Talât Ulusoy: MÜZAYEDELER ve EKONOMİNİN TÜRKLEŞTİRİLMESİ

Tarih, 11 Eylül 1922, Pazartesi. Ankara Kuvvetleri İzmir’e gireli iki gün olmuş. Burdur Mebusu İsmail Suphi Bey ve altmış kadar arkadaşı, “memaliki müstahlasa” (kurtarılmış yerler) hakkında alınacak önlemler üstüne bir önerge verir.

“Meşgul (işgal altında) vilâyetlerimizin düşmandan kurtarılması sebebiyle, mûtat vazaif Hükümet (alışılmış hükümet görevleri) haricinde hâsıl olan binlerce dâva ve vazifelerin âcilen rüyet ve halli (görülüp halledilmesi) ve yaralı Milletimizin tedavi ve takviyesi için kurtarılan yerlerdeki berveçhi zir (aşağıdaki gibi) sayılan dertlerimize Büyük Millet Meclisinin hemen vazıyet etmek vazifesidir (el koyması görevidir).”[1]…

Hüseyin Şengül: Sanasaryan Han: Gaspın Ve Zulmün Dikilitaşı

Sanasaryan Han diye değil, Sansaryan Han diye bilinir.

Bu meşhur binanın adının gerçekte Sanasaryan Han olduğunu, 10 sene önce Hrant Dink’le yaptığımız bir sohbette öğrenmiştim. Bina, Erzurumlu Sanasaryan adlı bir Ermeni tüccarınmış.

Bazen bir binanın, bir sokağın, bir insanın hikâyesi bir şehir tarihinin, bir ülke tarihinin nirengi noktalarını oluşturabilir. Tarihin arkları o yaşanmışlıklarla doludur.…

Ümit İzmen: Türkiye’de Sermaye Birikiminin Kaynakları

Thomas Piketty’nin şu meşhur Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital başlıklı kitabındaki sermaye birikiminin tarihsel gelişimi üzerine gözlemleri kafamda bir dizi soru oluşmasına neden oldu.

Piketty, 1700’lerden günümüze sermayenin yani servet birikiminin gelişimini bugünün bazı gelişmiş ülkelerinden yola çıkarak detaylı biçimde inceliyor. Bu tarihsel veriden şöyle bir sonuç çıkıyor: Hemen tüm ülkelerde, toplam servet bir yılda elde edilen gelirler toplamının 6-7 katı.…

Tolga Tüzün: Varlığımız Türk Varlığına Armağan Olsun

Osmanlı boyunduruğunda yaşayan Ermenilerin hayatı şimdilerde moda olan Pax Ottomana güzellemelerinin kurduğu anlatıdan bir hayli farklıydı. Türk ve Kürt komşularının sürekli baskısı altında aşırı vergilendirme; yağma, kız kaçırma ve fidye; Müslümanlığa döndürmek gibi gündelik tehditler altında zorlu bir yaşam mücadelesi vermekteydiler. Osmanlı hukukunda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeleri sık sık protestolar ve isyanlara sebep oluyordu: mahkemelerde Müslümanlara karşı şahitlikleri kabul görmediği gibi, silah taşımaları, at binmeleri ve evlerinin cephelerinin Müslüman evlerine bakması yasaktı.…

Sait Çetinoğlu: Ermeni mallarının müsaderesi ve Mardin’de Mülkiyet değişimi

Mardin’de Hıristiyan mallarının müsaderesi kırsal kesimde Süryaniler, kentsel kesimde de Ermenilerin malları ve birikimlerinin talanı ve müsaderesi şeklinde gerçekleşir. Bu bakımdan Hıristiyanların yerleşim bölgelerine göre farklılık gösterir. Süryanilerin Mardin kent merkezinde varlıkları yoktur. Süryani Ortodoks kilisesinin yayın organı Yeni Günışığı dergisinin Haziran 1998 tarihli 3. sayısında Süryanilerin Mardin kent merkezinde varlıklarının olmadığına dikkat çekilmektedir.…

Dikran Kouymjian: Kültürel Miras ve Tarihsel Belleğe Karşı İşlenen Suç: Terk Edilmiş Mülk Sorunu

Ermeni soykırımının başlangıcından yaklaşık bir asır sonra, hayatta kalanlar ve onların torunları, hâlâ, olayın failleri tarafından bu olayın tanınmasını bekliyorlar. Ermeni anavatanı şu an başka bir isimle anılıyor ve burada, Ermenilerin bu topraklardaki tarihsel varlığını inkar edenler ikamet ediyor. Türkiye Cumhuriyeti ‘Ermenistan’ ve ‘Ermeni’ sözcüklerini okul ve tarih kitaplarından, coğrafyadan silerek Ermenileri geçmişinden mahrum bıraktı.…

Aris Nalcı: Şu bizim bitmeyen altınlarımız!

“Taşı toprağı altın şu memleketin” derler ya. Kaza kaza bitiremediler.

Özellikle mevzu Ermeniler ve Rumlar oldu mu altının bini bin paradır. O kadar bereketlidir ki o altınlar 100 yıldır 72 milyon çıkara çıkara yiyemedi ve halen de her yeni bulunan kilisenin altını kazıp define aramaya devam ediyorlar.

Nerede bir Ermeni’nin yaşadığı iddia ediliyorsa orada kazı yapılmıştır mutlaka Türkiye’de.…

Talat Ulusoy: Buyurun, işte belge! (2)

Büyük Millet Meclisi İzmir yanarken “Ermeni malları”nı gündeme alır? Nereden çıkmıştır şimdi bu “Ermeni malları” meselesi?

14/27 Eylül 1922 günü yapılan 102. toplantıda mebusların (milletvekilleri) yaptıkları konuşmalar [italik olanlar], açıkça sergiler meseleyi.

O gün, Maliye Bakanı Hasan Fehmi Bey (Gümüşhane) Meclis’e “Gasp edilen Ermeni mallarının sahiplerine geri verilmesi”ne dair yürürlükte olan (!)…

Nevzat Onaran: ‘Ermeni malı yağmalandı’

1915’den bugüne, milleten Türk ve dinen Sünni Müslüman olmayanın imhası programına devam edildi. Asırlık geçmişte yapısal bir değişiklik olmadı.

İttihat ve Terakki’den AKP’ye yani Talât’tan Tayyip’e aynı program uygulanmıştır ve halen de uygulanmaktadır. Zaman zaman yapılan değişikliklerin aslında ciladan öte bir anlamı olmamıştır.

1915’de temellendirilen Türk milliyetçiliği ekonomi politiğin hedefi, ‘öteki’nin demografik ve ekonomik yapıdan tasiyesidir.…

Mehmet Polatel: Ermeni soykırımında mülksüzleştirme ve gasp süreçleri

Ermeni soykırımı üzerine yapılan çalışmalarda uzun süre boyunca ihmal edilmiş bir konu olan kitlesel şiddet eylemlerinde mülkiyet sorununun önemine dair bir kaç cümle ile konuşmama başlamak isterim. Kitlesel şiddet vakalarının hepsine bir şekilde mülksüzleştirme ve mülkiyet transferi süreçleri eşlik eder. Ermeni soykırımında  mülksüzleştirme  ve mülkiyet transferi süreçlerinin devlet tarafından yönetilen -ve Avrupa’da Holokost sırasında Yahudilerin mülklerine el konulmasıyla önemli benzerlikler arz eden- sistematik bir hırsızlık halini aldığını söyleyebiliriz.…