Garbis Altınoğlu: Sevan Nişanyan Gibiler

Değerli kardeşim Sait Çetinoğlu bundan tam bir yıl önce Sevan Nişanyan hakkında bir yazı (“Sevan Nişanyan gibiler vazgeçilmez olmalıdır!”) kaleme almıştı. (Ekte Sait’in bu yazısını sunuyorum.) O bu yazısında haklı olarak, aldığı cezaların toplamı 17 yılı bulan “Sevan’ın tutsaklığı ile Soykırım’ın 100. yılı”nın “doğrudan ilişkili” olduğunu belirtmişti. Şirince köyünde yaptığı/ restore ettiği yapıların imara uygun olmadığı gerekçesiyle cezaevine konulan Sevan daha sonra da Hz.…

Garbis Altınoğlu ile Reportaj

Kaypakkaya Partizan: Siz nerelisiniz ? Kaç kardeşsiniz ? Büyük anne ve büyük babanız Ermeni katliamları ile ilgili size hiç anlatımları oldu mu? Anadolu’dan toplanıp İstanbul’a okumaya getirilen Ermeni çocuklardan, sizin memleketten de gelenler oldu mu? İlkokulu nerede okudunuz? Ermeni okulları ile tanışmanız nasıl oldu ?

Garbi Altınoğlu: Amasyalıyım. Biz iki erkek kardeşiz.…

Garbis Altınoğlu: PKK/ KCK’nın açmazı ve Nurettin Demirtaş’ın yaveleri

“Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.” Atasözü

DTP (=Demokratik Toplum Partisi) eski genel başkanlarından ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ağabeyi Nurettin Demirtaş’ın 9 Haziran’da Yeni Özgür Politika ‘da yayımlanan “Ermeni milliyetçiliğinin Kürt düşmanlığı” başlıklı yazısı, konuya duyarlı çevrelerde haklı bir tepkiye yol açtı. Oysa N. Demirtaş’ın tek kusuru, PKK/ KCK-HDP çevrelerinde yıllardır egemen olan güçlü bir eğilimi, belki biraz daha çarpıcı bir biçimde dile getirmekten ibaretti.…

Garbis Altınoğlu: Apoizmin Tatsız Meyveleri

Özgür Gündem’in 17 Nisan 2015 tarihli sayısında Hüseyin Ali adıyla yayımlanan ve Öcalan’ın ve PKK’nın yaklaşımını temsil eden “Kapitalist Modernite ve Ermeni Soykırımı” başlıklı yazı şu doğru saptamayla başlıyor:

“Şu açıktır ki, 1915’te gerçekleşen bir soykırımdır. Bunun tartışılacak yanı yoktur. 1915 yılında Ermenilere yapılanlar ve sonuçları soykırım değilse o zaman soykırım kavramını sözlükten çıkarmak lazım.…

GARBİS ALTINOĞLU: Etyen Mahçupyan: Tayyip Erdoğan’ın son danışmanı

Mahçupyan’ın söyledikleri

Etyen Mahçupyan’ın 3 Ağustos (“Azınlıkların en hakiki sorusu”) ve 26 Ağustos (“Palyaçonun cehennemi”) tarihli yazıları bir tartışmanın başlamasına vesile oldu. 28 Ağustos tarih ve “Üçünün de altına imzamı atarım” başlıklı yazısıyla Halil Berktay da tartışmaya katıldı. Berktay bu yazısının arkasına Mahçupyan’ın 3 Ağustos ve 26 Ağustos tarihli yazılarının yanısıra Ceren Kenar’ın Mahçupyan’ı savunan 28 Ağustos (“Sorumluluk…”) tarihli yazısını da eklemişti.…

GARBİS ALTINOĞLU: Tayyip Erdoğan’ı Ayakta Alkışlamak

S. Demirtaş’ın ve diğer HDP milletvekillerinin 28 Ağustos’ta TBMM’nde yapılan törende yeni Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı ayağa kalkarak alkışlamaları, doğru eleştirilerin yanısıra yanlış eleştirilere de hedef oldu. Legal ve parlamenter alanı devrimci amaçlarla kullanmak isteyen devrimci özneler, bu kararlarının bir bedeli olarak bazı ödünler vermek zorunda kalabilir, hatta çoğu zaman da kalırlar.…

Garbis Altınoğlu: Erdoğan’ın Taziye Açıklaması ve Tikelcilik: Her Koyun Kendi Bacağından mı Asılmalı?

Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.

Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.

Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.

Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.

Martin Niemöller

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Nisan’da yaptığı beklenmedik taziye açıklaması, nisbeten yaygın bir tartışmaya yol açtı.…

Garbis Altınoğlu: Türkiye’de Bir Devlet Geleneği ve Devlet Aklı Var mı?

Türk gerici ve şovenistleri kendi tarihlerinden söz ederken Türklerin devlet/ devlet kurma geleneği ve devlet aklı üzerinde dururlar. Onlara göre, bu alanda başka kavimlerden çok daha ileri olan Türkler tarih boyunca pek çok devlet ve imparatorluk kurmuş ve başka halkları yönetmişlerdir. Bu inanış; aşırı, abartılı ve saldırgan bir Türk milliyetçiliğiyle, kof bir kahramanlık edebiyatıyla, bir kollektif aşağılık kompleksini zar zor gizleyen içi boş övünmelerle ve -yer yer bir anti-emperyalizm görüntüsüyle maskelenen- gerici bir Batı-karşıtlığıyla elele gider.…

Garbis Altınoğlu: Hozat, Altun ve Öcalan

Demir Küçükaydın ve Ayhan Bilgen’e Bir Yanıt

(Genişletilmiş versiyon)

Demir, Bese Hozat’ın açıklaması üzerine başlayan tartışmada bir şey söylemek ya da yazmak yerine Ayhan Bilgen’in 12 Ocak tarihli “Nereye gidiyoruz, neyi tartışıyoruz? ” başlıklı yazısına göndermede bulundu ve “Facebook’ta bu konuda görüşümü yazmıştım ve konuyla ilgili Ayhan Bilgen’in görüşünü benimsediğimi yazmıştım” dedi.…

Gabis Altınoğlu: Barış umutları ve Osmanlı oyunları

“Silahlar değil, artık gönüller konuşsun, fikirler, siyaset konuşsun. Eğer fikirlerine güveniyorlarsa, silahlarını ayaklarının altına alsın.” Başbakan R. T. Erdoğan’ın 8 Mart 2013’te Siirt’te yaptığı konuşmadan

“ ‘Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun’ noktasına geldik.” Abdullah Öcalan’ın 21 Mart 2013 Newroz mesajından

Bir süredir toplu bir barış sarhoşluğu yaşanıyor. A. Öcalan’ın 23 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nde BDP’lilerle yaptığı görüşmenin tutanaklarının basına yansımasının ve ardından gene onun 21 Mart’ta yayımladığı ve görkemli Diyarbakır Newrozunda okunan mesajın ve buna bağlı olarak PKK’nın 23 Mart’ta ateşkes ilan etmesinin yankıları sürüyor.…