Ayşe Günaysu: Diyarbakır 1880

Tarih 15 Haziran 1880. Yer Diyarbakır. Yüksek ekmek fiyatları ve kıtlık nedeniyle halk perişan. İsyan halinde bir kalabalık telgrafhanenin önünde. Ellerindeki dilekçeyi Diyarbakır ve İstanbul’daki yetkililere ulaştırmak istiyorlar. Dilekçede günümüz diline çevrildiğinde aynen şunlar yazılı:

“Sadrazamlığın ilgisine,

Rusya, Prusya, İngiltere, İtalya, Fransa ve Neme sefaretlerinin ilgisine;

Ermeni ve Rum Patrikhanelerinin, Yahudi Hahambaşılığı’nın ve Masis gazetesinin ilgisine;

Hınta, yağ, ağnam ve nafakamızın tamamı Mardinli Kazazyan Oseb ve Cerciszade Hacı Mehmed vesair muhtekirler [vurguncular] tarafından zabtedilmiştir.…

Namık Dinç: Ermeniler 1915’i Nasıl Hatırlıyorsa, Kürtler de Aynı Şekilde Hatırlıyorlar

Ermeni Soykırımı konu edildiğinde, önemli bir tartışma konusu da, Kürtlerin soykırımdaki rolü. Adnan Çelik ile Namık Kemal Dinç’in Diyarbakır ve çevresindeki Kürtlerin 1915 Ermeni Soykırımı’na dair hafızalarına yönelik sözlü tarih çalışmasının ürünü olan ve İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları tarafından basılan ‘Yüz Yıllık Ah! Toplumsal Hafızanın İzinde 1915 Diyarbekir’ kitabı, bu konuda önemli kaynak olacak.…

Sarkis Hatspanian: SENİ AFFETMİYEM ULAN!

“İnsanların haksız yere çektikleri acılara şahitlik edenler, şahit oldukları acıların utançlarını da taşırlar”  (J.M. COETZEE)

1963-1978 yılları arasında

Dikranagert Surp Giragos

Ermeni Kilisesi

papazlığı döneminde

halkının ruhani çobanı

olmayı başarabilmiş

temiz yürekli BÜYÜK insan

DER GİRAGOSun kutsal anısına!

Yıl 1980, Garbis aylardan beri polisler tarafından arandığını bildiği halde memleketinden, Khençepek’ten (1) uzaklara düşmeye niyetli değildi.…

Sadık Aslan: Dr. Reşid ve 1915 Diyarbakır katliamları

Anadolu halklarını katliamlardan geçiren kimi şahsiyetlerden sıkça sözedilir ancak katliamcılığıyla herkesi geride bırakan Dr. Reşid fazla bilinmez. 1915 katliamlarını gerçekleştiren İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Kürdistan’daki baş aktörlerinden Diyarbakır valisi Dr. Mehmet Reşid üzerinde önemle durmak gerekiyor.

“Yarı yolda feci bir görüntüyle karşılaştık. Öldürülenlerin cesetleri, yolun her iki yanını adeta doldurmuştu. Bir kadın cesedinin uzun saçlarıyla yarı yarıya örtüldüğünü fark ettik; burada yüzleri kan içinde olan, kurumuş kanın narin bedenlerini kızıla boyadığı kadınlar gördük.…

Ayşe Günaysu: Diyarbekir’in soykırım zenginlerinden Pirinççizadeler

Ermeni ve Süryani soykırımını anma günü 24 Nisan yaklaşıyor. Ben izleyemedim, anlattılar. İMC TV’de Azı Karar Çoğu Zarar programında Diyarbekir’de sokaktaki insanlara mikrofon tutulmuş ve Ermeniler sorulmuş. İstisnasız hepsi de Diyarbekir’de Ermenilere yapılanları bildiklerini, bundan duydukları üzüntü ve utancı dile getirmiş. Aynı söyleşilerin İstanbul’da, mesela Eminönü’nde yapıldığını düşünün. Böyle konuşan çıkar mıydı dersiniz?…