, ya sanattan, ya arkeolojiden ya da başka başka yöntemlerle. Burada dikkatinizi beklenmedik bir yönteme çekerek başlamak niyetindeyim fakat daha önce soykırımın izlerinin silinme biçimlerinden biri olan yağmacılığın boyutlarını hatırlayalım.…

Robin Amara: Bu Yıl Hangi Soykırımın Yüzüncü Yılı? (3)

İkinci bölümde genelde dünyalı işçi sınıfı hareketlerinin özelde de Bolşeviklerin sindirmekle sınandığı sert konjonktür değişiminini anmıştık. Bu bölümde yer vermeye çalışacağımız Sovyetler Birliği ve dolayısıyla TKP’nin Pontos Rum Soykırımının hasıraltı edilmesinde paylaştığı suç ortaklığına da o konjonktür değişiminden hareketle bakmaya girişebiliriz.

Öncelikle bu spesifik dönemde konjonktürün de zamanın yaman görecesine mahkum olduğunu belirtmek gerekli.…

Robin Amara: Bu Yıl Hangi Soykırımın Yüzüncü Yılı? (2)

Birinci bölümü sonlandırırken başta Yunanistan’ın ve genel olarak da Batı dünyasının bu meseleyi neden gündemleştirmediği sorusuna yanıt arayacağımı belirtmiştim. Tabii 20. yüzyıl sözkonusuysa dünyada karşıt iki siyasal eğilimin etkileşiminden de bahsediyoruz demektir. Bu halde Pontos Rum Soykırımı’nın gizlenmesinde sosyalist cephenin oynadığı rollere de bakmak durumunda olacağız.

İlkin yine 1919’a, Kurtuluş Savaşı’na gidiyoruz.…

Robin Amara: Bu yıl hangi soykırımın yüzüncü yılı? (1)

20. yüzyıl’a kadar devletlerin sahip oldukları asimilasyon yöntem ve araçlarının coğrafi olarak kuşatılmaya uygun olmayan bölgelerde işlemediği görülür. Fakat yeni askeri teçhizatlar sayesinde bu dönem kapanır. 20. yüzyılın soykırımlara kapı açan tarihini de bu bağlamıyla birlikte ele almak yanlış olmaz sanırım. Büyüyen rakamların trajedileri örtmesi de 20. yüzyılın alameti farikalarından maalesef.…

Ragıp Zarakolu: 19 Mayıs’a doğru

Selanik. İki yıl önce Helsinki’de Sınır Tanımayan Tarihçiler grubunun konferansına katılmıştım. Belirli dönemlere ve değişen siyasal konumlara ilişkin olarak tarihin nasıl farklı ağırlıklar verilerek yazıldığına, nelerin öne çıkarılıp nelerin perde gerisine itildiğine ilişkin ilginç bir tarih metodoloji tartışması da olmuştu. Selanik’te Tamer Çilingir ve Prof. Dr. Konstantinos Fotiadis ile katıldığım konferans, bana bunu hatırlattı.…

Sait Çetinoğlu: PONTOS Rumlarına Yönelik SOYKIRIM

Pontos Soykırım13 ciltlik anıt çalışması Pontos Soykırımı Ansiklopedisi başta olmak üzere Pontos üzerine yığınla yapıtın üreticisi,  Pontos’un çalışkan ve direngen evladı Konstantinos Fotiadis’in, Türk resmî tarihinin Pontos Soykırımı’nı inkâr eden bütün argümanları çürüten ve Pontos halkına yönelik asimetrik savaşın dayanaklarını da yerle bir eden, Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım başlıklı çalışması Attila Tuygan’ın çevirisiyle Türkçede okuyucularıyla buluştu.…

Sait Çetinoğlu: Pontos Soykırımının Bir Başka Yüzü

“Biz ancak ecnebi devletlerden çekinerek bizimle beraber yaşayan Hıristiyanları muhafaza edebildik. Ecnebi devletlerden korkmasaydık bütün Hıristiyanları, bilhassa Ermenileri, tek bir kişi bırakmayıncaya kadar katlederdik…”[i] Prens Sabahattin

Giriş

Bu yazıda Pontos Soykırımının bir başka yüzüne işaret edilmek amaçlanmıştı lakin eğitim bakanı Nikos Filis’in en hafif deyimle Pontos Soykırımı ile ilgili tereddütlerini ifade etmesinin, Ege’nin karşı tarafının soykırımcılarını  sevince boğması üzerine Pontos Soykırımının bir kere daha açıkça belgeleri ve tanıklarıyla ortaya konulmasının gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.…

Frangulis S. Frangos: Pontos’taki Soykırım Politikası ve Sürecine İttifak Devletleri Arşivinden Bakmak

Jön Türkler 1908’de kansız bir darbeyle yönetime el koydu. Gayrimüslim bütün azınlıklar o zaman durumun daha iyiye gideceğini umdular. Rum milletvekillileri meclise seçildiler,[1] “Hatta birisi dışişleri bakanı bile oldu (Mavrogenis Bey)[2], genel olarak Rumlar tüccar, bankacı ve eleman olarak çok önemli pozisyonlara gelmişlerdi”?[3]

Almanya’nın Atina’ya gönderdiği temsilci Almanya İmparatorluğu şansölyesine gönderdiği raporunda (4 Ekim 1908), İstanbul’daki “Türk Yunan Kardeşlik Şenliklerini» anlatmaktadır.…