MUŞ SANCAĞI

BİR GRUP GÖRGÜ ŞAHİDİNİN, MUŞ SANCAĞININ BULANIK KAZASIN­DAKİ HAMZAŞEYH KÖYÜ KATLİAMLARIYLA İLGİLİ TANIKLIKLARI

30 Ağustos 1916, Ali Beklu

Bulanığ’ın Hamzaşeykh köyünden Mıkhitar Bışeryan [35], Arıstam Aleksanyan [30] ve Murat Hakobyan’m [35] köyleriyle ilgili vermiş ol­dukları bilgiler:

Köyün eski durumu: Hamzaşeykh köyünde savaştan önce 380 hane Ermeni nüfus vardı. Köyün 10.000 koyunu, 10.000 büyükbaşı, 1.000 camızı, 1.000 atı, 60 eşeği, 100 kutanı, 450 sabanı, 300 kağnısı, 3 su de­ğirmeni, 2 yağhanesi, 40 bostanı, 10.000 ağaçlı 20 ağaçlığı vardı. Köy, yılda 78.000 ölçü tahıl ve 30.400 araba saman üretiyordu.

Köyün kilisesi (8) taştan yapılmıştı ve eskiydi. Papazları Ter Hovhan- nes ve Ter Gabriel (ikisi de katledilmiş). Köylülerimizden Khaçik Ma- likyan’ın bir Merkeros (9) İncil’i vardı ve şimdi kurtarılmış olup, Ali Beklu köyünde (Ecmiadsin yakınlarında) sahibinin elinde bulunmaktadır. Ha- reyan Mosik’in eski bir elyazması Narek’i (kayıp), Khaço Grigoryan’ın Dsağik İncil’i (yağmalanmış), Ter Melkisetin İncil’i (yağmalanmış) var­dı. Köyün iki katlı, 10 odalı, 2 öğretmenli, 170 öğrencili ve yıllık 100 Osmanlı altını geliri (10) olan bir okul binası vardı.

Misak İsoyan’ın çabalarıyla köyde kurulan kütüphane 4 çeşit gazete­ye aboneydi ve 1.000 kitabı vardı.

Köyün mevcut durumu: Köy şimdi tamamen harabe halinde ve viran­dır. Kilise yıkılmış, okul yakılmış, evler ise darmadağın edilmiştir.

Seferberlik: Türkiye seferberlik ilan ettiğinde, Hamzaşeykh’ten 100 erkek askere alındı. Bunlardan sadece 10 kişi kaçtı, kalan 90 kişi ise bu­güne kadar kayıptır (tahminen öldürülmüş).

Hükümet, savaş vergisi olarak köyden 5.000 ölçü buğday, 380 koyun, 100 büyükbaş, 8 at, 6 eşek, 47 camız, 7.460 araba kesmik, 10.000 araba saman, 200 litre yağ, 10 sığır ve 10 camız derisi, 500 çift eldiven ve ço­rap, 400 parça keçe ve yorgan, 100 döşek aldı.

Zaptiyeler ve çeteler, köyün askerliğe elverişli olmayan erkeklerini iki kısma ayırarak, olam çalışmasına götürüyorlardı. Köylüler top mer­milerini sırtlayarak Köprüköy’e kadar gidiyorlardı, buradan da Haşan Gala’ya (Erzurum yakınlarında). Köylüler hayvanları ve arabalarıyla tüm savaş cephelerine gidiyordu sırtlarında da 3-4 put yükle. Olam çalışmala­rında köyden 8 erkek öldü, çoğu donarak hastalandı.

Köyün katliamı: 1915’in Hambardzum yortusu günü şafağında, ani­den uzaktan köye doğru gelen çok büyük bir Kürt güruhu gözükür. Bunun üzerine halk paniğe kapılır ve herkes başının çaresine bakmaya çalışır. Köylüler, deli gibi, yakındaki Çerkeş nüfusa sahip olan Simon köyüne kaçıp, Şirvanşeyh köyündeki Ermenilerle birlikte onlara sığınır. Çerkes- ler iki köyün Ermenilerini memnuniyetle konuk eder ve silahlanarak, köy halkını kovalayan Kültlere saldırır. Köyde yaklaşık 400 erkek, kadın ve çocuk öldürülür. Kürtler ellerine geçirdiklerini acımasızca katleder. Daha sonra tüm cesetleri ahırlara doldurup yakarlar. Ardından da köyde götü­rebilecekleri her şeyi ve tahılı yağmalar, tüm büyükbaşı sürüp götürürler. Bu Kürtlerin büyük bir kısmı Cibranlı, Hasnanlı, Abdülmecit’in (Alaşkert’ten), Bılıklı vs. aşiretlerindendi.

Hamzaşeykhli ve Şirvanşeykhli köylülerden her biri, Çerkeslere (Si­mon köyü) sığınarak, her biri eski bir tanıdığın yanında memnuniyetle misafir edilir. 40 gün Simon köyünde kalır, Çerkeslere hizmet eder (köy işlerinde) ve onlarla birlikte çalışırlar. Vardavar yortusu haftasında (1915 Temmuz), bir sabah aniden 10 Türk zaptiye ve 30 Kürt atlı Simon köyü­ne iner ve Çerkeslere, “İçinizden biri Ermeni saklamaya cesaret ederse, hepinizi katlederiz veya iki saat içinde elinizdeki Ermenilerin hepsini bize teslim etmez de kaçmalarına izin verirseniz, sizi de onlarla birlikte öldürürüz”, derler. Çerkesler çaresiz, yanlarında bulunan iki köy halkını zaptiyelere teslim eder, fakat yine de 100 erkeği saklarlar.

Kürtler, Simon köyüne gelip Çerkeslerden Ermenileri talep ettikle­rinde, onları kandırırlar ve “Lez[k] köyüne götüreceğiz, Ermenilere af var, hepsine de yemek vereceğiz”, derler.

Kürtler ve zaptiyeler, iki köyün halkını Murat Nehri üzerinde bulunan Zuğr Köprüsü’ne (Teğut köyü yakınında) götürür. Erkekleri öldürüp neh­re atar. Kadınlar ve çocuklara da aynı şekilde davranırlar. Şirvanşeyh’ten 100, Hamzaşeykh’ten ise 350 erkek aynı günü köprüde öldürülür.

Bazı annelere ise şöyle davranmışlar: çocuğu annesini kucağına ve­rerek, kurşunlayıp nehre atmışlardır. Katliam sonrasında Kürtler iki Er- meni’ye kovayla nehirden su taşıtıp kanı temizletir ve ardından temizle­yenleri de öldürüp suya atarlar. Köprünün başından bir kısım kadın ve çocuk kaçıp, Çerkeslere gelip orada yaşar. Zaptiyeler, bir kere daha Çerkeslerin köyü olan Simon’a gelip Ermeni talep ederler. Bu sefer de köy­den 28 Ermeni erkek götürüp, Ğaraçoban köyü yakınlarında öldürür ve bedenlerini Khınus Nehri’ne atarlar. Köprübaşındaki katliamda Kürtler güzel kadın ve gelinleri seçip yanlarında götürürler. Bu arada Ruslar yak­laşır, Çerkesler kaçar ve yanlarına sığınmış olan Ermenilerden birçoğunu (kadın, çocuk, erkek) birlikte götürürler. Kalan kadın, çocuk vs. Manaz­kert’e gelir ve sekiz gün burada kalır. Rusların temmuz ricatı olur ve köylüler, Ecmiadsin’e gelir. Burada, içlerinden 45 kişi ölür. Günümüzde

köyün büyük bir kısmı Aleksandrapol bölgesinde ve Alibeklu köyünde yaşamaktadır.

Yazılanları, anlattıklarımıza uygun bularak, imzalanmasına izin ve­riyoruz. Mıkhitar Bışeryan, Arıstam Aleksanyan ve Murat Hakobyan’m okur-yazar olmamalarından dolayı-

Hayk Acemyan (Vanlı)

EMA.fon 227, liste 1, dosya 447, yapraklar 20-24, orijinal, el yazısı.