Taner Akçam: Siyasette zemin kayması

HDP, 1915 konusunda “komisyon kuracağız, o ne karar verirse kabul edeceğiz” siyasetini savunmaya başladı. Bu siyaset değişikliğinin iki önemli nedeni var gibi. Birincisi, HDP Tarihle Yüzleşme konusunu fazla düşünmüş değil ve Öcalan’ın Hakikat Komisyonu önerisini her derde deva zannediyor. İkincisi, HDP Tarihle Yüzleşme sorununu, Kürt ve Alevi meselesi gibi kendilerince önemli saydıkları konuların yan unsuru olarak ele alıyor.…

Prof. Taner Akçam: 1915’te Ermeni ayaklanmaları olduğu iddiası yalan

Ermeni katliamının üzerinden bir yüzyıl geçti. 24 Nisan yaklaşırken tartışmayı başlatan Papa Francis’in katliamı “genel olarak geçen yüzyılın ilk soykırımı olarak kabul edilen” ifadesi oldu. Papa Francis’in sözlerine Vatikan’dan “Alıntı bağlamında kullandı” düzeltmesi geldi ancak bu açıklama Francis’in bazı Türkiyeli siyasetçilerin hedefi haline gelmesine engel olmadı. Başbakan Ahmet Davutoğlu katliamla ilgili yaptığı taziye açıklamasında “Ermenilerin hatırasına sahip çıkmak tarihi ve insani görevimiz” dedi, ancak 1915’in kötü hatıralarını “soykırım” olarak niteleyenleri miting meydanlarında hedef aldı, Papa Francis’e İspanya’da 13.…

Taner Akçam: HDP ve soykırım

Yanılıyor olabilirim ama bana 30 Nisan tarihli CNN oturumunda Levent Gültekin’in sorusu da Demirtaş’ın cevabı da önceden düşünülmüş gibi geldi. HDP, “1915 soykırımdır” tezinin oy kaybettireceğini gördü ve geri adım atma ihtiyacı hissetti.

Bu ihtiyacın batı bölgelerinden çok Kürt bölgelerindeki hassasiyetlerden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Elimde hiçbir veri yok ama “HDP soykırım demekten vazgeçti; bir komisyon kuracaklarmış ve komisyon neye karar verirse o olacakmış” tezinin batıdan HDP’ye ekstra oy getireceğini pek zannetmiyorum.…

Taner Akçam: Ermeni Soykırımı ve siyaset

Selahattin Demirtaş’ın 30 Nisan’da CNN’de yaptığı bir görüşmede Ermeni Soykırımı konusunda söyledikleri önemliydi.

Levent Gültekin’in, “Siz direkt beyanname ile soykırımı tanıdınız… toplumun karşı çıktığı bir şeyi peşinen kabul etmek haksızlık olmaz mı demokrasi adına…”, biçimindeki sorusuna, “Hayır, peşinen kabul etmedik”, diye cevap verdi ve şu açıklamayı getirdi; “Bizler hakikatle ve geçmişle yüzleşme komisyonu kuracağız ve bu komisyonun çalışmasını destekleyeceğiz ve bu komisyonun yapacağı araştırmalar, incelemeler, özgürce yapacağı tartışmalar sonucunda tarihimizde yaşanmış soykırım, katliam ve benzeri uygulamalarla yüzleşme konusunda biz cesur olacağız dedik.

Taner Akçam: Obama’ya açık mektup: Çok büyük ayıp ettiniz!

24 Nisan’da soykırım kelimesini kullanmayarak, sadece Ermenileri hayalkırıklığına uğratmadınız, bu topraklara demokrasinin ve insan haklarına saygının egemen olmasını isteyen Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Türkiye insanına da çok büyük ayıp ettiniz.

Ama sorun aslında daha derinlerde; ortadaki bilerek oynadığınız bir komedi var ve ben bir Türk olarak bu komediden utanıyorum.

Her yıl 24 Nisan beyanlarınızın biz Türklerle alay etmek anlamına geldiğini biliyorsunuz değil mi?…

Taner Akçam: Eğer Amerika isterse!

24 Nisan yaklaşırken Papa Francis’in 1915’i soykırım olarak adlandırması ortalığı sadece dalgalandırmakla kalmadı, çıtayı epeyce de yükseltti. Bugüne kadar Türk hükümetlerinden korkarak kapı arkalarına saklanan Batılı devletlerin durumu zor.

Başta ABD, 1915 konusundaki politik kavgaya, isterlerse ‘nihai son’ verebilecek devletler, artık 1915’e niçin soykırım demeyeceklerini çok zor izah ederler.

Üç önemli devletten söz ediyorum: ABD, İngiltere ve ABD’nin tutumunu etkileme gücüne sahip olduğu için İsrail.…

Taner Akçam: Perinçek nefret ve kin yaymaktan ceza aldı

Perinçek’in, “1915 soykırım değildir” dediği için cezalandırıldığının zannedilmesinin nedeni, Avrupa’daki ırkçılık ve nefret suçu ile ilgili yasalar konusunun bilinmiyor olmasıdır. Konunun Fransa’da, Holokost’u inkâr etmenin suç sayıldığı 1990’da çıkartılan Gayssot yasası ile alakası yoktur.

Avrupa Birliği uzun yıllardır ırkçılık ve nefret suçlarını bir standarda kavuşturmaya çalışıyor. Uzun tartışmalardan sonra 2008’de konuya ilişkin bir çerçeve yasa hazırlandı.…

Taner Akçam: Bir trajedi olarak Perinçek davası

Perinçek ve Türk Hükümeti’nin AİHM’deki Perinçek davasını Türkiye’de pazarlayış tarzları ile mahkemede izledikleri savunma stratejisi arasında büyük bir uçurum var.

Bu uçurumdan hareketle, AİHM davasını bir komedi olarak yazmıştım.

Oysa aynı dava, benim gibi Hrant’ın öldürülmesiyle sarsılmış insanlar için bir trajedi olarak yazılmalıdır.

Perinçek, Ermenilere yönelik ırkçı kin ve nefret yaymak amacıyla kurulan ve bu doğrultuda faaliyetlerde bulunan Talat Paşa Komitesi’nin kurucusudur.…

Taner Akçam: Perinçek’i cami avlusundan almışlar!

Benim zamanımda hapiste çok sık kullanılan bir deyiş vardı; “Cami avlusundan alınmak”.

Her hapse düşen, hiçbir suç işlemediğini, masum olduğunu söylerdi (hâlâ da öyledir herhâlde). Mahkûmlar, biraz da bu durumla alay etmek için her yeni gelene, “biliyoruz seni de cami avlusundan aldılar ama sen gene de neyle suçlandığını bir anlat”, derlerdi.…

Taner Akçam: Saray soytarısı

Türk Dil Kurumu sözlüğünde, saray soytarısının anlamı üzerine bir şeyler ararken, T. Oflazoğlu’na ait, “Çirkin bir oyun bu. Soytarıların zaferinden tehlikeli sonuçlar çıkarıyorsunuz,” sözüne rastladım.

Arasam Doğu Perinçek’in, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) savunması üzerine söylenenleri bundan daha iyi özetleyecek başka bir cümle bulamazdım.

Neresinden başlasam ki?…