Taner Akçam: Hrant Dink ve 1952 Luxemburg (3)

Türkiye’nin Ermeni soykırımı ile uğraşmasının ABD’nin, bizlerin Kızılderili olarak tanımladığı Yerli Milletlere yönelik yapılan katliam ve imhalarla uğraşmasına benzemeye başladığını söylüyorum.

Bugün ABD’de, Yerli Milletlere karşı tarih boyunca yapılan haksızlıklar son derece rahat ve açık olarak tartışılır. Konu hakkında yüzlerce kitap yayımlanmıştır ve tartışılmasının önünde hiçbir engel yoktur. Üniversitelerde konu ile ilgilenen kürsüler mevcuttur.…

Ohannes Kılıçdağı: Zaman ve insan kaybı

Bu hafta size, bir siyasi partinin devletten/hükümetten talep ve beklentilerini içeren, kaynaklarım vasıtasıyla ulaştığım bir belgeyi, bire bir olmasa da, aktarmak istiyorum. O taleplerin bazılarını aşağıya madde madde alıyorum.

1. Vilayetlerin yerel yönetimi ülkede yaşamakta olan bütün halkların eşit olarak yararlanacakları ademimerkeziyet sistemi (yerinden yönetimin diğer bir adı- OK) temel alınarak yürütülmelidir.…

Taner Akçam: Hrant Dink ve 1952 Luxemburg (2)

Hrant için adalet arayışı ile 1915 için adalet arayışının buluştuğunu söylüyorum. Bu biraz da malumu ilam gibi bir şey.

Eğer öyleyse 1915 için aradığımız adalet nedir? Ermeni toplulukları ne tür bir adalet arıyor, biz Türkiyeliler ne tür bir adaletin peşindeyiz? Gerçekten 1915 için ne istiyoruz?

2015 boyunca, 24 Nisan öncesi ve sonrası bu soruyu tartışacağız.…

Taner Akçam: Hrant Dink ve 1952 Luxemburg

Yazı başlığı ne anlama geliyor, biraz merak konusu olsun!

İşin sırrı, Hrant Dink’in öldürülmesinin 8’inci yılında atılan “Yüzleşin Hrant ile Soykırım ile”; “1915’ten Hrant’a Soykırım Sürüyor” pankartlarında gizli.

Başlıktaki sır bir soru ile doğrudan bağlantılı. Acaba Hrant Dink cinayeti niçin unutulmadı, unutulmuyor? Niçin Hrant için düzenlenen anma törenleri her yıl daha çok artıyor?…

Ragip Zarakolu: Tam zamanı

Raıgıp ZarakoluHalkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu Ermeni Soykırımı’nın tanınması ve 24 Nisan’ın ulusal yas günü olarak ilan edilmesini talep eden yasa teklifine yönelik olarak, tam da çözüm sürecinde, şimdi bunun sırası mıydı diye bir soru yöneltilebilir.

Ben, evet, tam zamanı diyorum. Tarihi ile yüzleşmekten kaçınan, “bir daha asla” demeyi beceremeyen bir Türkiye’nin kalıcı bir barışa ulaşması asla mümkün olmayacaktır.…

Ayhan Aktar: Ama biz de Çanakkale’de öldük!

2015 yılı, ‘devletlû’ takımı açısından zor geçecek. Ermeni soykırımının tanınması için yapılan baskılar artacaktır. Baskılara karşı direnmek için de ‘acıların yarıştırılması’ yöntemi devreye sokuluyor. 2015’te dünya kamuoyuna ve Ermenilere şu söylenecek: “I. Dünya Savaşı hepimiz için acılarla doludur. Evet, Ermenilerin başına kötü şeyler gelmiş olabilir, ama biz de çok çektik.

İrfan Aktan: Soykırımla yüzleşin, çünkü tarih yaşıyor!

6 Mart 1906’da Adana’da doğan Manuel Kırkyaşaryan, 1915’te ailesi ve bölgedeki Ermenilerle birlikte tehcir ediliyor. Ölüm yolculuğunda annesi Mariam, gözlerinin önünde nehre atlayıp intihar ediyor. İki gün sonra, geceyarısı uyandığında babası Stephan’ın açlık ve yorgunluktan ölmüş olduğunu görüyor. Henüz 9 yaşındaki Manuel, 17-18 yaşına kadar Midyat-Cizre bölgesindeki Kürt köylerinde kâh satılarak; kâh kaçarak, rençberlik, ırgatlık yaparak bir şekilde hayatta kalmayı başarıyor.…

Hüseyin Akyol: 100. Yıldönümü

Adolf Hitler 22 Ağustos 1939’da, yani Polonya’ya saldırmadan bir hafta önce evinde Alman ordusu Wehrmacht komutanlarıyla yaptığı gizli toplantıda şöyle diyordu:

“Biz gücümüzü hızımızdan ve acımasızlığımızdan alıyoruz. Cengiz Han milyonlarca kadın ve çocuğun ölümüne yol açtı, planlı bir şekilde ve büyük bir mutlulukla… Tarih, onun şahsında sadece bir devlet kurucusunu görüyor.…

Yetvart Danzikyan: Yüzleşin! Hrant’la, soykırımla!

Hrant Dink’in öldürülmesinin sekizinci, 1915’teki soykırımın da 100. yılındayız. Pazartesi günü Hrant’ı anar ve adalet talebimizi yinelerken, 2015’te olduğumuzun idraki ve tarifi zor ruh hali içinde olacağız. Ve bu bizi, ister istemez kimi karşılaştırmalar yapmaya, süreklilikler aramaya götürecek. Başlıktaki cümle de, sekiz yıldır adalet peşinde koşan Hrant’ın Arkadaşları’nın bu yılki anma için seçtiği tema.…

Ohannes Kılıçdağı: 1915 anketinin söyledikleri

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM), 1915 politikaları hakkında yaptığı bir ankette, cevap verenlerden soykırımın kabulü ve özür dileme, başka bir adım atmadan özür dileme, sadece üzüntü beyanı, hayatını kaybedenlerin sadece Ermeniler olmadığını söyleyip bütün Osmanlı vatandaşları için üzüntü beyanı ve hiçbir şey yapmama seçeneklerinden birini, Türkiye’nin izlemesi gereken politika olarak seçmelerini istemiş.…