BİTLİS SANCAĞI

HAYATTA KALAN AVET GASPARYAN’IN, BİTLİS SANCAĞININ MOT- KAN KAZASINDAKİ KAŞAKH KÖYÜ KATLİAMIYLA İLGİLİ TANIKLIĞI

22 Ağustos 1916, İlan-Çalan

Bitlis’in Motkan kazasına bağlı Kaşakh köyünden Avetis Gasparyan’ın kendi köyleriyle ilgili aktardığı bilgiler:

Köyün eski durumu: – Avrupa savaşından önce Kaşakh köyünde, 30 [hane] Ermeni nüfusu vardı. Köyün 1.500 koyunu, 1.000 büyükbaşı, 50 kutanı, 2 su değirmeni, 100 sabanı vardı. Her hane ortalama bir hesapla 35 kişiden meydana geliyordu. Köydeki Surb Hakob Kilisesi eskiydi, pa­pazı Ter Sargis son olaylarda öldürüldü. Kilisenin mal varlığı (eşya vs.) 200 Osmanlı altını kadardı. Köyün çocukları, kendi köylerinin iki saat uzağında bulunan Kındzu köyündeki okula giderdi. Kaşakh, yılda 5.000 hal var buğday ve arpa, 5.000 araba saman üretirdi.

Köyün içinde ve çevresinde 10.000 söğüt ve kavak ağacı vardı.

Köyün mevcut durumu: – Köy şimdi tamamen yıkılmış ve viran hal­dedir; evler yıkılmış ve yakılmıştır.

Kaşakh’m içinde 366 pınar var.

Savaş ilanı ve seferberlik: – Savaş ilan edilmesinden hemen sonra Türkiye seferberlik uygulamasına geçti. Bir gece köy zaptiyeler tarafın­dan kuşatılır ve 76 erkeği tutup Tatvan’a, oradan Bitlis’e ve sonra Erzu­rum’a götürürler. Bu 76 erkekten sadece 10 kişi kurtulabildi, kalanlar ise bugüne kadar kayıptır ve akıbetleri belirsizdir.

Köylüler, arabaları ve hayvanlarıyla zorunlu (olam) çalışma gerçek­leştiriyordu; Erzurum’a gitmek, yol yapımında çalışmak vs.

Zorunlu çalışmaya götürülen bu adamların büyük bir kısmı kayboldu veya ağır çalışma şartlarına dayanamayarak öldü.

Hükümet, savaş vergisi olarak köyden 100 koyun, 20 büyükbaş, 50 halvar buğday, arpa, 20 put yağ, 200 araba saman, 100 araba kesmik, 1.200 çift çarık, eldiven, çorap, 2.000 tavuk, 200 çift kaşık aldı.

Köyün katliamı: – 1915 Mayıs ortalarında, Vaspurakan (Van bölge­si), Rus ordusu tarafından ele geçirildiğinde, Türk zaptiyeler ve Kürtler (500 kişi), Hacı Reşit, Farho ve Khılo-Cando ağaların liderliğinde, gece vakti köyü kuşatır. Sabahleyin, köyün tüm erkeklerini -250 kişi- toplar ve “Ruslar yaklaşıyor, Ermenilerin ayaklanacağından şüpheleniyoruz, bu yüzden sizi götürüp, tutacağız”, derler. Erkekleri üç gruba ayırarak, Ormız Vadisi (köyün yakınında), Kanaç Ağbür (Yeşilpınar) ve Sesar’a götü­rüp, hepsini katlederler. Köyden sadece 10 kişi kurtulur: Avag Minasyan, Astur Poğosyan, Avetis Gasparyan, Elo Şahenyan, Grigor Markosyan, Luso Vardanyan, Movses Minasyan, Martiros Haroyan, Davo Haroyan ve Hove Markosyan.

Erkekleri götürülüp katledilince, Kürtler ve Türkler köye doluşur, güzel kadınlar, kızlar ve gençlere tecavüz eder, koyunları ve büyükbaş hayvanları çalarlar ve taşınabilecek tüm malları yağmalarlar.

Kadın ve çocuklar dehşet içinde Bitlis’e gider ve valinin evinin önü­ne doluşurlar. Vali, penceresinden bakar ve kudurmuş bir şekilde, “Bu köpekleri toplayıp iç bölgelere sürün”, diye bağırır. Zaptiyeler, kadın ve çocukları gruplar halinde toplayıp, iç kısımdaki köylere doğru yola çıka­rır. Yolda her türlü şiddeti uygularlar. İç bölgelere götürür (Siirt tarafları), bir kısmını katleder, nehre atar, güzelleri ise İslâmlaştırırlar. 1.500 kişilik köyden şimdi sadece 10 erkek ve 5 kadın kurtulmuş olup, Ecmiadsin böl­gesinde yaşamaktadır. Bu 15 kişi, Müslümanlaştıklarından dolayı Kürtler tarafından götürülerek kurtulur. Ruslar Bitlis’e yaklaştığında, Ermenilerin İslamlığından şüphelenen Kürtler, Ermenileri katletmek ister, fakat Ermeniler kaçıp Ruslara sığınmaya muvaffak olur ve 1915 Temmuz ayın­da Ruslar ricat ettiğinde, bu insanlar da onlarla birlikte Kafkasya’ya gelir.

Yazılanları, anlattıklarıma uygun buluyorum ve benim adıma, Hayk Acemyan’ın imzalamasına izin veriyorum.

Hayk Acemyan (Vanlı)

EMA, Jon 227, liste 1, dosya 444, yapraklar 5-7 arka yüzü, orijinal, el yazısı.