Sarkis Hatspanian: 6-7 Eylül: Manevi değerlerle imtahan tarihidir !

1915’in yüzyılı 2015’te gerçekleşmeyen yüzleşmenin sonbaharına gelinceye dek kendi anavatanından edilen Ermeni halkının yüz yıldan beri tek başına ve eşsiz bir onurla taşıdığı soykırım acısına 365 günlük yılın sadece “senede bir günü” ortak olma girişiminde bulunan kesimlerden sayısı iki elin parmaklarıyla sayılır adam gibi adam olan insanlar dışında, içlerinde Facebook sanal dünyasında en azından “beğen”, en fazla da “paylaş” düğmesine basmayı çok büyük bir insani görev ve marifet sayıp, ‘manevi’ bir doyuma ulaşmayı dener havalarında kendi kendini avutan “dostlar alışverişte görsün” takımından bile insanî bir jest olarak umularak beklenen, belki bir çocuk saflığıyla fazlasıyla ihtiyacî olan gür bir ses ve nefesin bugün itibarıyla duyulmadığı ve bu gidişle duyulmayacağı da herkes için aşikârken artık, bir başka vahşice işlenen katliamın, 6-7 Eylül pogromunun 60.…

Sarkis Hatspanian: BU NASIL İSTANBUL, ZİNDAN İÇİNDE!

8 yıl önce alçakça katledilen değerli insanımız Hrant Dink’in mezarında kemiklerini sızlatma pahasına Kamp Armen arazisine el koyan kişi “1 ay bekleriz, çözüm bulunmazsa yıkacağız” lütfunda bulunmuşken, “100 senedir derdine çözüm arayan Ermeniler “T.C.”-yi başınıza yıktı mı peki ?” sorusunu güncelleştirmenin de zamanıdır.

“Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir” (Platon)

Sarkis Hatspanian Kamp Armen“Bu nasıl İstanbul zindan içinde, 
Kayboluverdi gecem gündüzüm,
Bu nasıl İstanbul zindan içinde
Bavo, bave…” 

Günlerdir, söz ve müziği 1915 Van yetimi soydaşımız Ruhi Su’ya ait olan “Bu nasıl İstanbul ?”

Sarkis Hatspanian: İNSANLIK DÜŞMANI FAŞİZMİN 70 YIL ÖNCEKİ YENİLGİSİNDE BATI ERMENİSTAN GERÇEĞİNİN YADSINMAZ ROLÜNE DAİR !

“Van’ı, Muş’u, Erzurum’u kurtarma işine önce şu insanlığın başına musallat olan faşizmini Berlin’i kurtarmakla başlayalım, ardı nasılsa gelir !” General Nver Safarian

Birinci Dünya Savaşı’nı fırsat bilen İttihat ve Terakki hükümetinin Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yaşayan Ermenileri soykırıma uğratmasıyla kadim Ermenistan topraklarının % 90’ı da işgal edilmişti. Soykırımdan mucizeyle kurtulabilmiş bu insanların felaket yıllarının hemen akabinde 1918-1920 yıllarında Doğu Ermenistan’da kısmen varedilen Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’ni kurabilmiş olmaları tarihin bir başka mucizesiydi.…

Sarkis Hatspanian: Nereye HDP nereye?

Sarkis HatspanianBu yazının okuru, daha doğrusu yazılanlar hakkında düşünmesi gereken kesim insanlarının kendilerini HDP ve/ya ona yakın duran çevrelere ait hisseden kesim olmasını istediğimi peşinen bildirmek istiyorum. Bunun önemli nedenlerinden biri, 7 haziran 2015 TBMM seçimlerine bu partiden aday adaylığını ilân etmiş Ermenilerden bir kısmını şahsen, diğer kısmını ise gıyaben tanıyor oluşumdan kaynaklanmaktadır.…

Sarkis Hatspanian: SENİ AFFETMİYEM ULAN!

“İnsanların haksız yere çektikleri acılara şahitlik edenler, şahit oldukları acıların utançlarını da taşırlar”  (J.M. COETZEE)

1963-1978 yılları arasında

Dikranagert Surp Giragos

Ermeni Kilisesi

papazlığı döneminde

halkının ruhani çobanı

olmayı başarabilmiş

temiz yürekli BÜYÜK insan

DER GİRAGOSun kutsal anısına!

Yıl 1980, Garbis aylardan beri polisler tarafından arandığını bildiği halde memleketinden, Khençepek’ten (1) uzaklara düşmeye niyetli değildi.…

Sarkis Hatspanian: HRANT DİNK: “GELİN 100’LEŞELİM!”

Hrant DinkHrant’ın katlinden 8 sene geçti. Çocukluk yıllarından tanıdığım ve aynı okul sıralarını paylaştığım Musadağlı Hergelian Vartkes’in 2008’den itibaren yarattığı “. sene oldu, ne oldu?” mesajlı paylaşımlar süreğene dönüşmüş göründüklerinden yürekler yakmaya devam ediyor ! Son günlerde sosyal medyadaki forum, yazışma, yorum ve enva-i türden paylaşımlar arasında soydaşlarımızdan birinin sadece 19 gün evvel girdiğimiz 2015’e Vartkesvari bir atıfta bulunarak “100 sene oldu, ne oldu ?”

Sarkis Hatspanian: «SINIRLI BİR YAŞAMI, SINIRSIZ BİR DAVAYA ADAYAN» BİR DEVRİMCİ: ARMENAK BAKIRCIYAN

«T.C.» solunun 1968 öncesinden-sonrasına faşist ‘devlet’ güçlerince tutuklanarak, işkence edilerek, asılarak, kurulan hain pusularda veya çatışmalarda kurşunlanarak katledilmiş, isimleri A’dan Z’ye alfabede varolan tüm harflerle ve hatta onların değişik kombinasyonlarından da çok fazla olduğunu bildiğim adlarıyla, ilerici, devrimci, demokrat her türden politik hareketin önder kadrolarının ölümsüzleştiği günlerin fetişizme varan söylemlerle anılan etkinlikler ortamının yabancısı olmadığımdan, yitirilen o değerli insanların otobiyografilerinin hemen her anını da neredeyse ezbere bilen bir neslin evladıyım.…

Sarkis Hatspanian: Dersim Gizemi

HatspanianSon yılların toplumsal yaşam gündemine göz atacak olursak, onun belirlenmesinde önemli rol oynayan faktörlerden birinin çevremizdeki birçok halktan tarihsel gerçeklerle yüzleşme ihtiyacı duyan insanlarının etnik ve inanç kimliği arayışlarına endeksli olduğunu görürüz. Bu gündemin günümüzde ilk olmasa da akılalmaz bir tırmanışla, hem de kalıcı olmak üzere üst sıralara yerleşmesi ihtiyacına temel teşkil eden ve kendini ortak bir söylemle genelde DERSİMLİ adlandıran insan sayısındaki artışın reddedilmez bir gerçek olduğunun farkındayız.…

Sarkis Hatspanian: TKP-ML / TİKKO’NUN EFSANEVİ KOMUTANLARINDAN ERMENİ HALKININ DEVRİMCİ YİĞİDİ ARMENAK BAKIRCIYAN’I DÜNYAYA GETİREN MERYEM ANA EVLADINA KAVUŞTU SONUNDA!

Meryem ana yola cikti !Ermenilerde neredeyse kader anlamını taşıyan gerçekliğe istinaden; bir yerde doğulur, başka bir yerde yaşanır ve bambaşka bir yerde ölünür. Bu olgu, acılı tarihimizin şimdiye dek yaşamayı sürdürenlerince “Ne yapalım, alınyazımız böyle yazılmış işte !” sözleriyle hayatımızın en ayrılmaz gerçekliği olarak bir ömür boyu omuzumuzda taşınan ağır yükün de en kısa anlatılışıdır yani !……

Sarkis Hatspanian: 75 YIL SONRA MEMLEKETİNİN SUYUNU İÇEN ATIK KÖYLÜ MADTEOS ARTİNİAN BİN YAŞASIN!

75-YIL-SONRA-MEMLEKETININ-SMayıs ayı ortalarında İstanbul’dan hemşehrim, soydaşım, dostum Nıvart Bakırcıyan yıllardır öz evladından öğrenmeye çalıştığı Ermenicesini geliştirmek amacıyla birkaç haftalığına Yerevan’a gelmişti. O günlerden birinde davetlisi olduğumuz bir televizyon programında Nıvart, doğup-büyüdüğüm Alexandrette-İskenderun’un 1939’a dek Ermenilerle meskûn Beylan köyünün harabe halindeki Ermeni kilisesinin çan kulesiyle ilgili çocukluğundan beri aklından hiç çıkmayan acı bir anısını anlattı.…