Alin Ozinian: Matosyan Matbaası: Cumhuriyet’in Emval-i Metruke mirası

Türkiye’de ‘Ermeni’ algısı her ne kadar İttihatçı refleksler, resmi tarih anlayışı, hatta dış-iç mihraklar sendromu çerçevesinde gelişse de, bu topraklarda yaşayan istisnasız herkesin duymuş olduğu bir Ermeni hikayesi vardır…

Hükümetler üstü bir devlet ajandasına sıkışan “sözde soykırım” ya da “diaspora saçmaları” resmi tezi sebebiyle 1915, sürekli “vatana ihanet eden Ermenilerin sürülmesi” gibi etnik bir mesele olarak tanıtılsa da, bu proje, anlatılanın aksine Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik zaferidir.…

Alin Ozinian: İnkarın 50 Tonu

Geçtiğimiz haftalarda, ABD Senatosu 1915 olaylarını Ermeni Soykırımı olarak tanıyan tasarıyı oy birliğiyle kabul etti. Öncesinde Soykırım tasarısı ABD Temsilciler Meclisi’nde de kabul edilirken, Türkiye en azından tasarının Senato’da kabul etmeyeceğini düşünmüştü. Olmadı.

ABD Ermenilerinin uzun süredir hedefledikleri ve hayatlarının anlamı haline getirdikleri siyasi hamle Türkiye’nin dış politikada yaptığı büyük ve yoğun hataların da yardımıyla hayata geçirildi.…

Alin Ozinian: Milliyetçi avukatlar ve yeni Tehcir Planları

Hrant Dink, 2000’li yılların başlarında Türkiye’deki siyasi değişim ve AB entegrasyon sürecinden ümitli olduğu dönemde, yabancı parlamentolarda Ermeni Soykırım yasa tasarıları geçtiği zaman, bu meselenin çözülmesi gereken doğru yerin soykırımın yaşandığı topraklar ve TBMM olduğunu söylerdi.

Dink Türkiye’nin değişip kendi sorununu kendi çözecek duruma gelebileceği konusunda ümitliydi.

Bugün geldiğimiz nokta o yıllardan çok farklı.…

Alin Ozinian: Yahudileşmek

Aşırı gösterişli bir mevlit videosunun sosyal medyada gündem olmasıyla birçok konu tartışılmaya başlandı. Benim aralarında en sevdiğim “Yahudileşme” konusu oldu.

Mevlidin zevksizliği, lükslüğü ve dindarlığın mütevazılığı ile çelişmesi İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan başta olmak üzere birçok tanınan ve tanınmayan ismin ezelden beri besledikleri Yahudi nefretini yaymaları için yeni bir fırsat oldu.…

Alin Ozinian: Ermeni toplumu Patrik seçimlerinde ne yapacak?

Geçen haftalarda Türkiyeli Ermenilerin Patrik seçim süreçlerini ve içinde bulundukları çıkmazları yazmıştım. Patrik Mutafyan 2008 yılında bitkisel hayata girdikten sonra, yeni seçim yapılamamış, 2010 yılında “Patrik Genel Vekili” olarak Başepiskopos Aram Ateşyan tabir yerinde ise devlet tarafından “atanmıştı”.

Tüm yeni seçim istekleri bir şekilde reddedilmiş ama Mutafyan’ın ölümünün ardından vekillik otomatik olarak düştüğünden seçimlerin önü kesin olarak açılmıştı.…

Alin Ozinian: Türkiye’de tarih tarihçilere bırakılır mı?

“1915’de Ermenilere uygulanan zoraki göç ve katliamların bir imha hareketine dönüşmesi dünyada otuzdan fazla ülkede soykırım olarak adlandırılıyor.

Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye askeri harekâtından hemen sonra ABD yıllarca önüne gelen soykırım tasarısını hızla oylayıp onayladı. Bu gelişmenin ardından, Ankara “en rasyonel” teklifini tekrarlamakla yetiniyor: “Tarihi tarihçilere bırakalım, bizim arşivlerimiz açık, kimse Türklere soykırımcı diyemez.”…

Alin Ozinian: ABD’nin Ermeni Soykırımı tasarısını okuyamayan ‘Talatlar’

Kaderin cilvesine bakın, ABD Temsilciler Meclisi 29 Ekim günü, 405 evet 11 hayır oyuyla neredeyse konsensüs denebilecek ezici bir çoğunlukla Ermeni Soykırımı’nı tanıma ve anma kararı aldı. ABD’den bir çok kişi ile konuştum, bu tarihin özellikle seçilip seçilmediğini anlamaya çalıştım. Hepsi tesadüf dedi.

Kainatta tesadüfe tesadüf edilmemiş olduğuna inananlardan olarak, Ermeni Soykırımı ve soykırımın inkarı üzerine kurulu bir Cumhuriyet’in kaçınılmaz alın yazısı gibi geliyor bu yaşananlar.…

Alin Ozinian: “Yerli ve Milli Ermeni Patriği” seçilse ne olur, seçilmese ne olur!

Ermeni cemaatinin yaklaşık 12 yıldır Patrik’i yok. Tam 12 yıl.

Başpiskopos Mutafyan, 2008 yılında bitkisel hayata girdi. Adli Tıp tarafından da onaylanan “görevlerini yerine getiremez” teşhisi ardından Ermeni cemaati çok istediği ve kanunen de uygun olduğu halde skandal sayılabilecek şekilde yeni bir patrik seçemedi. Sancılı süreci “Ermeniler yeni patrik seçebilir mi?”…

Alin Ozinian: Kürdofobik devletin, Kürdofobik basını

İktidar ve muhalefete ele ele vermiş, içlerinden atamadıkları “egemenlik duygusu” ile savaşı selamlıyorlar. Ne işe giriştiklerinin ve neyi desteklediklerinin farkındalar ama hamurları böyle; tarihle yüzleşemiyorlar, Kürtler ile huzurla yaşamak için gerekli düşünce değişikliğini kabullenemiyorlar. Değişememeleri sadece kendilerine değil, insanlığa, dünyaya zarar ne yazık ki…

Çok büyük sıkıntı yaratmıyor fakat bu yaşananlar ülkede çünkü milli bir mutabakat var!…

Alin Ozinian: 6-7 Eylül Pogromu ve Memleketim

Bu yılın bahar aylarında yine ve yeniden Herkül Milas ile sohbet etme şansım oldu Atina’da. Şans Herkül beyle sohbet edebilmek, eşi ile de. Bir evlilikte eşler arası bu denli uyuma, bu kadar ahenke çok az rastlanır.

Düşünce ve ifade özgürlüğüne sonuna kadar inanan, kendinden farklıyı anlayabilen, anlamakla kalmayıp haklarını sonuna dek savunan, başta kendi olmak üzere herkesi, her şeyi sorgulayabilen, milliyetçiliğin ve ırkçılığın her türüne karşı çıkan, en gizli ayrımcılığın bile kokusunu alan, vicdan sahibi, gerçek bir düşünür Herkül Milas.…