Cihan Deniz: 24 Nisan: Gerçek bizi özgürleştirecek…

TKP/ML – TİKKO Rojava Komutanı Nubar Ozanyan (Orhan Bakırcıyan), 14 Ağustos 2017’de DAİŞ’e karşı savaşta şehit düştü.

24 Nisan 1915… Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının şahit olduğu en acı ve kara günlerin ateşinin yakıldığı gün.

Bundan tam 104 yıl önce, patlak veren 1. Dünya Savaşı’nı bahane eden İttihatçı rejimi tarafından Osmanlı’nın en kronik sorunlarından Ermeni Sorununa “nihai çözüm” bulmak adına ilk adım atılmıştı.…

Cengiz Aktar: Kurucu kötülüğün 104. yıl dönümü

Sanmayın ki Antalya’da 12 Nisan’da cereyan eden olaylı NATO Parlamenterler Asamblesi toplantısında ev sahipleri ve de soykırım inkârcıları Çavuşoğlu ile Şentop’un dünyanın gözü önünde becerdiği rezillikten bahsedeceğim.

24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı anma günü olarak ilân eden Fransa’nın o toplantıya katılan iki milletvekiline akılları sıra ayar vermeleri meselesinden…

Ermeni medeniyetinin merkezlerinden Van’da 18 ilâ 24 Nisan arasında toplantı ve gösteri yasağından da bahsetmeyeceğim.…

Serdar Korucu: Ermeni Katliamları ve Soykırımına Karşı Çıkan İtalyalılar

Osmanlı İmparatorluğu topraklarında, Ermeni Soykırımı öncesinde, 1894 ve 1895-1897 yıllarında Ermenileri hedef alan katliamlar tüm Avrupa’da olduğu gibi İtalya’da da tartışılıyordu.

Hayagitak Yayınevi tarafından yayımlanan, Albert İsoyan’ın basıma hazırladığı ve Dr. Hakob Çakıryan tarafından 2013’te Türkçeye kazandırılan “Kara Kitap-Ünlü Yabancıların Gözüyle Türk Mezalimi ve Ermeni Soykırımı” kitabında katliamları gündemine alan ilk isimlerden biri olarak İtalyalı anarşist Amilcare Cipriani bulunuyor.…

Macron ‘Ermeni Soykırımı’ kararını imzaladı

Fransa 24 Nisan’ı ‘Ermeni Soykırımını Anma Günü’ ilan etti. Bu amaçla hazırlanan kararname bu sabah Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Toplam üç maddeden oluşan kararname Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Edouard Philippe’in imzalarıyla yayımlandı. Kararnamede, Fransa’nın ‘Ermeni soykırımı’nı 29 Ocak 2001 tarihinden bu yana resmen tanıdığı hatırlatılıp, 24 Nisan’ın bundan böyle ‘Ermeni Soykırımını Anma Günü’ ilan edildiği yazıyor.…

Soykırımdan Kurtulanlar

‘Soykırımdan Kurtulanlar: Halep Kurtarma Evi Yetimleri’ kitap Ermeni Soykırımı sırasında hayatta bırakılan Ermeni kadın ve çocukların 1918’den sonra kapatıldıkları evlerden kurtarılmalarını ele alıyor. Kurtarma Evi’ne gelen 1.700 civarında çocuk ve kadının kaydı tutuldu. Kitabın editörlüğünü yapan Dicle Akar’a göre soykırımı ilk kez çocuklar anlatıyor, bu bulmacanın eksik halkasıydı’’ diyor.

Ermeni Soykırımı sırasında hayatta kalan Ermeni kadın ve çocukların kapatıldıkları evlerden kurtarılmalarını ele alan ‘Soykırımdan Kurtulanlar: Halep Kurtarma Evi Yetimleri’ adlı kitap, İletişim Yayınları’ndan çıktı.…

Mustafa Sütlaş: 24 NİSAN 1915’TEN: Doktor Sevag’ın Hikayesi

Rupen Çilingiryan 15 Şubat 1885 de İstanbul’un Silivri ilçesinde doğar. “Kara” gözlerinden ötürü sonradan “Sevag” adını da alır. Adı böylece “Rupen Sevag Çilingiryan” olur, daha sonraları ise yalnızca “Rupen Sevag” (Ruben Sewak) diye tanınır.

Sevag ilköğrenimini Silivri’de tamamladıktan sonra Bahçecik (İzmit)’e geçti, sonra İstanbul Berberyan Okulu’na devam ederek 1905’te mezun oldu.…

Serdar Korucu: Antura’dan Bir Halide Edip Geçti, Ama Nasıl?

Lübnan’ın başkenti Beyrut’un kuzeyinde yer alan Antura önemli bir merkez. Gözlerin bu bölgeye çevrilmesinin nedeni, tarihi 1656’ya kadar uzanan ve Cizvit papazları tarafından kurulan “Antura Koleji”nin 1915’te Osmanlı hükümeti tarafından işgal edilmesi.

Bu işgal sürecinde Türk yetimhanesine dönüştürülen bina, 1915-1918 arasında büyük çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu binin üzerinde yetime “ev sahipliği” yaptı.…

Ermeni Soykırımı’nın 3 faili

Gerek dünyada gerekse de Türkiye’de resmi ya da gayri resmi tarih yazımında soykırım, asıl olarak bilimsel ya da edebi türlerde ele alınırken, çoğunlukla mağdurun bakış açışıyla anlatılmıştır. Soykırıma uğrayan grup, kitle, topluluk ve/veya ırkın; sosyolojik, psikolojik, siyasal, sosyal ve kültürel pozisyonunun neden ve sonuçları açıklanırken, bu kıyımın duygusal etkileri de göz önüne serilmeye çalışılmıştır.…

Robert Fisk: Ermeni soykırımının canlı kanıtı

ABD Türkiye’nin 1915’te 1,5 milyon Ermeni’yi katletmesinin soykırım olduğunu inkar etmek istiyor. Ancak kanıtlar orada, Beyrut yakınındaki bir tepede yer alan yetimhanede duruyor.

Ucuz betondan yapılma bir dikdörtgenle işaretlenmiş, sarı yaban zambakları ile donatılmış küçücük bir mezar. İçinde yatanlar, 1915 büyük soykırımının Ermeni yetimleri olan, Türk otoriteleri onları Beyrut’un yukarısındaki dönüştürülmüş bir Katolik kolejinde “Türkleştirmeye” çalışırken kolera ve açlıktan ölmüş 300 kadar çocuğun toza dönüşmüş kemikleri, kafatasları ve uyluk kemikleri.…

Sait Çetinoğlu: Tanıma ve Telin İTC Yargılamaları

Sait ÇetinoğluDiran Lokmagözyan’ın çevirisi ile Arsen Avagyan’ın  redaksiyonundan geçen Meline Anumyan’ın Tanıma ve Telin[i] başlıklı çalışmasında, Türk tarihçiliğinin ender değindiği bir dönemi irdelenmiştir. Anumyan, bu çalışmasıyla okuyucuya İTC’nin 1919-21 ve 1926 yargılamalarının ayrıntılı bir özetini sunmasının yanında, her iki dönem yargılamalarının kıyaslaması da yaparak Temmuz 1908 ile Temmuz 1926 aralığının da ayrıntılı bir bilançosunu çıkarması bakımından çalışma son derece önemlidir.…