Sivas’ı Madımak katliamıyla hatırlıyor bugünkü kuşaklar, Aleviler ve Sünniler arasındaki gerilimle… Oysa Sivas’ın tarihi bir zamanlar bu toprakların çok daha zengin bir insan kaynağına ev sahipliği yaptığına tanıklık ediyor. Yalnızca yüz yıl önce, Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden, bugünkü Sivas iliyle hemen hemen aynı yerleşim yerlerini kapsayan Sivas Sancağı, Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden biriydi.…
Kategori: Tarih
Zakarya Mildanoğlu / Emre Can Dağlıoğlu: Osmanlı Ermenilerini birleştiren yayın: Patrik Khrimyan’ın Ardzvi Vaspuragan gazetesi
1869-1873 yılları arasında İstanbul Patriği olarak görev yapan ve 19. yüzyıl boyunca siyaseten çok önemli sorumluluklar üstlenen Mıgırdiç Khrimyan’ın Ermeni tarihinde en çok iz bırakan çalışmalarından birisi de 1855-1864 yılları arasında çıkardığı Ardzvi Vaspuragan (Van Kartalı) gazetesi. Gazetenin öyküsünü ve ele aldığı konuları, Houshamadyan sitesinde yayımlanan konuyla ilgili makalesinden derledik.
Dünyada milliyetçiliğin yayıldığı ve ulusların devletleşme sürecine girdiği 19.…
Osmanlı Romanında Gayrimüslim Kadınlar
XIX. yüzyıl sonlarında Batılı kadınlar, Osmanlı hayatının her an rastlanan bir parçası değildirler. Bu yüzden aşk ve şehvet konularında onların yerini sık sık Osmanlı gayrimüslim kadınlar alır. Bunlar Osmanlı romanına örnek bir aşk öznesi olmaktan çok, Batı ahlaki çöküntüsünün uzantısı, şehvet nesneleri olarak sokulmuşlardır. Özel durumlarda (Ahmet Mithat Efendi’nin Henüz Onyedi Yaşında’ sında olduğu gibi), genç bir Rum kızıyla genç bir Müslüman erkek arasında temiz bir aşk doğunca da, bunun önüne dini engeller çıkar.…
Nalan Temeltaş: Artin’in kürk mantosunun ederi kaç nesil?!
Kimi zaman bir gülümseyiş, içtenliğiyle ferahlatır. Bazense bir sözcük, bir cümle ya da bir kitap oldukça oylumlu bir kederi; bugüne değin hiç yaşamamış olduğunuza sizi inandırarak üstelik, ortaya çıkarır. Gittikçe su yüzüne çıkan farkındalıkla artık hissettiğiniz acıya yalnızca kalbiniz değil aklınız da katılacaktır. İşte araştırmacı yazar Ali Sait Çetinoğlu’nun Varlık Vergisi namlı kitabı ile karşılaştığınızda böyle hissetmeniz olası.…
Sait Çetinoğlu: İzmir 1922: Hıristiyan Hayatı O Gün İzmir İskelesinde Çok Ucuzdu. Sonrasında da!
Majorie Housepian Dobkin’in, Bir Kentin Yıkılması, 1922 İzmir’i adlı incelemesi 1922 yılı İzmir’ine odaklanmasına karşın geniş Osmanlı coğrafyasındaki Hıristiyan unsurlarının dalga dalga saldırılarla sistemli bir şekilde yok edilmesi ve kadim topraklarından kazınma tarihinin bir özetidir. O sadece 1922 İzmir’ini resmetmez o günleri naklettiği gibi, sonrasındaki olayları çeşitli kaynaklardan aktararak okuyucularla paylaşır.…
Sarkis Seropyan: Efsanelerin harman yeri, dağlar ülkesi Dersim
Nerede yaşarsa yaşasınlar, Dersim’i orada da yaşatan bu insanları besleyen zengin bir kültür ve söylence kültürü var. Yazık ki bu tarihe, bu toprakların farklı uygarlıklarına gereken özen hiçbir zaman gösterilmedi. Son olarak Dersim yakınlarındaki Mazgirt’te yer alan eski Ermeni mezarlık alanının üzerine yapılan su yolu bu gerçeği bir kez daha anımsattı.…
Maxime K. Yevadyan: Ermeni Kahvesi
Kahvenin kökeni
Her şeyden önce bilmemiz gerekir: kimilerinin gücüne gitse de, kahveyi Ermenilerin icat etmediği belli; hem zaten Türklerin de buldukları bir şey değil. Bitkinin geldiği yer Etiyopya. Ermenistan’dan (295) birkaç yıl sonra, 350’lere doğru Hıristiyanlığı kabul eden bu kadim imparatorlukta kahve tüketimi gerçek bir kutsal törenselliğe sahiptir. Bu ülkede kahve, boş yere ve hiçbir zaman hazırlığını dualar ve kutsal davranışlarla süslemeksizin içilmez; telvesi sayesinde, içimden sonra sıra kehanet meclislerine gelirdi.…
TAMER ÇİLİNGİR: KÜRTLER, UTANILACAK BİR TARİHLE ÖVÜNMEMELİDİR
Kürt ulusunun, cumhuriyetle birlikte egemenler tarafından maruz kaldığı uygulama inkar ve imhadır. Her fırsatta iktidarın ’’barış sürecine’’ denk düşmeyen uygulamalarını eleştirirken, ’’Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda birlikte savaştık’’ vurgusu yapılarak, uğradıkları büyük haksızlık dile getirilirken yapılan hesaplaşma yanlış ve eksiklikler içeriyor.
Kürtler bu hesaplaşmayı yaparken, İttihat ve Terakki’nin uygulamalarını, ’’Kurtuluş Savaşı’’ yalanını da, resmi tarihi de teşhir etmelidirler.…
HOVSEP HAYRENİ: SEYİT RIZA VE DERSİM DOSYASINDAKİ BAZI AYRINTILAR ÜZERİNE
1937-38 Dersim jenosidi artık bütün boyutlarıyla tartışılırken, Seyit Rıza’nın idamıyla ilgili karanlıkta kalan yönler de sorgulama konusu oluyor.
Bunlardan birisi Seyit Rıza’nın yaşının gerçekte ne olduğu ve kanunen belirli hangi yaş haddine rağmen nasıl idama götürüldüğüdür. Bir diğeri idamların ve mezarsız bırakma olayının tam o gece Elazığ’a gelen Atatürk’le ilişkisi, onun iradesinin rolü meselesidir.…
KARİN KARAKAŞLI: Suphi, Ethem, Paramaz, On Beşler, Yirmiler
Yıldız’ın gözlerine bakıyorum. Dalıp gittiği, bir kendi bildiği boşlukta Nejat’la geçirilmiş zamanlardan akıyor o anda; o dostunu, Nejat’ını kaybetti. Acısı çok taze. Kadıköy duvarlarında da bu kaybın toplumsal karşılığı, duvar yazılarıyla yer alıyor o sabah: “Paramaz Kızılbaş ‘Suphi Nejat Ağırnaslı’ Kobane direnişinin kızıl neferidir.”
İsimler çok şey anlatır. Bunu en iyi, kendisini kendi seçtiği isimle doğuran Yıldız bilir.…