İHD’den 6/7 Eylül 1955 Sorusu: Yalnızca Bir Devlet Operasyonu mu?

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu yarın 63. yılını dolduracak olan 6/7 Eylül pogromuyla ilgili açıklama yaptı.

“6/7 Eylül 1955 kitlesel pogromu sırasında neler olduğunu bu ülkede resmi tarihi reddeden herkes artık biliyor” denilen açıklamada “Ellerinde Türk bayrakları, kamyonlarla taşınan kalabalık grupların başta Rumlar olmak üzere Yahudi, Ermeni, Müslüman olmayan yurttaşların ev ve işyerlerine saldırdığı, 40 kilometrekarelik bir alanda yaktığı, yıktığı, yağmaladığı, linç ettiği, tecavüz ettiği, öldürdüğü çok yazılıp çizildi” vurgusu yer aldı.…

Ragıp Zarakolu: Yitik kentler

Ragıp Zarakoluİç savaş ve soykırımların en çarpıcı görüntülerinden biri de ürkütücü kent yıkıntılarıdır ve hayalet kentlerdir.

Diyarbakır’da soykırımdan kısa bir süre önce Ermenilerin işyerlerinde yangın çıkmıştı. 1915’te yarım kalan yangın, 2015 sonbaharında, Tarihi Dikranikert’in yüzde 80’inin yerle bir olması ile tamamlanmış oldu!

Bugün eski Van kenti bir hayaletten ibaret. Bir bilim ve kültür merkezi olan Harput kentinden arta kalan da sadece bir hayalet.…

Paşaların hazin sonu, bazılarına ders olsun!

1919 yılında kurulan Divan-ı Harp mahkemelerinde haklarında idam kararı, ağır müebbet cezası verilen dönemin İttihat ve Terakki yönetici kadroları, çareyi yurt dışına kaçmakta buldular. Alman generallerin yardımı ile torpidoya gizlenerek İstanbul’dan kaçan İttihatçılar soluğu Berlin’de aldılar. En işlek ve lüks semtlerde dükkanlar açarak kendilerini kamufle etmeye çalıştılar. İsimlerini değiştirerek, kod isimler ile kimliklerini gizleyip, işledikleri insanlığa karşı suçlardan kurtulacaklarını zannettiler.…

Talat Ulusoy: İzmir’in Hafızası

13 Eylül 1922 günü, kurtarıldıktan üç gün sonra başlayan büyük yangın, altıncı gününde söner. İzmir de söner. Çok-kültürlü hayatı, çok renkli inanç dünyası, gelişen sanayi ve ticareti, birbirinden güzel binalarıyla, Akdeniz’in incisi İzmir biter.

Yangın günleri boyunca Afyon’dan bu yana sürülen Hıristiyan kadın, çocuk ve yaşlı, sayıları İzmir nüfusundan fazla insan, alevlerle deniz arasına sıkışıp kalır.…

Sait Çetinoğlu: Gayrimüslimlerin Kore İç Savaşı Serüveni

Sait Çetinoğlu25 Haziran 1950 Kore İç Savaşının başlangıcından 68 yıl,  28 Temmuz 1953 günlü ateşkesten bu yana 65 yıl geçti.

İç savaşın, Birleşmiş Milletlerce (ABD demek daha doğru) “komünizmin kapitalizme karşı savaşı” olarak ilan edilip üç yıl sürdürülen savaşın bitmesinin üzerinden 68 yıl sonra, taraflar arasındaki ilişkiler hızlı çekimde cereyan ediyor.

Bütün bunların başlaması ve başarılı bir şekilde yürütülmesi, Güney’in parlak kariyerli lideri Moon’un uzun erimli bir çalışmasının sonucu.

Ahmet Önal: İttihat Ve Terakki’nin Devamı, Kuvva-i Milliye Teşkilatı Sevdalısı: Nazım Hikmet Ran

Nazım Hikmet, İyi bir sevda şairidir.

Temas ettiği konular ise;

Başat olarak sosyalizm, komünizm sosuyla sunduğu kadınlar ve Kuvva-i Milliye ruhudur.

Ermeni, Pontus, Rum, Êzidî, Rêya Heqîyê ve Kürt Katliamlarını gördüğünde gözlerini sımsıkı kapatır.

Mustafa Kemal’in gözlerini ise “Çakmak çakmak’ anlatır.

Afrika’nın, Asya’nın halklarını sevip, üstüne kalem kalem mürekkep döker, tüketir.…

Serdar Korucu: Atamyanlar Konağı ve Mardin’de Acının Geçmişi

Mardin Bienali’nin dördüncüsü bu sene 4 Mayıs’ta başladı ve bir ay boyunca kapılarını açık tutacak. Eserlerin çoğuna ev sahipliği yapan yerse bugün “Alman Karargahı” olarak hatırlanan Mardinli Ermeni aile Atamyanların konağı.

Mardin’deki bir konak, 2012 yılının Kasım ayında Türkiye’nin gündemine geldi. Nedeni, bu eski konağın önüne yapılmış ve silueti bozan 3 katlı beton binanın yıkılmasıydı.…

Bedros Der Matossian: Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunda ‘Ermeni sermayesinin’ kaderi

Giriş

Genel olarak Osmanlı İmparatorluğu, özel olarak ise Ermeni Soykırımı üzerine tarih yazımında marjinal kalmış konulardan biri, 1. Dünya Savaşı sırasında ‘Ermeni sermayesinin’ başına ne geldiği meselesidir.* Osmanlı tarihçileri çoğu zaman Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’nda ekonomi alanında sarraf, banker, tüccar ve sanayici olarak ulaştıkları büyük başarıları vurgulamışlardır. Ancak bir bilim insanı ‘Ermeni sermayesinin’ İmparatorluktaki kaderini incelemeye veya sorgulamaya başladığında, hemen siyasi veya milliyetçi bir gündemi olduğundan şüphelenilir.…

Sait Çetinoğlu: 19 Mayıs/Tarihin İktidara Yedeklenmesi

 Milliyetçilik, bireylerin bir siyasi düzenin üyeleri arasında topluluk oluşu vurgulayan sembol ve inançlar dizisine mensubiyeti olarak psikolojik nitelikli  bir olguyu tanımlar[1]

20’li yılların başındaki İmparatorluktan Cumhuriyete geçişte,  eskiden de var olan, kendine ait bir devlete sahip olmaya ve onu idare etmeye alışkın olan askeri yönetici elit sınıf mensubu olan Kemalist kadrolar, eskiden de olduğu gibi, “Memluklar tipinde bir yönetici sınıf olarak,”[2] yönetenlerin huzuru sağladığı, yönetilenlerin artık üreterek, yönetenlerin bekasını yükümlendiği[3], kendini idare eden fakat yaptırım gücü olmayan zayıf sınıfların üzerine oturmuştur.…

Ragıp Zarakolu: 1908 Anayasal Devrimi sonrası İstanbul

Ragıp Zarakolu2014 yılından beri üzerinde çalıştığımız Trabzonlu Hayr Simon Yeremyan’ın “Gostantnubolis/ Konstantaniyye” adlı kitabı, “İstanbul İzlenimleri” başlığı ile nihayet çıktı. Bunun için çok mutluyum. Ermeni aydınlanmasında Mıhitaristlerin çok önemli bir yeri vardır. Sivaslı Mıkhitar 1727’de Venedik’teki Sen Lazzaro adasına yerleşecek ve burayı çok önemli bir kültür merkezine dönüştürecekti. Bu kitabın yazarı da, 1908 Meşrutiyet Devriminden sonra bir çok kez İstanbul’a gelecek ve izenimlerini yazacaktı.…