Taner Akçam: Obama’ya açık mektup: Çok büyük ayıp ettiniz!

24 Nisan’da soykırım kelimesini kullanmayarak, sadece Ermenileri hayalkırıklığına uğratmadınız, bu topraklara demokrasinin ve insan haklarına saygının egemen olmasını isteyen Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Türkiye insanına da çok büyük ayıp ettiniz.

Ama sorun aslında daha derinlerde; ortadaki bilerek oynadığınız bir komedi var ve ben bir Türk olarak bu komediden utanıyorum.

Her yıl 24 Nisan beyanlarınızın biz Türklerle alay etmek anlamına geldiğini biliyorsunuz değil mi?…

Ümit Kardaş: Rafael Lemkin ve soykırım

Ümit KardaşRuanda Uluslararası Ceza Mahkemesi kararında “suçların suçu” olarak tanımlanan “soykırım” kelimesini ilk ortaya atan kişi Polonyalı Yahudi bir avukat olan Rafael Lemkin’di. Lemkin, 1948’te uluslararası bir suç hâline getirilen Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi’nin kabul edilmesini öneren ve bu konuda yoğun girişimlerde bulunan bir hukukçuydu.…

Sait Çetinoğlu: Ermenilerin Zorla Müslümanlaştırılması

Sait ÇetinoğluTürkiyeli akademisyen Taner Akçam’ın mevcudu bulunmayan Ermeni Sorununun/Soykırımının genel fotoğrafının çekildiği, başucu kitabı: İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu çalışmasının 3. Baskısı ileErmenilerin zorla Müslümanlaştırılması- Sessizlik, İnkar ve Asimilasyonbaşlıklı yeni çalışması arka arkaya okurlarıyla buluştu.

Bir başucu kitabı olan İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu çalışması, genele odaklanarak Sorunun baştan sona ayrıntılı incelenmesini kapsar.…

Eren Keskin: Soykırım ve resmi tarih…

Yüzyılın en büyük suçunun 100’cü yıldönümündeyiz.

1915 soykırımını gerçekleştiren Türk-İslam Sentezci İttihatçı resmi ideolojiye inananlar tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu büyük suçu hala kabullenmiyor.

Söz konusu olan resmi ideoloji, coğrafyamızda yaşayan kimlikleri öylesine belirlemiş ki, sağcısıyla solucusuyla herkes aynı kaynaktan beslenmiş.

Ve hiç, “yan çizmeye” gerek yok.

Bu soykırım suçuna tüm toplum da ortak olmuş.…

Sedat Yılmaz: Soykırımın 100. Yılında Ermenistan’dan Türkiye’ye bakmak

‘İki yakın halk iki uzak komşu’

Türkiye’nin tarihsel paranoyası olan Ermeni Soykırımı’nın 100 yılına sayılı günler kalırken başkent Yerevan sokaklarından Türkiye’ye bakmaya çalıştık. Aslında Hrant Dink’in “İki yakın halk iki uzak komşu” sözünü doğrulayan çok şey var. Geldiğim gün (1 Nisan) otel rezervasyonları tamamen dolmuştu. Tüm parti ve sivil toplum örgütleri anma etkinlikleri hazırlığı yapılıyordu.…

Adnan Çelik: Soykırımı inkâr rejiminde çatlaklar yaratmak

Ermeni sinemacı Atom Egoyan: “Ermeni Soykırımı’nın ayrıcalıklı özelliği dehşetli doğasında değil, inkârında yatar” der.1 Türk Devleti’nin yüz yıldan beri resmi tarih yaklaşımını, 1915’te Ermenilere yönelik gerçekleştirilen soykırımı inkar ederek sürdürmesi ve gerçekleştirilen katliamları meşrulaştırmak için de Ermenileri “ihanet” ile suçlamaya devam etmesi Agoyan’ın sözlerinin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Soykırıma yönelik özür ve yüzleşmenin çok ötesinde, inkârcı söylemini sürdürmeye devam eden Türk Devleti’nin bu inkar rejiminin en etkili stratejilerinden birisi de meseleyi sürekli işin “uzmanı” olan “tarihçilere” havale etmesidir.…

Ümit Kıvanç: Tarihe kayıt: AP’de soykırım kararı

Ümit KıvançAvrupa Parlamentosu, “Ermeni Soykırımı’nın 100. Yıldönümü” başlığı altında yaptığı oturumda “Ermeni soykırımı”nı tanıdı. Parlamento, Türkiye’ye de çağrı yaptı, 1915’te Anadolu’da yapılan katliamı “soykırım” olarak tanımasını ve arşivlerini açmasını istedi.

Ankara’nın ilk tepkisi, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır’dan geldi. Bozkır, kendi deyişiyle “yüz milyonlarca Avrupalı’yı temsil eden” Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nun kararının “Türkiye ve Türk milleti için yok hükmünde” olduğunu ileri sürdü.…

Taner Akçam: Eğer Amerika isterse!

24 Nisan yaklaşırken Papa Francis’in 1915’i soykırım olarak adlandırması ortalığı sadece dalgalandırmakla kalmadı, çıtayı epeyce de yükseltti. Bugüne kadar Türk hükümetlerinden korkarak kapı arkalarına saklanan Batılı devletlerin durumu zor.

Başta ABD, 1915 konusundaki politik kavgaya, isterlerse ‘nihai son’ verebilecek devletler, artık 1915’e niçin soykırım demeyeceklerini çok zor izah ederler.

Üç önemli devletten söz ediyorum: ABD, İngiltere ve ABD’nin tutumunu etkileme gücüne sahip olduğu için İsrail.…

Atilla Dirim: Tehcirden deporta: Soykırım birleştiriyor!

Erdoğan, “İsteseydik onları deport ederdik!” diyor.

Yani daha anlaşılır bir dille, “İsteseydik tehcir ederdik” diyor.

Daha da anlaşılır bir dille, “Kestik, yine keseriz” demek istiyor aslında.

Erdoğan içindeki ırkçı nefreti kusarken, “Ülkemizde Ermenilere karşı olumsuz bir tavrımız mı oldu?” diye de soruyor.

Hadi geçmişi bir kenara koyduk, “Affedersiniz” Ermenilere her beş yılda bir “Sizi geldiğiniz yere gönderirim” demek olumlu bir davranış mıdır?…

Mücahit Bilici: Ermeni Soykırımı ve Ayasofya Mabedi

“Tarihçi değilim. Ama sözlü tarihten ve tartışmalardan anlayabildiğim kadarıyla ulaştığım şahsi kanaat ortada bir soykırımın olduğudur. Uluslararası kanunların ve kurumların bunu nasıl tanımladığından bağımsız olarak, benim anladığım hâliyle İslamiyet açısından Ermeni vatandaşlara yapılan şey bir soykırımdır. İslam’da yeri yoktur. Yapan babam da olsa zulüm zulümdür. İslam’da yeri olmayan zulmün, soykırımın, Müslümanlar arasında ise hayli hayli yeri vardır.…