6-7 Eylül pogromuna dair tüm tanıklıkların ortak noktası, korkudur. Yüz bin insanın seferber olduğu o gecede yaşanan saldırılara, yağma, cinayet, yaralama, tecavüz ve tacizlere dair korku. Hiç de masum sayılamayacak nedenlerle adı “olaylara” çıkarılmış 6-7 Eylül pogromu, Cumhuriyet devrinde yaşanmış en kitlesel ve en büyük kolektif linç eylemlerinden biri olduğundan bunda şaşacak şey yok elbette.…
Etiket: Rumlar
Foti Benlisoy: 6-7 Eylül: Kendi Toprağında Rehine Olmak
6/7 Eylül 1955 olaylarının üzerinden yarım asır geçti. Hadiselerin yıldönümünde bu konuya değinmek de yavaş yavaş bir gelenek halini almaya başladı. Hafıza-i beşerin balık hafızası ile rekabet halinde olduğu ülkemizde bu sevindirici bir durum elbette. Fakat her “geleneğin” yarattığı yeknesaklıktan biraz olsun kaçınabilmek amacıyla bu yazı, olayların tam bir tarihsel dökümünü vermeyi hedeflemiyor; meselenin bazı yönleri etrafında kimi düşünceleri ele alıyor.…
Hovsep Hayreni: Hristiyan Halkları Yok Etmenin Son Halkası PONTOS RUM SOYKIRIMI Türkiye’de Tarihle Yüzleşmenin En Netameli Konusu
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu önceleyen 30 yılın (1894-1923) tarihi, bu toprakların kadim yerlileri olan Hristiyan halkların birbiri ardına yok edilmelerinin tarihidir. Bunun zirve noktasını oluşturan 1915 soykırımı, devletin bütün inkar çabalarına rağmen artık dünyaca tanınan bir gerçeklik olarak Türkiye’de de sorgulanıyor. Ama özellikle bu sürecin son halkası (1919’dan 1923’e) halen dokunulması daha zorlu bir tabu olarak kalıyor.…
Meline Anumyan: Gevorg Vardanyan’ın “Osmanlı İmparatorluğu’nda Yunan nüfusu ve Küçük Asya felaketi (1914-1923)” kitabı
Jön Türklerin ve Kemalistlerin soykırımcı siyaseti Ermenilerin haricinde, diğer Hıristiyan halklar, özellikle de Yunanlılar ve Süryanilere yönelik tezahür etmiştir. Jön Türkler ve onların varisleri olan Kemalistlerin Ermeni katli siyaseti ile ilgili genel bir fikir edinme imkânı sağlayacak olan, Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Kemalist Türkiye’de Yunanlılar ile Süryanilerin imha edilme siyasetinin incelenmesi, modern soykırım ve özellikle de Ermeni Soykırımı araştırmaları açısından önem kazanmaktadır.…
Konstantinos A. Vakalopoulos: Doğu Trakya Rumlarına yönelik sürgün ve soykırım (1908-1922)
1- Osmanlı İmparatorluğu’nda ezilen Rumların dramı, 1908’deki Jön Türk Devrimi ile 1922 sonlarında Lozan Konferansı’ndaki mübadele kararı yılları arasında yaşandı.
Gerçi değişik biçimlerde de olsa daha önceleri de imha ve kökünü kazıma planları oldu. İlk önce Doğu Trakya’dan başlayan sürgünler, Osmanlı hakimiyeti altındaki Rumların sonunun başlangıcı oldu. Doğu Trakya Rumlarına ilk önce 1912 ve 1913’teki Bulgar-Türk savaşının sonuçları yansıdı.…
Sait Çetinoğlu: Savaşı Kaybetmeden Yenilgiye Uğrayanların Trajik Tarihine Dair
“…Rum komünistlerinin, sınıf benliğini idrak etmiş Rum işçilerinin vazifesi, arkadaşlarını aydınlatmak, onlara hakiki dost ve düşmanlarını, belli kurtuluş yolunu göstermektir. Memnun olmalıyız ki, bu arkadaşlarımız, hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da, bu vazifelerini muvaffakiyetle yapmaktadırlar. Bugün hiç kimsenin inkar edemeyeceği, bir hakikattir ki, Yunan işçisi ordularının bozgunluğunun hakiki, sebeplerinden birisi, Yunan Komünist arkadaşlarımızın Yunan ordusu içinde harp aleyhinde yaptıkları propagandadır… Emin olunuz ki, Türk işçi yoldaşlar, Türk ve Müslüman olmayan bu Yunan Komünistlerinin Türk işçilerine,fakir halkına, Harb-i Umumî içinde, zavallı halka ekmek yerine çamur yedirerek karınlarını ve kasalarını şişiren Türk ve Müslüman tüccar mebuslardan ve bütün harp zenginlerinden ve ordu müteahhitlerinden elbet daha çok faydası dokunmuştur…”[i]
Kanal D televizyon kanalında Vatanım Sensin başlıklı dizi halinde yayınlanan Türk –Yunan savaşının işlendiği ve hayli yüksek bir reytinge ulaşan, hatta okullarda çocuklara ödev olarak verilen dizi Türk –Yunan savaşını tekrar gündeme taşımıştır.…